“Yargılamalar kadın mücadelesine dönük bir saldırı”

Avukat Elif Tirenç Ulaş’ın yargılandığı davada somut bir delil olmamasına rağmen “örgüt üyeliği” iddiasıyla hakkında ceza talep edildiğine dikkat çeken Avukat Asya Cemre Işık, yargılamanın kadın mücadelesine dönük bir saldırı olduğunu söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Rosa Kadın Derneği’ne yapılan polis baskınlardan birinde tutulan tutanak nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Elif Tirenç Ulaş’a “örgüt üyeliği” olmak iddiasıyla ceza isteniyor. Hazırlanan iddianamede Rosa Kadın Derneği’nin kadına şiddete dair çalışmaları suç sayılırken, derneğe dair gizli tanık ifadeleri de yer aldı. Görülen son duruşmada mahkeme heyeti, “KCK sistematiğinde belirtildiği şekilde sosyal alan yapılanmaları bünyesinde üye olduğu Rosa Kadın Derneği'nin faaliyetleri çerçevesinde örgütsel eylemlerde bulunduğu, sanığın bu şekilde kendi iradesini örgütün iradesine teslim ettiği” gerekçeleriyle Elif Tirenç Ulaş’ın cezalandırılmasını talep etti.

Dosyada somut bir delil yok!

Konuya dair konuşan dosya avukatlarından Asya Cemre Işık, açılan soruşturma ve sonrasında istenen cezanın kadın mücadelesine dönük bir saldırı olduğunu söyledi. Dosyanın Rosa Kadın Derneği’ne yapılan polis baskınıyla başladığını aktaran Asya Cemre Işık, aramalarda alınan tutanaklar sonrasında bir soruşturma başladığına yer verdi. Soruşturma sonrasında hazırlanan iddianamede Rosa Kadın Derneği’nin sivil alanda yaptığı çalışmalara yer verildiğini söyleyen Asya Cemre Işık, hiç biri suç teşkil etmeyen bu çalışmaların suç olarak gösterildiğine dikkat çekti.

Derneğin faaliyetleri suç sayıldı

Elif Tirenç Ulaş gibi Rosa Kadın Derneği’nde bulunan birçok kadının iki yıl boyunca bu tutanaklardan yargılandığını belirten Asya Cemre Işık, davaların tamamının derneğin faaliyetlerini kapsadığına yer verdi. Kadınlara yönelik yaptığı çalışmalardan dolayı yargılanan müvekkilleri Elif Tirenç Ulaş’ın çalışmalarının Rosa Kadın Derneği’nde başlamamasına rağmen dosyada yoğunluklu olarak derneğin faaliyetlerine yer verildiğini ifade eden Asya Cemre Işık, yargılama sürecini, “Nereden tutsak elinizde kalacak bir dosya” cümlesiyle özetledi.  

“Uluslararası sözleşmeler ihlal ediliyor”

Kadın çalışmaları dışında gizli tanık ifadelerinin de yer aldığı dosyada aynı tanık ifadeleri ile yargılanan kadınların beraat ettiğine dikkat çeken Asya Cemre Işık, Elif Tirenç Ulaş’ın dosyada örgüt üyeliğinden yargılanabileceği herhangi bir delilin bulunmadığına, bu nedenle onun da beraat etmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Bölgede kadına yönelik şiddetle mücadele gösteren başlıca derneklerden biri olan ve halen aktif olarak çalışmalar yürüten Rosa Kadın Derneği’nin çalışmalarının legal olduğunu kaydeden Asya Cemre Işık, konuşmasının devamında şunlara söyledi:

“Bu dernekte çalışma yürüten kadınların çoğu kadına yönelik şiddeti önleme açısından kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirmek için çalışıyor. Nasıl ki devletin bu alanda şiddeti önlemeye yönelik hükümlülükleri varsa bizlerinde bu anlamda şiddeti önleme açısından sivil toplum faaliyetleri yürütüyoruz. Yine İstanbul ve uluslararası sözleşmelerinde devletlere sivil toplum alanında çalışan kişilere destek olması yönünde yükümlülükler yüklediğini biliyoruz. Ancak buna rağmen Türkiye’de bu durum tam aksi bir hal alıyor. Bizler alanda çalışırken aksine bir tavırla karşılaşıyoruz. Elif ve Rosa Kadın Derneği’nin karşılaştığı tutum da biraz buna paralel bir tutum.”

“Kadın mücadelesi yargılanıyor!”

Yapılan yargılamanın örgütlenme hakkına doğrudan ihlal taşıdığını ifade eden Asya Cemre Işık, yine yargılamada suçlamalara delil olarak sunulacak hiçbir şeyin olmadığına da yer verdi. Asya Cemre Işık, “Biz bu yargılamaların hepsinin kadın mücadelesine dönük bir saldırı olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Aslında derneğin yaptığı bu faaliyetler anayasa 33’ncü maddesinde de koruma altına alınmış faaliyetler. O maddede herkes kendi iradesi doğrultusunda derneğe girip çalışma yürütebilir. Ama bu yönde yine Türkiye’ye verilmiş çok ciddi ihlal kararları vardır. Aslında Rosa ve özelde Elif’in yargılanması onların örgütlenme haline doğrudan ihlal niteliği taşımaktadır. Elif burada legal alanda bir sivil toplum faaliyeti gösteren bir birey ve yargılama konusu tamamen bu faaliyetler” ifadelerinde bulundu.  

Mahkemenin ceza talebinde bulunduğu davanın bir sonraki duruşması 14 Haziran günü Diyarbakır 8’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.