Yargıdan şaşırtmayan karar: 3 kurşunlu saldırı “yaralama” olarak görüldü

Boşanma aşamasında olduğu Aziz Karaman tarafından silahlı saldırıya uğrayan Gülizar Karaman dosyasında Ergani Cumhuriyet Başsavcılığı olaya dair hazırladığı iddianamede davayı “kasten yaralama” olarak gördü.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Kadın cinayeti ve kadına şiddetin günden güne arttığı Türkiye’de yargının saldırgan erkeklere verdiği skandal kararların ardı arkası kesilmiyor. Şiddet ve ölüm olaylarında verilen tahrik ya da iyi hal indirimleri ile son süreçte gündemden düşmeyen mahkemeler bu kararlardan bir benzerini de Diyarbakır’da verdi.  Gülizar Karaman, 30 Mayıs günü Ergani’de boşanmak istediği Aziz Karaman adlı erkek tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda vücuduna üç kurşun isabet eden Gülizar Karaman ölümden dönerken olaya dair Ergani Cumhuriyet Başsavcılığı “Eşe karşı kasten yaralama” suçlamasıyla iddianame hazırladı. Avukat Gevriye Atlı olayın “kasten yaralama” değil, “öldürmeye teşebbüs” olduğunu ifade ederek savcının yaralama ısrarını skandal olarak değerlendirdi.

Kolluk kuvvetinden istediği yardıma olumsuz cevap verilmişti!

Olay günü boşanma aşamasında olduğu Aziz Karaman hakkında açılan bir davada ifade vermek üzere karakola giden Gülizar Karaman, kendisini arayan polislere birçok kez “Benim can güvenliğim yok siz beni alın” ifadelerini kullanmıştı. Polislerin olumsuz yanıt vermesi üzerine kardeşi ve yeğeni ile birlikte karakola giderek ifade veren Gülizar Karaman karakoldan çıktıktan sonra çarşı da yolunu kesen Aziz Karaman tarafından silahlı saldırıya uğradı. Vücuduna üç kurşun isabet eden Gülizar Karaman hastaneye kaldırılırken, Aziz Karaman ise saldırının ardından kayıplara karıştı. Gülizar Karaman saldırının ardından vücudunda hala bir kurşunla yaşamaya çalışırken, saldırının faili Aziz Karaman ise olaydan 11 gün sonra ilçeye bağlı bir köyde yakalanarak cezaevine gönderildi.

Yaralama suçundan iddianame hazırlandı

Yakalandığı dönemde “kasten öldürme” suçundan tutuklanan Aziz Karaman hakkında Ergani Cumhuriyet Başsavcılığı, “Eşe karşı kasten yaralama” suçundan iddianame hazırladı. Silahlı saldırıyı “yaralama” olarak nitelendiren savcılık davanın ağır cezada değil asliye cezada görülmesi gerektiğini düşünerek iddianameyi Ergani Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İddianamenin asliye değil ağır cezada görülmesi gerektiği belirterek iddianame savcılığa iade edildi. Suçun yaralama olduğuna dair ısrarını sürdüren savcılık iade itirazını kabul etmedi.

11 gün firari olan sanık savunmasında “ben orada yoktum” dedi!

Karnından, kasıklarından ve elinden yaralanan Gülizar Karaman’a dair iddianamede, “vücudunda hayat fonksiyonları etkisinin 4’ncü derece ağır olan kemik kırığı olduğu, hayati tehlikesinin olmadığı ancak yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemez olduğu..” sözlerine yer verildi. Sanık Aziz Karaman ise iddianamede yer alan ifadesinde diğer şiddet dosyalarından alışık olunan “eşim beni aldatıyordu”  savunmasını verdi. Aziz Karaman ayrıca saldırıyı kendisinin gerçekleştirmediğini silah seslerini duyup korkması nedeniyle kaçıp saklandığına yer verdi.

Savcılık uç kurşunlu saldırıyı “kasten yaralama” olarak nitelendirdi

Konuya dair görüştüğümüz dosyanın avukatı Gevriye Atlı savcılığın olayı “yaralama” olarak nitelendirme kararını skandal olarak değerlendirdi. Gülizar’ın vücudunda hala bir kurşun olduğunu ve ölümden döndüğüne dikkat çeken Gevriye Atlı konuya dair şunları söyledi:

“Karnına, kasığına ve eline isabet eden kurşunlar nedeniyle, 8 gün hastanede kalmasına, hayati tehlikesi olmasına rağmen Ergani savcılığı tarafından ‘eşe karşı kasten yaralama’ suçlaması ile Ergani 1’nci Asliye ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Bu kapsamda ise kasten yaralamadan iddianame hazırlandı. Ancak asliye ceza mahkemesi ‘şüphelinin müştekinin hayati fonksiyonlarına önem arz eden yerlerine birçok kez ateş ettiği, eylemine kendiliğinden son vermediği, kullandığı silahın öldürmeye elverişli olduğu bu şekilde şüphelinin Gülizar’ı öldürmeye teşebbüs ettiğine yer verdi. Yine mahkeme şüphelinin Ergani Sulh Ceza Kâkimliği tarafından kasten öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklandığı, dolayısıyla yargılama görevinin ağır ceza mahkemesinde olduğu gerekçesi ile iddianameyi iade etmiştir.”

“Şüpheli Gülizar’ı hedef almış ve öldürmek istemiştir”

Verilen kararın kabul edilebilir olmadığına yer veren Gevriye Atlı konuşmasının devamında şunları dile getirdi:

“Savcılık bu iade kararına itiraz etmiş ve suçun yaralama olduğu konusunda ısrar etmiştir. Bunun üzerine dosya Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiş ve skandal sayılabilecek bir karar ile mahkeme savcının itirazını kabul etmiş yani suçun öldürmeye teşebbüs değil yaralama olduğuna karar vermiştir. Bu kabul edilebilir bir karar değildir, zira şüpheli tamamen Gülizar’ı öldürmek istemiş ve kendisini hedef alarak birçok kez ateş etmiştir. Gülizar halen vücudunda bir kurşunla yaşamakta ve el parmaklarını kullanamamaktadır. Karnındaki kurşun ise hayati sinirlere çok yakın yerde bulunduğundan çıkarılamamaktadır. Şüpheli halen cezaevinde Gülizar’ı şikâyetinden vazgeçmesi konusunda tehdit etmeye devam ediyor.”