NOOR SURİB

Yemen – Yemen’de 26 Mart 2015 yılından bu yana süren savaş, tüm yönleriyle hak ihlallerine neden oluyor. Resmi olmayan bir rapora göre yaşanan savaşta şimdiye kadar yaşamının yitirenlerin sayısı yarım milyona ulaştı. Bunların çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 20 bin sivil ise yaşamını yitirdi. Birleşmiş Milletlerin verilerine göre de Yemen’de yaşanan çatışmalar nedeniyle 112 bin kişi yaşamını yitirdi ve yaralandı. İnsan Hakları raporlarına göre ise Yemen’de kadınlara yönelik şiddet vakaları yüzde 63 artmış durumda. Kadınlara yönelik artan şiddet ve katliamlara rağmen herhangi bir cezalandırma mekanizması uygulamaya konulmuş değil.

Yemen’de kadın sünneti suç değil!

Kadın ve Çocuklarla Destekleme Stratejik ve Araştırma Merkezi Başkanı Doktor Angela Al-Maamari, savaş ile birlikte kadınlara yönelik şiddet olaylarında artış yaşandığına dikkat çekerek, birçok araştırmanın bu şiddet vakalarındaki artışı gösterdiğini söyledi. Kadınların sünnet edilmesinin bir cinsel şiddet biçimi olduğunu vurgulayan Angela Al-Maamari, “2013 yılındaki resmi istatistiklere göre Yemen’deki kadın ve genç kızların yüzde 19’u kadın sünnetine maruz kalmış durumda. Yemen’de kadın sünnetini suç sayacak bir yasa ise ne yazık ki yok” diye konuştu.

Kampanyalar geneli olumlu etkileyecek

Akon Hak ve Özgürlükler Kurumu yöneticisi Leyla El-Şebibi, “16 Gün Aktivizm” kampanyası kapsamında yapılan eylem ve etkinliklere işaret etti. Kadına yönelik sistematik şiddete karşı bilinçlendirme kampanyalarının desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Leyla El-Şebibi, “Bu kampanyalar sayesinden kadınlar yalnız olmadıklarını göreceklerdir. Kadınlar bununla birlikte eşitliği oluşturma ve şiddeti ortadan kaldırma mücadelelerine katılacaklardır. Şunu da belirtmek gerekir ki; bu kampanyalar geneli olumlu etkileyecektir” dedi.

“Yasal önlemler alınıyor”

İçişleri Bakanlığı Kadın Aile Koruma Genel Müdürü Aliya Salih ise, şiddete maruz kalan kadınların karakollara giderek şikayette bulunması için gerekli çalışmanın yapıldığına dikkat çekti. Bu kapsamda yasal önlemlerin alındığını sözlerine ekleyen Aliya Salih, “Ayrıca kadınlara psikolojik ve hukuki destek için bir yer göstermek için de Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile birlikte ortak çalışma yürütüyoruz” dedi. Bütün karakollardan kadına yönelik şiddet olaylarına hassas yaklaşmalarını istediğini dile getiren Aliya Salih, sadece kampanya sürecinde değil her zaman polis merkezlerine başvuran kadınlara yardımcı olduklarından söz etti.

“Kadınlar ekonomik olarak güçlendiriliyor”

Yemen Kadınları Birliği yöneticisi Samara Arassi ise, eşitliğin sağlanması gerektiğini söyledi. Şiddetten kurtulan kadınların korunması için çalışmaların geliştirilmesinin önemine dikkat çeken Samara Arassi, “Şiddet gören kadınlara psikolojik, fiziki, sağlık ve yasal olarak hepimiz destek olmalıyız. Ayrıca şiddet gören kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi gerekir” dedi. Tecavüze maruz kalan kadınlar için halihazırda yürürlükte olan koruma mekanizması hakkında konuşan Samara Arassi, “Ülkemizdeki koruma mekanizması bazı illerde kadınların sığınacağı yerler yapmaktır. Yemen'in Aden kentinde bir sığınma yeri var. Bu yer şiddet gören ve şiddetten kurtulan kadınları içinde barındırıyor ve onları ekonomik olarak güçlendirmek için çalışma yürütüyor. Sığınma yerinden çıktıklarında kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için onlara el sanatı, yemek yapma gibi kurslar veriliyor” dedi.