NUR SARÎB

Aden – Habitat İnsan Haklarını Geliştirme Örgütü Başkanı Fatima Al-Aruli'nin “vatana ihanet, casusluk ve emirlik düşmanına yardım etme” iddiasıyla tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması Sanaa’daki Özel Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü. Duruşmayı takip eden kadınlar, Fatima Al-Aruli'nin kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Fatima Al-Aruli kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddetti ancak bunları açıklama fırsatı dahi verilmedi. Husi Savcılığı, onun tutukluluğu sırasında tüm suçlamaları itiraf ettiği konusunda ısrar etti” dedi. Mahkeme, Fatima Al-Aruli’nin tutukluluğunun devamına karar verdi.

‘Sağlık durumu giderek kötüleşiyor’

Fatima Al-Aruli'nin erkek kardeşi, dijital medya hesabından şu paylaşımda bulundu: “Sana'daki Husi istihbarat hapishanesinde tutulan ablam Fatima Al-Aruli, maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik işkenceden dolayı sağlık durumu giderek kötüleşiyor. Ceza Mahkemesi duruşmasında, Sanaa'da güvenlik ve istihbarat servislerinin kendisine uyguladığı yoğun psikolojik baskı nedeniyle sağlık durumunun iyi olmadığı, psikolojik ve ruhsal rahatsızlıklar yaşadığı anlaşılıyordu.”

‘Suçlamalar siyasi ve asılsız’

Tutuklandıktan bir yıl sonra hakkında açılan davanın ilk duruşması görülen Fatima Al-Aruli’nin dün görülen ikinci duruşmasını takip eden kadın ve insan hakları aktivistleri ajansımıza konuştu. Barış İçin Kadınlar Birliği Başkanı Nura Al-Jarwi de ajansımıza yaptığı açıklamada, "Husilerin iddia ettiği suçlamalar asılsız ve siyasi suçlamalardır. Fatima Al-Aruli, Şarjah'da doğdu ve evlendikten sonra Yemen'e yerleşti. 2008 yılında ailesi hâlâ orada ikamet ederken, her ay annesini ziyarete gidiyor” dedi.

‘Koşulsuz serbest bırakılmalı’

Fatima Al-Aruli’nin emirliklerde yaşayan ailesini 13 Ağustos 2022 tarihinde ziyaret ettikten sonra Husiler tarafından tutuklanarak 14 Şubat’ta Sanaa’daki Özel Ceza Savcılığına sevk edildiğini belirten Nura Al-Jarwi, “Husi ihlallerine karşı duruşu nedeniyle tutuklanan Fatima Al-Aruli ve diğer kadın tutuklular koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır. Tüm tutuklu kadınların serbest bırakılması için kadınlar, Husiler üzerinde baskı yapması gerekiyor” diye konuştu.

‘Aileler değil kadınları tutuklayanlar utanç duymalı’

Akon Haklar ve Özgürlükler Vakfı Başkanı Lina Al-Hasani, Husi milislerinin muhaliflere karşı geliştirdiği tüm suçlamaların kötü niyetli ve yasa dışı olduğunu vurguladı. Husilerin, tüm muhalif sesleri ortadan kaldırmayı amaçladığına dikkat çeken Lina Al-Hasani, şunları ifade etti:

“Kadınların tutuklanmasından utanç duyan ailelerin, kızlarını, kız kardeşlerini ve annelerini bilinmeyen bir kaderle karşı karşıya bırakmaları ise talihsiz bir durum. Her aile, adaletsizliğe maruz kalan kadınlarla gurur duymalı. Asıl kadınları tutuklayanlar utanç duymalıdır. Kadınlar hâlâ Husi gözaltı merkezlerinde adaletsizlikten acı çekiyor.”

‘Kadınlar işkenceye maruz bırakılıyor’

Al-Rased İnsan Hakları Vakfı Başkanı Anis Al-Şarik ise, kadın tutukluların fiziksel ve psikolojik işkence gibi insanlık dışı uygulamalara maruz bırakıldığını söyledi. Kadınların, istihbarat ve siyasi güvenlik birimlerinin işkencesinden kurtulma umuduyla kendileriyle hiçbir ilgisi olmayan uydurma suçlamaları kabul etmek zorunda bırakıldığını belirten Anis Al-Şarik, “Kadınlar zorla itirafa zorlanıyor. Fatima Al-Aruli'nin başına gelen de buydu. Fatima Al-Aruli'nin yanı sıra Asmaa Al-Omeisy, Intisar Al-Hammadi, Hanan Al-Şahdi de Husiler tarafından gözaltına alınan diğer kadınlar arasında yer alıyor” diye kaydetti.