Türkiye'de yargının bir yılı: Kararlar katliamlara zemin oluyor

Kadınların toplumsal cinsiyet ayrımcılığına maruz bırakıldığı alanlardan biri de yargı alanı. Roza Kadın Derneği'nden Avukat Elif Tirenç İpek Ulaş, “Yargı kararları kadın katliamlarını artırıyor” diyerek, 2022 yılındaki yargı kararlarını değerlendirdi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Türkiye’de kadına yönelik şiddet, önceki yıllara oranla 2022 yılında ciddi bir artış gösterdi. 2022 yılının ilk 11 ayında 330 kadın en yakınındaki erkekler tarafından katledilirken, birçok şüpheli kadın ölümü de yaşandı. Yargıya taşınan davalarda ise ‘Haksız tahrik’ ve ‘İyi hal’ indirimleriyle erkeği koruyan kararlara tanık olduk. Kadınların alanlarda sıkça attığı sloganların başında bu yıl da 'Erkek adalet değil, gerçek adalet' geldi.

Yargısının cezasızlık politikası ve erkeği koruyan kararlarının topluma yansımasını değerlendiren Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Elif Tirenç İpek Ulaş, yargının siyasallaşarak araçsallaştığını belirtti.

‘Yargı siyasallaştı’

Yıllardır yargının kadına şiddet davalarında cezasızlık politikası uyguladığını fakat son bir yıldır bu durumun daha da arttığını belirten Elif Tirenç İpek Ulaş, ‘Haksız tahrik’ ve ‘İyi hal’ indirimleri üzerinden yargının erkek adalet ve erkek yargı dağıttığını söyleyerek, “Cezasızlık, artık herkesin bilip kabul ettiği yargının da bunu göz göre göre gerçekleştirdiği bir politika. Kadınlar olarak mahkemelere katıldığımızda ve destek sunduğumuzda o mahkemenin heyeti iki karar verirken iki kere düşünürdü. Ancak son dönemde yargının siyasallaşmasıyla cezasızlık politikası, çok pervasızca uygulanıyor" şeklinde konuştu.

‘Erkekten yana kararlar alınıyor’

Temmuz 2020'de Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i işkence ile katleden Cemal Metin Avcı hakkında önce ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmesi ve daha sonrada cezası "haksız tahrik" indirimiyle 23 yıla indirilmesi ve yine geçtiğimiz aylarda MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp'in 'Çocuğa yönelik nitelikli cinsel istismar' suçundan tutuklu yargılandığı davadan beraat etmesini yargıdaki cezasızlık politikasına örnek olarak gösteren Elif Tirenç İpek Ulaş, yargının failleri aklayan kararları ile topluma “biz erkekten yanayız” mesajı verdiğini aktardı.

Elif Tirenç İpek Ulaş, değerlendirmelerine şu sözlerle devam etti: “Bu sene Pınar Gültekin davasında gördük, kararın içeriği özetinde Pınar’ın bütün yaşamının masaya yatırıldığı orada yargılama konusu yapılıp sonrasında bu yaşamın haksız tahrike gerekçe yapıldığını gördük. Kamuoyunca bilinen bir dosyada yargı tarafından bu durumun apaçık yapılması ve yargı tarafından apaçık işlenmesi açıkça ‘erkek adalet dağıtıyoruz, kararlarımızda bu yöndedir’ mesajı veriliyor. Cihan Kayaalp örneği de bunlardan biri. Bu insan bir çocuğu istismar ediyor ama yargılandığı ikinci duruşmada hem beraat alıyor hem de tahliye ediliyor. Bunun yanında son bir yılda Türkiye gündeminde açığa çıkan çok fazla cinsel istismar var.”

‘Verilen kararlar ile suça teşvik ediliyor’

Verilen mahkeme kararlarının şiddeti artırdığına değinen Elif Tirenç İpek Ulaş, “Yargının cezasızlık politikası şiddetin artışında çok ciddi bir etkiye sahip. Bu politika bireylerde ‘nasıl olsa 3-5 ay yatar çıkarım, namus derim indirim alır çıkarım’ algısına dönüşüyor. Bu da suça teşvik eder, faili suçu işleme kararını alırken bu konuda cesaret veren bir etkiye sahip. Hâlbuki tam tersi olmalı. Cezalandırmanın bir boyutu da caydırıcı etki yaratmaktır.  Verilen kararlar nedeniyle erkekte cesaret oluşturduğunu biliyoruz” sözlerini kullandı.

