CAROLINA BAZZI

Beyrut –  Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınların oluşturduğu “Nun Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi” kuruluşunu basın açıklaması ile duyurdu. İnisiyatif, Kürt Lider Abdullah Öcalan’ın fikirlerini, halkların kendi kaderini tayin etme, halkların kültürel, inançsal ve etnik kimliklerinin savunulması konusundaki mücadele felsefesini tanıtmak amacıyla kurulduğunu duyurdu.  Konuya ilişkin değerlendirme yapan kadınlar, etnik köken, ırk ve dil farkı gözetmeksizin insan haklarını savunmanın ve Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü için mücadele etmenin tüm kadınların görevi olduğuna dikkati çekti.

“Kürt ve Libyalı olmam fark etmiyor”

Konferansa ne için katıldığına dair konuşan Libya Sivil Haklar Aktivisti Sabah Shuaid, “Kürt Halk Lideri Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması için ilk feminist adımı atmak üzere konferansa katıldım. Öcalan, kadınlara karşı adil olduğu ve kadınları her yönden desteklediği için bu davayı desteklemek ve savunmak bir kadın olarak benim görevimdir. Kürt veya Libyalı olmam bir şeyi değiştirmiyor” dedi. Kadının insani bir karaktere sahip olduğunu ve bu nedenle dil, ırk, milliyet gözetmeksizin kadınların Abdullah Öcalan’ın davasına destek vermesi gerektiğini ifade eden Sabah Shuaid, “Bizler burada kadınların düşünce ve fikirleriyle destekleyen birinden bahsediyoruz. Kadın özgürlüğü için büyük bir emek vermiştir. Kadınların daha fazla güçlenmesi ve haklarını elde etmeleri için teşvik ediyor” ifadelerini kullandı.

“Öcalan’a sahip çıkmak temel görevimiz”

İnisiyatif kurucu üyelerinden ve MA Kadın Araştırma ve Kalkınmada araştırmacı olan Yemenli aktivist Athar Ali, “Önder Abdullah Öcalan’ın davası Arap kadınlarının davasıdır. Aynı zamanda Kürtlerin davası da Arapların davasıdır. Çünkü bu dava insani bir davadır” şeklinde konuştu. Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu toplumların özgürlük mücadelesine verdiği öneme işaret eden Athar Ali, “Yemen toplumumuz Kürt meselesi ve Önder Abdullah Öcalan'ın davası hakkında çok fazla bilgiye sahip değil. Burada bu konuya dikkat çekmek bizim görevimiz. Her ne kadar bu dava siyasi bir niteliğe sahip olsa da insani bir konudur. Bu davayı savunmak ve destek olmak bizim görevimizdir” diye ifade etti.

“Öcalan’ın düşüncelerini yaygınlaştırmalıyız”

Iraklı feminist aktivist ve gazeteci Mona El-Hilali de inisiyatifin, Abdullah Öcalan'ın kadın sorunlarıyla ilgili felsefesine ve düşüncesine ışık tuttuğunu dile getirerek, “Kürt bir kadın değilim, Arap bir kadınım. Kürt mücadelesi ve kadınların haklarını savunan Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin yanındayım” dedi. Kadınların birçok anlamda çektiği acılara işaret eden Mona El-Hilali, kadınların sorunlarını nasıl çözeceğine ve kadın haklarını her ülkenin yasalarına nasıl dahil edeceklerini tartışmaya ihtiyaçlarının olduğunu söyledi. Bugün desteğe ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayan Mona El-Hilali, Abdullah Öcalan’ın kadın davasının en önemli destekçilerinden biri olduğuna işaret etti. Mona El-Hilali, bu yüzden de Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini yasalar ve anayasalarda yer alması için yaygınlaştırmak gerektiğini dikkat çekti.

Çeşitli adımlar atacaklar

İnisiyatifin sonraki adımlarına ve bu adımları nasıl atacaklarına dair de konuşan Mona El-Hilalki, “İnisiyatif, medya ve sosyal ağ siteleri de dahil olmak üzere farkındalığı artırmak için birkaç adım atacak ve imza kampanyaları başlatacaktır. Önder Abdullah Öcalan’ın kadınlarla ilgili yazılarını ve kitaplarını çevirilerek, kadınların faydalanması ve sorunlarını tartışması için elektronik bir kütüphanede yayınlamasını istiyoruz” dedi.

“Öcalan kadınlara değer veriyor”

İnisiyatifin katılımcılarından biri olan Lübnanlı Nur Ehmed, “Abdullah Öcalan kadınlara çok değer veriyor. Kadınların hakları ve ihtiyaçları tüm dünyada aynıdır. Bunun için Arapların bu bölgesel inisiyatifi, Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri dünyadaki tüm kadınlarına ulaştığı ve tüm ülkelere yayıldığı için oluşturuldu” diye belirtti. Nur Ehmed, Abdullah Öcalan'ın davasının insani bir dava olduğuna işaret etti.

Öcalan uzun süre Lübnan’da kaldı

Lübnan'dan inisiyatif açıklanmasının gerekçesine ilişkin konuşan Jîn Kadın Derneği ((Jîn Women’s Association) Başkanı Buşra Eli ise “Önder Abdullah Öcalan, hayatının uzun bir dönemini Lübnan'da geçirdi. İlk olarak 8 ülkeden oluşan üyelerle bir tartışma yürüttük ve inisiyatifi nereden başlatacağımızı konuştuk. Yürütülen tartışmalar sonucunda Abdullah Öcalan’ın uzun süre kaldığı Lübnan’dan başlatma kararı aldık. Bu yüzden inisiyatifi Beyrut’a başlattık” diye konuştu.