Lübnanlı yargıçlardan tacize tepki
Devlet Şura Konseyi Başkanı Hakim Fadi Elias'ın kadın hakimlere yönelik tacizi kadınların tepkisine yol açarken, kadınlar “Davayla ilgili kararı merak ediyoruz. Bu dava mevcut hükümet ve özellikle de Adalet Bakanlığı için bir sınavdır” dedi.
![](https://jinhaagency.com/uploads/tr/articles/2025/02/20250210-20250209-swrt-2-jpg207cab-image-jpg0ae82a-image.jpg)
SUZAN EBU SAİD
Beyrut– Lübnan'da Devlet Şûra Konseyi Başkanı Yargıç Fadi Elias'ın birçok kadına dönük cinsel tacizde bulunduğu yönündeki yayılan haberler, kadın hakları savunucularını harekete geçirmiştir. Yaklaşık dört ay önce, bir kadın yargıç, Devlet Şûra Konseyi Başkanı Yargıç Fadi Elias'a karşı cinsel taciz şikayetinde bulunarak kişisel dava açtı. Şikayetinde, 4 Şubat 2020'de Fadi Elias'ın ilk taciz olayını gerçekleştirdiğini ve daha sonra bir kez daha yaşandığını belirtti.
Bu durum, cinsel tacizle mücadele için mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanmasının önemini bir kez daha gündeme getirmiştir. Lübnan'da 2020 yılında kabul edilen 205/2020 sayılı yasa, cinsel tacizi suç saymakta ve faillerine yönelik cezai yaptırımlar öngörmektedir.
Kadın hakları aktivistler, avukatlar ve insan hakları savunucuları, kadın yargıçlara yönelik taciz olgusunun, güvenli bir çalışma ortamının sağlanmasının ve cinsel tacizin yasalarca cezalandırılabilen bir suç olduğu bilincinin yaygınlaştırılmasının önemini vurguladı.
Avukat Mariana Berro, "Öncelikle, bir insanı ister onuruyla ister bedeniyle etkileyen, insan haklarının ihlali anlamına gelen ve farklı şekillerde olabilen cinsel taciz olgusunu kamuoyunda açıklığa kavuşturmamız gerekiyor. Sokaktan dijital medyaya kadar her alanda taciz var ve dolayısıyla kadın haklarının korkunç bir şekilde ihlaline tanık oluyoruz. Bir kadına saldırı yapılmasına izin veriliyor. Taciz kadının onuru ve bedeni üzerinde ciddi etkileri var ve ne yazık ki Ortadoğu ülkelerinde kadınlar yaşamın her alanında ihlale maruz kalıyorlar. Kadın haklarını ihlal eden her türlü yaklaşıma karşı caydırıcı cezaların ön görülmesi gerekiyor. Taciz saldırılarıyla ilgili mahkemelerde çok sayıda dosya bulunmaktadır” ifadelerinde bulundu.
‘Taciz yeni bir olgu değil’
Ülkede 2020 yılında tacizle ilgili bir yasanın çıkarıldığını dile getiren Mariana Berro, “Taciz suçlarına ilişkin özellikle de 205/2020 maddesi çıkarıldı. Bu madde çeşitli biçimleriyle cinsel taciz suçlarını ele alıyor. Daha önce tecavüz, ahlaksızlığa teşvik, genel ahlakın ihlali ve diğerlerini içeren kapsamlı bir ceza kanunu bulunuyordu. Taciz olgusu ülkede yeni değil ve yaygın, ancak taciz olduğuna dair bilgimiz ve hukuk kültürümüz yoktu. Mesela sokakta taciz yeni değildi, ancak farkındalık ve iletişim araçlarının varlığıyla her birimiz haklarımızın farkına vardık. Tacize maruz kalan ve bu konuda konuşmaktan korkan çok sayıda kişi var" sözlerine yer verdi.
Hukuki açıdan değerlendirme
Tacizin sadece kadınlara yönelik olmadığını, çocuklarında tacize maruz kalarak istismara uğradığını kaydeden Mariana Berro, “Taciz ile tecavüz arasında bir karışıklık var ki, bu çok tehlikeli, çünkü bazı vakalar taciz oluyor ve tecavüz olarak yargılanıyor, yıllar sonrada fail ceza almayarak serbest kalabiliyor. Tecavüz, tacizden farklı olarak Ceza Kanunu'nun 503 ila 506’ncı maddelerine tabidir. Caydırıcı cezalar önemli, ancak bu caydırıcılık sadece yasalarla değil, toplumsal değişimle de mümkün olmalıdır. Örneğin fail, kadının kıyafetini gerekçe göstererek tacizi meşrulaştırabiliyor. Okullarda ve yeni nesil arasında üzerinde çalışılması gereken bir konudur. Başkalarının özel hayatının, bedeninin ihlal edilmesine izin verilmemeli, iletişim araçlarıyla tacize izin verilmemelidir” diye belirtti.
‘Mevcut koşullar yasalarla uyumlu değil’
Mariana Berro, sözlerinin devamında şöyle konuştu: "Lübnan'da, yargılamaların yavaşlığı ve hapishanelerin aşırı kalabalık olması nedeniyle tutukluların dosyaları da dahil olmak üzere tek bir makalede özetlenemeyecek birçok hukuki kriz var. Mevcut yasalarımızın çoğu Osmanlılar ve Fransızlar günlerinden geliyor. Artık yapay zeka çağındayız ve mevcut koşullar yasalarla uyumlu değil. Hâkimleri, insan hakları yasaları ve çocuk yasaları dahil olmak üzere birçok adaletsizlik ve birçok yasaya saygı duymaya çağırıyorum.”
‘Faillerin yargılanması için daha fazla baskı uygulanmalı’
FEMALE örgütünün bir üyesi olan Maryam Yaghi ise, kadın ve kız çocuklarına yönelik yaşanan taciz vakalarında faillerin yargılanması için yargıya ve ilgili yetkililere başvurduklarını kaydetti. Maryam Yaghi, “Kadınları ve kız çocuklarını korumakla görevlendirilmiş yüksek mevkideki bir kişiden bahsediyoruz. Devlet Şura Konseyi Başkanı Yargıç Fadi Elias, kadın yargıçlara yönelik bir taciz davasıyla suçlanıyor. Kadınlar, adaletin ve haklarının tehlikede olduğunu gördü. Bu dava, korkan veya bu davaya katılamayan ve maruz kaldıkları şeyleri konuşamayan diğer kadın hakimlerin huzurunda tartışıldı. Davayla ilgili kararı merak ediyoruz. Bu dava mevcut hükümet için ve özellikle de Adalet Bakanlığı için bir sınavdır” dedi.