Mısırlı kadınların vesayet sorunu: Yasalar yeniden yapılandırılmalı
Mısır’da babanın vefatının ardından çocuklar üzerindeki mali vesayetin dedeye, diğer tüm sorumlulukların ise anneye verildiğini belirten avukatlar, kadınların mağduriyetinin giderilmesi için yasaların değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
ASMAA FATHI
Kahire – Mısırlı kadınlar Vesayet Kanunu nedeniyle birçok sorunla karşı karşıya. Avukat Hayam Al-Ganaini, söz konusu yasanın, kadının çocuklar üzerindeki mali vesayetini kaldırdığını ancak diğer tüm yetkileri kadına verdiğine vurgu yaptı.
Babanın ölümünden sonra mali vesayetin dedeye verildiğini söyleyen Hayam Al-Ganaini, “Yanlış anlaşılma birçok kadını mağdur ediyor ve bu durum aileyi olumsuz etkiliyor. Değişim zor gibi gözüküyor ancak sistemin medeni hukuk yoluyla tamamen yeniden yapılandırılması gerekiyor” dedi.
‘Çocuğun yüksek yararı ön planda tutulmalı’
Çocuğun yüksek yararının ön planda tutulmasının önemli olduğunu belirten Hayam Al-Ganaini, “Anne çocuklarıyla ilgili her konuda en dikkatli kişi olduğu için velayet ve vesayet konusunda babadan sonra eşe tabi olma hakkını doğurur. Vesayet kolay bir mesele değildir. Kadınlar işlerini yönetebildikleri için toplum gerçeği şimdiden değişmekte ancak kadının eşi ölmüşse ve ortada bir miras varsa baskı uygulanıyor ve kadınların durumu iyileştirilmiyor” şeklinde konuştu.
‘Vesayet yasasının değişime ihtiyacı var’
Konsey Temsilcisi’nin çocukların çıkarlarına göre hareket etmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Hayam Al-Ganaini, “Vesayet yasasının toplumsal bir değişime ihtiyaç vardır. Bir çocuğu bir kadın vardı ve eşi ölmüştü ve sonrasında eşinin babası da ölmüştü. Kadın başka bir kentte olduğu için vesayet işlerini tamamlamak için Mısır’a geliyor ancak ailenin geri kalanı mülkü saklıyor ve iş birliği yapmıyor. Mısır'daki gayrimenkuller tam olarak kayıtlı olmadığı için savcılık makamında kanıtlanamıyor” dedi. Yasaların kadınların haklarını desteklemediğine vurgu yapan Hayam Al-Ganaini, şunları kaydetti:
“Toplumda kadını küçük gören bir bakış açısı var. Kadınlar çocuklarını her türlü tehlikeden korumak için büyük fedakarlıklar yapıyor. Sivil toplum ve feminist aktivistlerin, kadınları desteklemede güçlü bir rolü var. Yasal olarak kadınların haklarını elde etmeleri için mücadele verilmesi gerekiyor. Kadınlar gerek yasal olarak gerekse de toplumda ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar ancak tüm bu sorunlar mücadele ile aşılabilir.”
‘Yasalar nedeniyle kadınlar acı çekiyor’
Kadının temelde ailenin tüm yükünü çektiğini söyleyen Dina Awni ise şunları ifade etti:
“Yasalar nedeniyle kadınlar acı çekiyor. Büyükbabanın yetkisinin gözden geçirilip değiştirilmesi gerekiyor. Bir anne çocuklarını daha iyi tanır, daha iyi bakar, daha iyi yetiştirir. Vesayetin bu anlamıyla eş öldükten sonra büyükbabaya verilmesini doğru bulmuyoruz. Bir annenin çocukları için mahkeme mahkeme gezmesini ve çocuklarının masrafları için dilenme noktasına gelmesini kabul etmiyoruz. Çocukların geleceği için mücadele verilmesi şart.”
‘Kadınlar mahkeme mahkeme dolaşmak zorunda kalıyor’
Yazar Dina Afifi de vasi hakları olmasına rağmen çocukların parasının elden çıkarılmasının, mirasın gizlenmesinin veya israf edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Yetkililerin konuyla ilgili bir kontrol sağlamadığına vurgu yapan Dina Afifi, “Kadınlar mirasın ispatı için mahkeme mahkeme dolaşmak zorunda kalıyor. Gayrimenkul siciline kayıtlı olmadığı için bunu ispatlamak için mücadele yürütüyor. Hükümet konuyla ilgili çözümler üretilmeli” dedi.
Eşi ölen bir kadının çocuklarıyla birlikte verdiği yaşam mücadelesinin anlatıldığı Under Guardianship dizisinde hayatının anlatıldığını belirten ancak gerçek ismini paylaşmayan Farida Jamal da şunları ifade etti:
“Eşimin ölümüyle yok olan birçok hayalimiz vardı. O trafik kazasında öldü ve şimdi eşimin babasının evinde yaşıyoruz. Onun talimatlarına uyarak yaşıyorum. Birikimimizi aldı ve ona çok yalvarmama rağmen paramızı vermedi. Ondan paramı alamıyorum.”