Lübnan’da 2012 yılından bu yana aktif çalışma yürüten Abaad

Lübnan’da 2011 yılında örgütlenmeye başlayan fiili olarak ise 2012 tarihinden bu yana çalışmalarını Beyrut’tan uluslararası sahaya kadar duyuran, yürüttükleri kampanyalar ile 2019 yılında BM tarafından dünyanın en etkili kampanya ödülüne layık görülen Abaad Direktörü Ghida Anani ile çalışmalarını konuştuk.

CAROLİNE BAZZİ

Beyrut – Lübnan’da “Abaad” kadın/erkek eşitliğini sağlama, kadın sığınaklarının oluşturulmasında farkındalık yaratmak ve oluşturmak başta olmak üzere çok sayıda farkındalık yaratan çalışmaya imza atan bir kuruluş. Aynı zamanda “Güvenlik Yapıcı” isimli son kampanyalarına imza attı. Abaad, kadın hakları savunuculuğunda önemli ve dikkat çekici çalışmalar yürütüyor.

Abaad Direktörü Ghida Anani ile kuruluş amaçları, çalışmaları ve yürüttükleri kampanya ile ilgili konuştuk. Ghida Anani 2011 yılının Haziran ayında “Çok boyutlu sorunlara çok boyutlu çözümler getirme” felsefesi ile kuruluşlarının temelini attıklarını, resmi olarak ise 2012 tarihinden bu yana faal olarak çalışmalar yürüttüklerini kaydediyor.

Sözün en başında “Erkekler ve kadınlar, eşitlikçi ortaklar olarak yaşarlar ve kendi gelecekleri ve içinde yaşadıkları toplumların geleceği için daha iyi yaşamları güvence altına almak için birlikte çalışırlar. Erkekler, hegemonik erkekliklerden ve kadınlara yönelik farklı şiddet türlerinden arınmış, eşitlikçi bir topluma ulaşmak için çalışmaya istekli ve etkin bir şekilde katılıyor. Evet erkekler de birlikte çalışıyoruz” vurgusu yapıyor Ghida Anani.

Pandemi ile birlikte çalışmalarını askıya almadıklarının altını çiziyor Ghida ve ekliyor; “Yapmaya çalıştığımız en başlıca ve önemli şey şiddet mağduru kadınları koruma altına almak, korunaklı alanlarda yaşamlarını idame ettirmelerine yardımcı olmak oldu. Açık ya da kapalı merkezlerde şiddet mağduru kadınların istihdamının sağlanması, sosyal hizmetlerden, hukuki yardıma kadar hizmetlerimizi aksatmadan sürdürdük” diyor. Ayrıca hizmetlerini sürdürmek için özellikle sosyal medya ağlarının kullanımı ve dijital iletişim yöntemlerinin ağırlıklı olarak işlev kazandığının altını çiziyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için çabalarının çalışmaları gibi hiç durmadığını, bunun için dijital medya organlarını, sokakları ve eğitim alanlarını bir fiil kullandıklarını aktarıyor Ghida.

Yeni yasanın kabul edilmesini sağladılar

Lübnan hukukunda cinsel tacizi suç sayan yasanın geçtiğmiz yıl kabul edilmiş olmasına ön ayak olmanın kendileri için gurur verici olduğunu hatırlatmasını da yapıyor.

“Yardım alanında çalışan tüm sektörlerde ağırlıklı olarak cinsel şiddet konusuna odaklanan bilinçlendirme kampanyaları veya baskı kampanyaları da düzenledik ve gerekli çalışmaların tamamlanması için baskı yapıyoruz. Abaad, cinsel şiddet konusunda, geçtiğimiz yılın sonunda cinsel tacizi suç sayan bir yasanın kabul edilmesiyle meyvesini veren kuruluşlardan biriyiz.”

Barınma, acil yardım hatları, güvenli hatlar ve güvenli sığınaklar hakkında Ortadoğu’da çok sayıda kurs düzenlediklerini söyleyen Ghida “Konuyla ilgili uzmanlıklarımızın olduğu alanlarda ülke bakanlığı ve Ortadoğu ülkeleri bakanlıkları ile ortak çalışmalar-koordineli çalışmalar yürüttük” diyor. Beyrut Liman patlamasının ardından Abaad olarak, “Emniyet Yapıcı” olarak isimlendirilen bir kampanya başlattıklarını hatırlatıyor Ghida ve “Kadınlar her koşulda ön saflarda mücadele yürütüyor. Aynı zamanda bu kadar ön saflarda olmalarının getirdiği negatif yönleri törpülemek için bu kampanyayı başlattık. Sadece kendi güvenliklerimizi değil, kentlerimizin güvenliklerinin de sağlanmasını istiyoruz bu yüzden kampanyamızı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bir limanda meydana gelen patlama tüm ülkeyi felakete sürükledi. Yıllarca kapanmayacak yaralar açtı ve bunun tekrar olmaması için emniyeti yapacak ve buna öncülük edecek olanların da kadınlardan oluşabileceğini düşünüyoruz” diye konuşuyor.

