Hülya Oruç: Tehdit ve tacizler sistematik bir hal aldı, sessiz kalmayacağım

Gazeteci eşinin daha önce tutuklu bulunduğu süre zarfında taciz telefonlarına maruz bırakılan Hülya Oruç, dün işine giderken önüne çıkan bir araç tarafından yeniden taciz edildi. Yaşadıklarının sistematik bir hal aldığına dikkat çeken Hülya Oruç, sessiz kalmayacağını ifade ederek, İHD ve savcılığa da suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed – Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 11 Aralık 2019 tarihinde gözaltına alınan ve 11 ay cezaevinde kalan gazeteci Aziz Oruç, 9 Kasım 2020 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında serbest bırakılmıştı. Eşi Aziz Oruç’un cezaevinde kaldığı süre boyunca taciz telefonlarına maruz bırakılan Hülya Oruç, dün işine giderken yanında duran bir araca bindirilmeye çalışıldı. Diyarbakır’da yaşayan Hülya Oruç, dün yaşadığı olaya ilişkin sosyal medyada paylaşımda bulunarak, aracın plakasını paylaştı. Hülya Oruç, daha önce de defalarca farklı numaralardan ajanlık tehdidine maruz bırakıldığına işaret ederek, son olarak yaşadığı olaya dair İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’ne ve savcılığa suç duyurusunda bulunacak.

“Cadde üzerinde bir araç tarafından taciz edildim”

Dün sabah saatlerinde yaşadığı olayın şokunu halen üzerinden atamadığını belirten Hülya Oruç, o esnada yaşadıklarını şu ifadeler ile özetledi: “Sabah saatlerinde işe giderken cadde üstünde bir araç tarafından taciz edildim. Şahsın kim olduğunu bilmiyorum. ‘Siz kimsiniz’ diye karşı çıkınca arabadan inmeye çalıştı. Araca zorla bindirileceğimi anlayınca ‘polisi ararım, bağırırım’ söylemlerim üzerine şahıs aracına binip uzaklaştı. Bunun üzerine ben de hemen aracın plakasını alıp avukatımı aradım. Hafta sonu olduğu için henüz hukuki anlamda bir şey yapamadık, ama Pazartesi günü hem savcılığa hem de İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) suç duyurusunda bulunacağım.”

“Bu ülkede kendimi güvende hissetmiyorum”

Yaşadığı taciz olayı dışında sistematik olarak takip edildiğini ve önceki yıllarda farklı numaralardan aramalara maruz bırakıldığını ifade eden Hülya Oruç, eşinin tutuklu bulunduğu süre zarfında bu tarz durumlar ile sık sık karşılaştığını söyledi. Hülya Oruç, “Bunlar daha önce de benim başıma geldi. Özellikle eşimin tutuklanmasının ardından sistematik olarak takip edildim ve defalarca, ‘biz yabancı değiliz, gelin siz bize yardımcı olun biz de size maddi ve manevi anlamda destek olalım’ denildi. Bunu o dönemde İHD’ye ve ilgili mercilere de taşıdık. Ben bu ülkede kendimi güvende hissetmiyorum. Ve yapılan bu tarz tacizlerin biz kadınlara bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Sessiz kalmayacağım”

Yaşadığı olayları da göz önünde bulundurarak Türkiye’nin kadınlar için güvenli bir yer olmadığına dikkat çeken Hülya Oruç, yaşadığı hak ihlaline karşı sessiz kalmayacağını vurguladı. Hülya Oruç konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Bu çok ciddi bir sorun. Ben bunun arkasını bırakmayacağım ve her türlü hakkımı savunacağım. İlla birinin eşi olmam buna bir gerekçe ise ben bunu kabul etmiyorum. Bu bir kadın için büyük bir tehdit. Benim yaşam hakkım ihlal ediliyor. Yaşadığım durumu tarif edecek cümleler de bulamıyorum. Bu siyaset dışında ahlaki yönünde yapılan bir saldırıysa bile bunu neredeyse bütün kadınlar yaşıyor. Bize bunu yaşatmaya hakları yok.”