THİV’den rapor: Pandemi bir güvenlik meselesi gibi ele alındı

THİV pandeminin başından bugüne yaşanan hak ihlallerine ilişkin raporunu yayımladı. Rapor pandeminin insan haklarını ihlal etmek için nasıl bir araç olarak kullanıldığını gösteriyor.

ELİF AKGÜL

İstanbul- Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi, “11 Mart 2020 ile 28 Şubat 2022 Tarihleri Arasında Covid-19 Salgını ile İlişkili Hak İhlalleri Raporu”nu yayımladı.

Türünün ikincisi olan rapor pandeminin ilk günlerinden bugüne yaşanan hak ihlallerine ışık tutuyor. Rapor pandemi bahanesiyle sivil haklara yönelik saldırıları gözler önüne seriyor.

Rapor, “verilerin standartlara uygun tutulmadığı ve kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmadığı koşullarda” TİHV Dokümantasyon Merkezi tarafından yazılı ve görsel basının, uzmanlık ve meslek örgütleri ile diğer insan hakları örgütlerinin yaptığı açıklama ve raporların taranması yoluyla hazırlandı. Bu nedenle veriler tepit edilebilenlerle sınırlı ve raportörlere göre “hakikatin ancak bir bölümünü ifade ediyor”.

“Türkiye’de hâlâ salgınla ilgili şeffaf, doğru bilgilere ulaşamıyoruz”

Ajansımıza konuşan raporu hazırlayanlardan Eylem Yıldızer “Kovid-19 pandemisi gibi olağandışı durumlar, Türkiye ve benzeri ülkelerde, iktidarlar için insan haklarını askıya almanın, demokrasiden iyice uzaklaşmanın ve kendi erklerini sağlamlaştırmanın bir fırsatı gibi değerlendiriliyor ” dedi.

“Toplumun sağlık, ekonomi, hak ve özgürlükler, eşitlik, sosyal yaşam gibi alanlarda daha özenli ve adil bir tutuma ihtiyacı varken, bu tür iktidarlar tam tersine, baskı ve kontrolü artırmayı seçiyor” diyen Eylem Yıldızer, bu durumu 2020’nin başında pandeminin daha 2’nci ayında yayınladıkları raporda gördüklerini, bu durumun ikinci raporda da değişmediğini söyledi:

“Salgın sanki bir güvenlik meselesiymiş gibi ele alınmaya devam ediliyor. Her şeyden önce Türkiye’de hâlâ salgınla ilgili şeffaf, doğru bilgilere ulaşamıyoruz biz. Meslek ve sağlık örgütleri, insan hakları ve diğer sivil toplum örgütleri, sendikalar, siyasi partiler vb. bütün çabalarına rağmen salgın yönetimine asla dahil edilmedi. Salgınla ilgili bilimsel veriler için kaynak aldığımız TTB, halk sağlığı için, sağlık çalışanları için yapılması gerekenleri söyledikçe kulak tıkadılar ve ne yazık ki sağlık çalışanları da dahil çok sayıda insanın yaşam hakkı ihlal edildi.”

“Cezaevlerinde ne oldu kimse bilmiyor”

“Cezaevlerinde salgın sırasında ne oldu ne yapıldı bunu o kadar az biliyoruz ki, bir tane yetkili bile bu konuda açıklama yapmıyor” diye ifade eden Eylem Yıldızer, mahpus yakınlarının, avukatların açıklamaları ve hak örgütlerinin raporlarına dayanarak bir tablo çıkarmaya çalıştıklarını aktardı:

“Görüşler engellendi, sosyal haklar iyice tırpanlandı, mahpuslar kalabalık koğuşlarda hijyenik olmayan şartlara zorlandılar, hastaneye götürülmediler, maske, dezenfektan verilmedi, yemekler yetersizdi, suya kota getirildi. Ama hiçbir zaman cezaevlerinde kaç kişiye test yapıldı, aşılama ne durumda bunları açıklamadılar.”

Toplanma hakkı ihlalinin bahanesi Kovid-19

Salgınla mücadeleye ilişkin kararları “ekseriyetle İç İşleri Bakanlığı’nın yayınladığını” ifade eden Eylem Yıldızer bu kararların hepsinin bir kısıtlama tedbirini içerdiğine dikkat çekti. Eylem Yıldızer, pandemi bahanesiyle gösteri yürüyüşü ve toplanma hakkının ihlal edildiğini, insanların polis şiddetine maruz kaldığını söyledi:

“Sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında çok sayıda insanın kolluk kuvvetinin şiddetine maruz kalması olayları detaylarıyla raporumuzda yer alıyor. Bir başka mesele toplanma ve gösteri hakkının Kovid-19 bahane edilerek engellenmesi. Bir yanda kongreler düzenlenirken diğer yanda örneğin kadınların 25 Kasım’la ilgili açacakları stant ya da Kürt Dil Platformu’nun standı ya da bir konser yasaklanıyor. Salgında aşılamanın önemiyle ilgili bir toplantı bile yasaklanıyor. Dayanışma etkinliklerine müdahale edildi, belediyelerin yardım faaliyetleri yasaklandı. Sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler, kurum temsilcileri, siyasetçiler de açıklamaları nedeniyle soruşturmaya uğradı, haberler engellendi. Burada saymaya çalıştığım bir dizi ihlali görmek, belgelemek, kamuoyuyla paylaşmak hak savunuculuğunun önemli bir parçası.”

“Pandemi kapsamında alınan önlemlerle 193 habere erişim engellendi”

Raporda öne çıkan veriler özetle şöyle:

* 28 Şubat 2022 itibarıyla 94.445 kişi yaşamını yitirdi, toplam vaka sayısı 14.089.456.

* Cezaevlerinde en az 17 mahpus yaşamını yitirdi.

* İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) raporlarına göre en az 1398 işçi Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi.

* Kovid-19 salgını kapsamında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarına uymadıkları ya da alınan tedbirleri ihlal ettikleri gerekçesiyle kolluk güçlerinin açtığı ateş sonucu 2 kişi yaşamını yitirdi.

*Tedbirlere uymadıkları gerekçesiyle 25 ayrı olayda 4’ü çocuk 49 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldı, en az 5 kişi yaralandı. 25 olayın 19’unda fail polistir, 5’inde fail bekçi ve 1’inde ise zabıtadır.

* Kovid-19 ile ilgili paylaşımlar nedeniyle en az 7.128 sosyal medya hesabı incelendi, 496 kişi gözaltına alındı ve 10 kişi ise tutuklandı.

* Yaptıkları haberler ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle 11 gazeteci ve 1 fotoğraf sanatçısı gözaltına alındı, tutuklanan gazeteci sayısı ise 1’dir.

* Kovid-19 salgını ve bu kapsamda alınan önlemlere ilişkin mahkeme kararlarıyla erişim engeli getirilen haber sayısı 193’tür.

26 etkinlik pandemi bahanesiyle yasaklandı

* Programlardaki ifade ve yorumlar gerekçe gösterilerek Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından 1 televizyon kanalına 3 kez program durdurma cezası, 1 televizyon kanalına ise idari para cezası verildi.

* 3’ü Tabip Odası 2’si Baro olmak üzere 5 kurum hakkında soruşturmalar açıldı, tabip odalarından 2 yönetici gözaltına alındı. Ayrıca bir kurumun 17 üyesine soruşturma açıldı.

* Kovid-19 ile ilgili yaptıkları açıklamalar gerekçe gösterilerek 2 milletvekili hakkında soruşturma açıldı.

* Gerekçeleri arasında “Koronavirüs salgınının yayılmasının önlenmesi”nin de bulunduğu eylem ve etkinliklerin yasaklanmasına dair mülki idarelerin kararlarının sayısı 271.

* 11 il ve 2 ilçede eylem ve etkinlikler doğrudan Kovid-19 gerekçesiyle yasaklandı, 17 ilde eylem ve etkinliklere katılım için giriş ve çıkışlar sınırlandı, 1 ilde genel kurullar da dahil olmak üzere geniş katılımlı etkinlikler ertelendi.

* 26 etkinlik Kovid-19 salgını gerekçe gösterilerek mülki idare amirleri tarafından yasaklandı.

1.820.900 TL para cezası

* Kovid-19 salgınına yönelik önlemlere dair eleştirel eylemler, salgın ile ilgili bilgilendirici etkinlikler ve yaşamını yitiren sağlık çalışanlarını anmak için etkinlikler de dahil olmak üzere 16 etkinliğe kolluk güçleri müdahale etti, 85 kişi gözaltına alındı, 33 kişiye para cezası verildi.

* Çeşitli amaçlarla yapılan 14 barışçıl toplantı ve gösteriye ise Covid-19 gerekçe gösterilerek müdahale edildi.

* Müdahalelerde gözaltına alınan toplam 666 kişiye salgın ile ilgili tedbirlere uymadıkları gerekçesiyle toplam 1 milyon 820 bin 900 Türk Lirası para cezası uygulandı.

* Salgın döneminde ihtiyaç sahiplerine yönelik yardım kampanyaları, örgütlenme ve dayanışma çalışmalarına yönelik müdahalelerde en az 14 kişi gözaltına alındı.