Pelda Karaduman’ı katleden Hüseyin Oruç tecavüz davasından beraat etmiş!

İlkokula gittiği sırada Pelda Karaduman’ı kaçıran, sistematik işkence ve cinsel istismara maruz bırakan Hüseyin Oruç’un cinsel istismar davasından beraat ettiği ortaya çıktı. Avukatlar itirazda bulunarak dosyanın bozulmasını istedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed – Türkiye’de katledilen kadınların ardından ortaya çıkan gerçekler erkek şiddetinin boyutunu gözler önüne seriyor. Erkek şiddetine karşı kadınlar birçok devlet kurumuna başvuru yaparken, yetkililer gerekli önlemleri almadıkları için kadınlar katliamla yüz yüze bırakılıyor. Katledilen kadınların ardından verilen yargı kararları ise başka bir boyutu gözler önüne seriyor. Katledilen Pelda Karaduman’ın ardından ortaya çıkanlar da tüm yaşananları çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

Kaçırılarak cinsel saldırıya maruz bırakıldı

Pelda Karaduman, Diyarbakır’da 2017 yılında dini nikâhla evlendirildiği Hüseyin Oruç tarafından işkenceye maruz bırakıldıktan sonra katledildi. Henüz 14 yaşındayken 2012 yılında akrabası Hüseyin Oruç tarafından kaçırılan ve aylarca alıkonulan Pelda Karaduman, bu süre zarfında tecavüze maruz bırakıldı. Alıkonulduğu süre zarfında hamile kalan Pelda Karaduman, küçük yaşı nedeniyle düşük yaptı. Ailesi tarafından alıkonulduğu yerden alınan Pelda Karaduman, yaşanan olaydan kısa bir süre sonra zorla Hüseyin Oruç ile imam nikahı ile evlendirildi. 2012 yılında başlayan şiddet hikâyesi 2017 yılına kadar devam eden Pelda Karaduman, bu süre zarfında iki kez kaçırıldı, birçok işkenceye ve tecavüze maruz bırakıldı.

Kasten öldürmeden ceza aldı

Pelda Karaduman, 2017 yılının Temmuz ayında sanık Hüseyin Oruç tarafından işkence edildikten sonra ateşli silahla katledildi. Ailenin çabaları sonrası Pelda Karaduman için hukuki süreç 2019 yılında başlatıldı. Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılamada sanığa ilk olarak 18 yıl hapis cezası verildi. İstinaf Mahkemesi tarafından bozulan cezanın ardından yeniden yargılaması yapılan dosyada sanığa kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Küçük olduğunu bilmiyormuş!

Bu yargılamadan önce ise her şeyin başladığı 2012 yılında Pelda Karaduman’ı kaçıran Hüseyin Oruç hakkında ailenin başvurusu ile soruşturma başlatıldı. Pelda Karaduman’ı kaçırarak günlerce alıkoyan ve tecavüze maruz bırakan Hüseyin Oruç hakkında, “çocuğa nitelikli cinsel istismar” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından iddianame hazırlandı. Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davalarda ifadesi alınan Hüseyin Oruç, akrabası olan Pelda Karaduman için “O kadar küçük olduğunu bilmiyordum” savunması yaparken, yapılan kemik testinde Pelda Karaduman’ın 14 yaşında olduğu öğrenildi.

Beraat kararından 3 yıl sonra katledildi

Alınan teste ve ailenin ifadelerine rağmen mahkeme heyeti, Pelda Karaduman’ın yaşından büyük göstermesini gerekçe göstererek, sanığı her iki suçtan da beraat ettirdi. Pelda Karaduman, beraat kararının üçüncü yılında Hüseyin Oruç tarafından katledildi. Alınan beraat kararına geçtiğimiz günlerde itiraz eden avukatlar, sanığa verilen beraat kararının kaldırılması ve dosyanın bozulmasını talep etti.

Avukatların yaptığı başvuruda şu ifadeler yer aldı:

“Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi 08.12.2014 tarih, 2014/144 Esas ve 2014/284 Karar sayılı ilamı ile müvekkiller Mehmet ve Leyla KARADUMAN'ın kızı mağdur Pelda KARADUMAN'ın cinsel istismara uğradığı iddiasıyla açılan davada sanık Hüseyin ORUÇ hakkında cinsel istismar suçundan ceza verilmesine yer olmadığı, kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da beraatine karar verilmiştir. Mahkeme kararı hukuka aykırı olup bozulması gerekmektedir. Müvekkiller olağan kanun yollarına başvuramadığı için dosya kesinleşmiştir. Kararın bozulması gerekmektedir.

“Alt mahkeme kararı yerinde değil”

Cinsel istismar suçu bakımından davaya katılma noktasında ayırt etme gücünün bulunmadığı ve çocuk ile görevlendirilen vekilin iradesinin uyuşmaması halinde CMK'nun 234/2. maddesi uyarınca kendisi için görevlendirilen vekilin iradesine üstünlük tanınması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ceza Genel Kurul kararlarında da belirtildiği gibi mağdur ile vekilin iradesinin uyuşmaması halinde vekilin iradesinin esas alınması belirtilmiştir. Bu nedenle alt mahkeme kararı yerinde değildir.

“Sadece birinin dinlenmesi hukuka aykırı”

Yine dosya kapsamına bakıldığında müşteki olarak duruşmalarda sadece Mehmet KARADUMAN'ın dinlendiği, müşteki Leyla KARADUMAN'ın kovuşturma aşamasında beyanına başvurulmadığı görülmüştür. Müştekilerden sadece birinin beyanıyla katılan sıfatının bulunmadığı sonucuna varılması hukuka aykırıdır. Bu kanıya da olaydan 2 yıl sonra ve mağdurun bu süre zarfında bir kez gebe kalmış olmasından sonraki görünüşüne bakarak karar verilmiştir.

“İlkokula okuyan birinin 18 yaşından küçük olacağını herkes bilir”

Dosyada açıkça ATK raporu bulunmasına ve mağdurun ilk verdiği beyan üzerinde durulmayarak karar verilmesi yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca sanık, mağdurun yaşını bilmediğini belirtmiştir. Sanık mağdurun akrabasıdır. Sanığın mağdurun kuzeni olması,  daha önceki tanışmışlıkları ve köy yerinde İlköğretim okulu okuyan bir çocuğun yaşını bilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Herkes ilköğretimde okuyan birinin 18 yaşından büyük olmayacağını bilir. Üniversite çağındaki birinin yaşı 18 ve üzeridir.

“Sanığın beyanına itibar edilmemeli”

Yargıtay Ceza Genel Kurulu E.2013/14-579 K.2014/68 T.11.02.2014 kararında çocuğun yaşının olayın şekline göre bilinememesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, zira bir süre beraber yaşadıkları göz önüne alındığında sanığın beyanlarına itibar edilmemesi gerekmektedir. Yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere, hukuka açıkça aykırı olan Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi 08.12.2014 tarih, hükmünün bozulması amacıyla kanun yararına bozma istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulmasını talep ediyoruz.”