Çocuk yaşta evlendirildi, 13 yaşında tiyatrocu oldu, şimdi ise eğitmen
Kobanê kentinde çocuk yaşta evlendirilse de hayallerinden vazgeçmeyen Gülçin Hiso, 13 yıldır tiyatroda yer alıyor. Hilala Zerin Kültür Merkezi’nde hem tiyatrocu hem de eğitmen olan Gülçin, kadınların kültür-sanat alanında büyük mücadeleler verdiğini söylüyor.
BERÇEM CÛDÎ
Kobanê - Tarih boyunca halklara yönelik saldırı gerçekleştiren devletlerin ilk hedefi o halkın kültür ve sanatını yok etmeye dönük olmuştur. Kuzey Doğu Suriye-Rojava’da da Baas rejiminin halklara dönük baskıları uzun yıllar devam etse de, burada yaşayan halklar tüm baskılara rağmen kendi dil ve kültürünü korumayı başarmış. Kuzey Doğu Suriye’nin Kobanê kentinde yaşayan 26 yaşındaki Gülçin Hiso da birçok kadın gibi çocuk yaşta evlendirilir. Dört çocuğu olan Gülçin, hep hayalini kurduğu kültür-sanat çalışmalarına 13 yaşında başlar. Çocuk yaşta tiyatroda yer alan Gülçin, 13 yıldır bu alanda hayalini gerçekleştiriyor. Şuan Fırat Bölgesi Hilala Zerin Kültür Merkezi’nde hem tiyatrocu hem de eğitmenlik yapan Gülçin, ayrıca yönetimde de yer aldığını belirtiyor.
“Kadınlar sanat alanında büyük mücadeleler verdi”
Kobanê’nin batı kısmına düşen Muman köyünden olduğunu söyleyen Gülçin, “Erk zihniyet kadınlara hep sınırlar çizmiştir. Özellikle kültür-sanat çalışmalarında kadınlar engellenmiştir. Kültür-sanat çalışmalarına 13 yaşında başladım ve o dönem rejimin baskıları vardı. Koşullar çok zordu ancak bana engel değildi. Ailem bana destek veriyordu. Toplum baskısı yüzünden zaman zaman annem çalışmalarıma karşı çıksa da bu benim hayallerime ulaşmamda engel oluşturmuyordu” sözleriyle yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor. Tiyatroya olan sevgisinin yıllar geçmesine rağmen hiç azalmadığını kaydeden Gülçin, kadının yaşamın her alanında mücadele ettiği gibi sanat alanında da büyük mücadeleler verdiğini söylüyor.
“Eğitimlerde hislerimi yeniden canlandırıyorum”
Tiyatronun önemli bir alan olduğunu dile getiren Gülçin, sözlerine şöyle devam ediyor: “Halay, müzik, uzun hava, şiir, öykü ve diğer sanatsal eserler sergilenmekte. İlk tiyatroya başladığımda sadece oynamak istiyordum. Tek isteğim rolümü iyi bir şekilde oynamaktı. Uzun bir dönem sonra eğitim gördükten sonra hayallerim daha da büyüdü. Tiyatroda en çok sevdiğim rol anne rolüdür. Şimdi çocukları eğitiyorum. Ama şunu da iyi biliyorum ki öğretmen oldum fakat daha öğrenmem gereken çok şey var. Öğrendiklerimi şuan çocuklarla paylaşıyorum. Çocuklara öğrettiklerimle hislerimi yeniden canlandırıyorum. Bunun için çocuklarla daha fazla ilgileniyorum.”
“Tüm kadınlara kapımız açıktır”
Kültür ve sanatın nesilden nesile kadınlarla aktarıldığını kaydeden Gülçin, tüm halklara kültürlerine sahip çıkmaları çağrısında bulunuyor. “Hergün hayallerimi ve isteklerimi büyüterek güne başlıyorum” diyen Gülçin, “Onun içinde aralıksız bir şekilde mücadele ediyorum. Kadın şahsında Rojava devrimi başladı. Onun içinde kadınlar içindeki sanatı büyütmeli ve yaşatmalıdır. Sanat kadın şahsında bu güne kadar varlığını korumuştur, bu nedenle bizimde sahip çıkıp korumamız gerekir. Merkezimizin kapıları bütün kadınlara açıktır. Gelin hep beraber sanatımızı koruyup büyütelim. Sanatın güzelliğiyle kadının yaşama olan bağlılığı her gün kendini yenilemektedir” diyerek, sözlerini noktalıyor.