“Kamusal alanı terk edin”
İzmir Barosu’ndan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, İçişleri Bakanı ve TİHEK Başkanına çağrı: Kamusal alanı terk edin!
Haber Merkezi- İzmir Barosu, Meclis’te, “Kadına Yönelik Şiddetin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu”nda sunum yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan’ın kadın ve çocuklar için sarf ettiği sözlere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Arslan’ın açıklamalarına dikkat çekilerek “15 yaşında nikâh kıyılamaması, insan hakları ihlalidir” beyanın çocukları fiziksel ve duygusal olarak ihmal ve istismar ettiğini, adli ve tıbbi sonuçları olan bir olgunun, evlilik adı altında teşviki amaçladığı belirtildi. Açıklamada Arslan’ın savunmasının, çocukların cinsel istismarıyla sonuçlanacak bir sürece evrileceği tehlikesine vurgu yapıldı ve Arslan’ın “nikahsız birliktelik şiddete yol açıyor”, “sınırsız özgürlük anlayışı aileye karşı bir tehdit”, “nikahsız birliktelikler teşvik ediliyor”, “kadınlar anneliğe özendirilmeli” şeklindeki beyanlarının şiddeti normalleştirmeye yönelik çabanın tezahürü olduğu ifade edildi.
“Kabul edilemez”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ında aynı bakış açısını yansıttığı ifade edilen İzmir Barosu'nun açıklamasında Yanık’ın konuşmaları düşünüldüğünde kadına yönelik şiddete karşı etkili ve güçlü bir mücadele vermesini beklemenin güç olduğu belirtildi.
Yine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da katıldığı bir programda “milyonlarca insan çocuk pornosu da izliyor” sözleriyle suçun mafya haberleriyle, videolarıyla eş tutulduğunun anlatıldığı açıklamada “çocuk” sözcüğüyle “porno” sözcüğü aynı cümle içinde kullanarak normalleştirilmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kadınları eşit yurttaş olarak görmeyip, çocukları birey olarak kabul etmeyenlerin art arda gelen bu beyanların, parti ideolojileri ve iktidar mantığı doğrultusunda şekillendiği aşikardır. Dün biri, bugün öteki, yarın kim bilir hangisi... Her gün bir başka yetkilinin giderek korkunçlaşan açıklamalarıyla karşılaşmaktan bıktık. Bulunduğu yeri hazmedemeyenlerle daha nereye kadar devam edeceğiz? Yaptıklarınız ortadadır. Tüm bunlar için yurttaşlardan derhal özür dilemeli, çağdışı anlayışlarınızı da alıp kamusal alanı terk etmelisiniz.”