Şiddetin en ciddi halk sağlığı sorunlarının başında geldiğini söyleyen Ghida, ülkelerinde kadın haklarında çok sayıda kanuna sahip olmalarına rağmen bunların yaşamsal yansımalarının zayıf olmasına dikkat çekiyor.

“Yaşanan hak ihlallerini birbirinden ayırmıyoruz. Ekonomik anlamda yoksunluk ile şiddeti birbirinden ayırırsak parçalı bakmış ve bütünü görmemiş oluruz. Bu da yanlış tespitler nedeniyle yanlış pratik sonuç değerlendirmeleri yapmaya götürür bizi. Tüm ülke sorunlarını bir çerçevede görüyor ancak kadınlara özel kampanyalar yürütmek gerekitğine de inanıyoruz.”

Abaad imzasıyla son olarak, “Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet Vakalarını Yönetme” isimli kitap-klavuz çalışmasını yayınladıklarını buradan yola çıkarak bilinçlendirme çalışmaları yürüttüklerini de ekliyor sözlerine Ghida. Abaad, ViMail Derneği ile işbirliği içinde gazetecilere toplumsal şiddet mağdurlarının sorunlarının ele alınması konusunda eğitim kursları düzenledi.

Mobil sağlık hizmeti sunuyorlar

Örgütün en belirgin başarılarına ilişkin olarak, “Örgütün yürüyüşü sırasındaki en belirgin başarılardan birinin Lübnan Ceza Kanunu'nun “fail arasında geçerli bir evlilik akdedilirse” diyen 522. maddesinin kaldırılması olduğuna dikkat çekiyor. Suçlardan birinin (tecavüz, evlenme amacıyla insan kaçırma…) ve mağdurun kovuşturması durduruldu ve dava hakkında hüküm verilmesi halinde kendisine verilen cezanın infazı durdurulacak. Kamusal alanda ve işyerinde cinsel taciz yasası kadınları din ve inanç, renk ve milliyetten uzak, üç laik sığınma evini içeren “Al-Dar” programı kuruldu. Lübnan köy ve kasabalarında bir mobil otobüs olan, toplum ve sağlık merkezlerine ulaşamayan bölgelere hizmet paketi sunan, mobil merkez modeli olan “Jina El-Dar” programı, yıllardır devam ediyor. Birleşmiş Milletler kuruluşları tarafından iş modeli olarak benimsendi” diye özetliyor.

Bugün örgüt, Lübnan'daki krizin acil temel ihtiyaçları üzerinde günlük olarak çalışıyor. Ghida Anani, "Gerçeği daha bilimsel ve doğru bir şekilde anlayabilmemiz için özel hizmetlere, bazı çalışmalara ve araştırmalara odaklanıyoruz. Cinsel şiddetten korunma konusunda talep çalışmaları sürüyor. Talep üzerine ve çeşitli kampanyalarda devam ediyoruz” diyor.

Abaad

Toplumsal cinsiyet adaletinde somut bir değişiklik yaratacak hak temelli bir yaklaşımla kadınların etkin katılımını artıran politika ve yasaların geliştirilmesini ve uygulanmasını savunur.  Abaad, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti sona erdirmek amacıyla barış, savaş ve afet zamanlarında mağdurlar/hak sahiplerine koruma ve destek hizmetleri sağlamak için bütünsel bir bakım yaklaşımını benimser. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda lider bir kurum olarak Abaad, koruma programları, vaka yönetimi, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları (SRHR), ruh sağlığı alanlarında çalışan yerel, bölgesel ve uluslararası kuruluşların kapasitelerini desteklemeyi ve geliştirmeyi amaçlamaktadır aynı zamanda psikoloji destek ve cinsellik eğitimleri de sunmaktadır.

Abaad, erkekleri, hegemonik erkekliklerden ve kadına yönelik şiddetten arınmış, eşitlikçi bir toplum elde etmeye yönelik çalışmalara etkin bir şekilde dahil ediyor. Bölgede toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda lider bir aktör olarak Abaad, toplumsal cinsiyet eşitliğini, barışı inşa etmeyi ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eden yerel, bölgesel ve uluslararası kuruluşlar tarafından güvenilir bir referans ve ortak olarak da algılanmaktadır. 

Uluslararası, bölgesel ve yerel çok sayıda kuruluş ile koordineli çalışıyorlar

Abaad uluslararası çapta BM’nin Küresel İlkeler Sözleşmesi, Uluslararası Gönüllü Kuruluşlar Konseyi, Acil Durumalrda Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetten Korunmaya İlişkin Eylem Çağrısı, Şiddete Son Vermek İçin 16 Günlük Aktivizim, Kızlar Gelin Değildir, Anna Lindh Vakfı ittifakıdır aynı zamanda bölgesel ve ülke çapında da çok sayıda kurum ve kuruluş ile ortak/koordineli çalışma yürütmektedir.

Kuruluş, BM tarafından 2019 yılında Dünya Çapında En Etkili Kampanya ödülünü de layık görüldü.