Mısırlı Lamia Lütfi: Tüm krizleri birlikte aşacağız

“Kadın haklarında taviz yok” sloganıyla 1970’li yıllarda yola çıkan Yeni Kadın Örgütü, bugün Mısır’da tüm kadın sorunlarıyla yakından ilgileniyor. Bu yıl 8 Mart vesilesiyle çeşitli çalışma ve projelere imza atacaklarını belirten Yeni Kadın Örgütü Program

“Kadın haklarında taviz yok” sloganıyla 1970’li yıllarda yola çıkan Yeni Kadın Örgütü, bugün Mısır’da tüm kadın sorunlarıyla yakından ilgileniyor. Bu yıl 8 Mart vesilesiyle çeşitli çalışma ve projelere imza atacaklarını belirten Yeni Kadın Örgütü Program Direktörü Lamia Lütfi, kadınlar olarak tüm krizleri birlikte aşacaklarını belirtti.

ASMAA FATHÎ

Kahire – Yeni Kadın Örgütü, yeni bir bakış açısına sahip nesiller oluşturmak için 1970’li yıllarda “Kadın haklarında taviz yok” sloganı ile kuruldu. Bir grup genç kadının bir araya gelmesiyle oluşturulan Yeni Kadın Örgütü, 1984’ten bu yana çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu süreçte birçok düşünce değişime vesile olan ve birçok tabuyu yıkan örgüt, kurulduğu günden bu yana kadın sorunlarıyla yakından ilgileniyor. 2004 yılında ise örgüt olarak tescillendi. Yeni Kadın Örgütü Program Direktörü Lamia Lütfi ise 2001 yılından beri çalışmalar içerisinde yer alıyor. Lamia Lütfi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle ajansımızın sorularını yanıtladı.

Uzun yıllardır Yeni Kadın Örgütü içerisinde yer alıyorsunuz. Size şunu sormak istiyorum; örgütlü ve örgütsüz kadın arasında nasıl bir fark var?

Örgütlülük demek bilinçli olmak demek. Örgütlü kadın olaylara daha duyarlı bir şekilde yaklaşırken, örgütsüz kadın ise bunun tersi bir şekilde yaklaşım sergiler. Ancak her örgütlü kadın tam anlamıyla her şeyi aşmıştır diyemiyoruz. Her kaidenin istisnaları da var. Örneğin Mensûra’da meydana gelen toplu cinsel istismar vakasında kadın sekreterin kız çocuğuna hakaret ettiğini gördük. Bu örnekte, örgütlü ve örgütsüz kadın arasındaki farkı net bir şekilde görebiliriz. Yani kimi kadınlar niye örgütlendiklerini, bilinçlendiklerinin farkına varamayabiliyor. Ancak örgütlü olan kadınların her şeye rağmen bilinç düzeylerinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

Her yıl 8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günü kutlanıyor. Bu kadınlara ve sorunlarına olumlu bir etki ediyor mu?

Tabi ki bir etkisi var. Kadınlar bugünde haklarını, taleplerini haykırıyorlar. Geleceğe dönük planlarını yapıyorlar. Bu günün dünyanın, kadınların ekonomik, politik veya kültürel gibi çeşitli sektörlere katılımlarının önemini göstermedeki rolüne bakmalarına sağlama gibi bir önemi var. Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların talepleri için bir araya geldikleri bir gün. Burada krizleri birlikte aşabileceklerini gösteriyorlar.

Dünyanın her yerinde kadınlar bugünde sokağa çıkıyor, çeşitli eylem ve etkinlikler yapıyorlar. Kurum olarak siz neler yapacaksınız? Sizin ne gibi eylem ve etkinlikleriniz var?

Dünya Emekçi Kadınlar Günü eylem ve etkinliklerimiz 8 Mart’ta başlıyor ve ayın 16’sına kadar sürüyor. Bugün için üzerine çalıştığımız çok sayıda toplantı ve programımız mevcut. 8 Mart'ta Kişisel Durum Yasası ile ilgili bir platform başlatacağız. Yeni Kadın Örgütü ve diğer birçok örgüt tarafından kabul edilen şiddete ilişkin birleştirilmiş bir yasa taslağı üzerinde harekete geçeceğiz. Ayrıca çocuk evlendirmelerin bitirilmesi için de bir çalışmamız var.

Yeni Kadın Örgütü’nün geçtiğimiz yıl ne gibi proje ve programları oldu, kısaca bundan da bahsedebilir misiniz?

Geçen yıl çocuk evlendirmeler üzerine çalışmalarımızı aralıksız sürdürdük. Ayrıca genç kadın ve 16 yaşındaki çocuklarla da bir çalışmamız oldu. Bu kurumumuz için önemli bir adımdı. Çünkü daha önce bu yaş grubuna yönelik hiç çalışmamız yoktu. Geçtiğimiz iki yıl içinde dayanışma ofisleriyle çalıştık. Bu da bizim için önemli ve yeni bir adımdı. Bu kapsamda kadınlara güvenli barınma, psikolojik ve hukuki destek, çeşitli sığınma evleri başta olmak üzere birçok anlamda çalışma yürüttük. Yine elimize ulaşan vakalarda bizimle birlikte çalışabilecek kişilerle bir yol haritası hazırladık.

“Uluslararası anlaşmalar üzerine çalışıyoruz”

Ayrıca kuruluşta ILO 190 Sözleşmesi de dahil olmak üzere uluslararası anlaşmalar üzerinde çalışıyoruz. Bunun için birden fazla bölgesel ve ulusal meclis düzenledik. Çünkü bu iki yıl önce hükümet tarafından imzalanmış durumda ancak uygulanmıyor. İşyerindeki kadınlar üzerindeki olumlu etkisi nedeniyle kabul edilmesi için baskı yapıyoruz. Mısır, geçen Ekim ayında CIDA'nın raporunu tartıştı ve Mısır'da verilen sözlerin uygulanmasını izlemek için çalışıyoruz. Son raporuna göre, komitenin kadınlarla ilgili yasa ve uygulamalardaki değişiklik talepleri de takip ediliyor.

Mısır hükümeti, yakın zamanda bir şiddet birimi kurdu. Bunun yanı sıra kimi başka adımlarda atılıyor. Sizce bu kararlar etkili oluyor mu?

Başta Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere devlet kurumlarının davaların takibi konusunda çok iyi adımlar attığını gözlemliyorum. Her ne kadar yakın zamanda bazı sorunların çözüleceğine inancım olmasa da, bu adımların atılması önemli. Ayrıca Mısır'da dört mahkemede şiddet birimleri kuruldu. Bu, devletin gündeminde olan ve şimdiye kadar adı bile geçmeyen bazı kanunları değiştirmiyor ama başta şiddet olmak üzere bir takım konuları değiştiriyor.

 

https://www.youtube.com/watch?v=QhSXfRk9bLM