Filistin’de kadın katliamları yasal boşluk ve aşiretçilik yüzünden çözümsüz kalıyor

“Filistin'de aşiretçilik ile hukuk arasındaki kadın katliamları” başlığıyla bir belge hazırlayan Fatma Ebu Nadi, aşiret ve hukuk adı altında faillerin korunduğunu belirtti.

REFÎF ÎSLÎM

Gazze -  Son iki yılda Filistin'de kadın katliamlarında büyük bir artış yaşandı. Kadın katliamlarında yaşanan tehlikeli artışa karşı ilgili kurumların yerel kanunlara bakıp araştırma yapmaları gerekiyor. Bu kurumların öldürme nedenlerini araştırmaları ve imzalanan uluslararası anlaşmalarla ilişkisinin ne düzeyde olduğunu belirlemesi isteniyor. “Filistin'de aşiretçilik ile hukuk arasındaki kadın katliamları” başlığıyla yapılan araştırma belgelerini hazırlama fikrine ilişkin belgeyi hazırlayan araştırmacı ve Heşd Filistin Halkının Haklarını Koruma Uluslararası Komisyonu'nun medya sözcüsü Fatma Ebu Nadi değerlendirmelerde bulundu.

Belge hazırlama fikrinin 2019-2022 yılları arasında kadın katliamlarının artması sonucu ortaya çıktığı bilgisini veren Fatma Ebu Nadi, kadınları koruyan bir yasanın olmaması nedeniyle kadın katliamlarının arttığına işaret etti. Ön belgelerin Filistin'deki kadın katliamlarının şiddetle sürdüğünü gösterdiğini belirten Fatma Ebu Nadi, bunun gelenek ve göreneklerin egemen olduğu bir toplum yarattığını söyledi. Kadın katliamlarının sayısının 2019 ile 2021 yılları arasında 87’ye yükseldiğini dile getiren Fatma Ebu Nadi, bunun 52’sinin Batı Şeria'da, 35’inin de Gazze’de olduğunu söyledi. Filistin toplumundaki kadın katliamlarının artış nedenini ataerkil zihniyete ve kadınların sessizliğine bağlayan Fatma Ebu Nadi, kadının “boşanan kadın” tanımlanmaması için yaşamını yitirinceye kadar şiddete maruz bırakıldığını anlattı. Fatma Ebu Nadi, toplumda yeterli düzeyde hukuksal bilincin olmamasının da bir neden olduğunu ifade etti.

Birinci derece akrabalar öldürüyor

Araştırma raporuna göre babaları veya erkek kardeşleri, yani birinci derece akrabaları tarafından katledilen kadın sayısının yaklaşık yüzde 23 olduğunu vurgulayan Fatma Ebu Nadi, evli olduğu erkek tarafından katledilen kadın sayısının yüzde 27 olduğunu aktardı. Filistin anayasasındaki kimi maddelerin kadın katliamlarını artmasına neden olduğunu ifade eden Fatma Ebu Nada, failin öfkelendiğini içerisinde barındıran 16 Sayılı Filistin Ceza Kanunu'nun 98’inci Maddesinin suçluları cesaretlendirdiğini vurguladı.

“Kan parası” suçu hafifletiyor

Kadın katliamlarında aşiretlerin etkilerine işaret eden Fatma Ebu Nadi, “Kadın katledildiğinde ailesine ‘kan parası’ veriliyor. Yasalar buna izin veriyor. Filistin yasasının 18’nci maddesine göre, ‘Mahkeme kan parasının ödenmesi durumunda suçluyu affeder’ diyor” dedi. Tüm çabalara rağmen, kadına yönelik şiddetin hala toplumsal normlarla ve aşiret uzlaşmasıyla bağlantılı olduğunu dile getiren Fatma Ebu Nadi, bunun da genellikle “namus” gerekçesiyle işlenen katliam vakalarında artışa yol açtığına dikkat çekti. Kadınların intihara sürükleyen miras kültürünün de bu olguyu arttırdığına işaret eden Fatma Ebu Nadi, bunun artık kabul edilmemesi gerektiğine işaret etti. Fatma Ebu Nadi, kadın katliamlarının önüne geçmek için ağır cezaların verilmesi gerektiğine işaret etti. Kadınların hukuk bilincinin oluşması gerektiğine değinen Fatma Ebu Nadi, kadınların güçlenip kendi haklarını savunması gerektiğini belirtti. Fatma Ebu Nadi, kadınların ilgili yerlere şikayet etmesi gerektiğini de söyledi.