‘Kamuoyu baskısı olunca failler tutuklanıyor’

Henüz 6 yaşındayken evlendirilen ve tecavüze uğrayan H.G.K. olayına dair konuşan Elif Tirenç İpek Ulaş, “En son 6 yaşındaki kız çocuğunun tarikat üyelerinden biriyle evlendirilmesi ve sonrasında sistematik devam eden bir istismar var. Bu durumun son iki yıldır bakanlığın bilgisi dahilinde olmasına rağmen yargının bu konuda tek bir adım atmamış olması ancak sonrasında gündeme düştükten sonra bir tutuklamanın gelişmesi örneğine hepimiz şahit olduk. Kamuoyunun baskısı sonucu tutuklamaların gelişmesi yargının ne kadar feceat bir durumda olduğunu bizlere gösteriyor” şeklinde konuştu.

‘İktidarın bakış açısı neyse yargı da o yöne evriliyor’

Elif Tirenç İpek Ulaş, kadından ve çocuktan yana olmayan yargının Türkiye’de siyasallaşıp, araçsallaştığını belirtti. Doğru müdahaleler yapılmadığı sürece yaşanan bu çürümüşlüğün devam edeceğini aktaran Elif Tirenç İpek Ulaş, araçsallaşan yargının artan istismar ve şiddet konularında çok ciddi bir rolü olduğuna yer vererek,  “Hukuk dediğimiz şey aslında sadece adaletten yana bir sistem değil. Hukuk iktidarın kendine göre şekillendirdiği araç olarak iktidarını sürdürmek adına kullandığı bir yapı. Bütün hukuk ve ulus devlet tarihlerine baktığımızda da bu böyledir. Yargının kadın cinayeti boyutu ve şiddeti önleme niyeti olmadığı için bu durumu cezasızlık şeklinde araçsallaştırıyor bir yandan da muhalif gördüğü kişileri bastırmaya dönük cezalandırma niyetiyle kullandığı bir araç durumuna düşürüyor. Yargıyı hangi boyutuyla ele alırsak alalım Türkiye’de şuan iktidarın aracı konumunda olduğunu görüyoruz. Bundan kaynaklı da iktidarın bakış açısı, sözü, söylemi neyse yargı da o yöne evriliyor” diyerek sözlerini noktaladı. 

2022 yılı içerisinde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan 'Haksız tahrik' veya 'İyi hal' indirimlerine BİR KAÇ örnek verecek olursak:

*Temmuz 2020'de Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i katleden Cemal Metin Avcı, önce ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılırken, ardından ‘haksız tahrik’ indirimi ile cezası 23 yıla indirildi.

*MHP Diyarbakır İl Başkanlığı’nın feshedilmesinden bir gün sonra gözaltına alınarak 'çocuğa yönelik nitelikli cinsel istismar' suçundan tutuklanan eski MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp, yargılandığı davadan beraat etti.

*Grubet Fida, 13 Eylül 2021 tarihinde Lice’de evli olduğu Ali Fida adlı erkek tarafından katledildi. Yargılandığı davada mahkeme Ali Fida’ya önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Verilen cezanın ardından ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimi uygulayan mahkeme, cezayı 20 yıla indirdi.

*Diyarbakır'da 3’ü korucu 8 kişi hakkında 'çocuğa yönelik cinsel istismar’ ve 'cinsel taciz' suçlamasıyla açılan davada, mahkeme sanıklara 'iyi hal indirimi' uyguladı. Sanıklara 12 yıl hapis cezası verildi.

*Adana'da birlikte yaşadığı Hülya Güllüce'yi işkence ederek katleden Abdullah K. ‘haksız tahrik altında kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma’ suçlarından 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

*Konya'da 6 aylık hamile eşi Sadife Yüzer’i katleden Ali Rıza Yüzer, Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nce 'haksız tahrik' ve 'iyi hal’ indirimi uygulanarak 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İtiraz üzerine dosya temyiz için Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne, cezanın onanması talebinde bulundu.