Failin ‘tahrik’ savunmasının esas alındığı dava üç yıldır sonuçlanmadı

Kasım 2019 tarihinde evli olduğu Hasip Akbulut tarafından katledilen Muhterem Akbulut’un davası aradan geçen üç yıla rağmen halen sonuçlanmadı. Failin tahrik savunması yaptığı dosyada Muhterem Akbulut’u katleden katilin cezai ehliyet raporu ve çocukların ondan olup olmadığına dair DNA raporu istendi. Süreci değerlendiren dava avukatı Elif Tirenç İpek Ulaş, katilin daha az ceza alması için her yolun denendiğine dikkat çekti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed’in Bismil ilçesi Altıok Mahallesi'nde yaşayan Hasip Akbulut, 3 Kasım 2019 tarihinde evli olduğu Muhterem Akbulut'u katletti. Aynı tarihte gözaltına alındıktan sonra Bismil Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilen Hasip Akbulut hakkında 3 Ocak tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “eşi kasten öldürmek”, “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek” suçlarından iddianame hazırlandı. Cinayetin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen görülen 8 duruşmada dava karara bağlanmadı.

Cinayete ‘aldatma’ savunması kılıf gösteriliyor!

32 yıllık evliliği boyunca fiziki ve psikolojik şiddete maruz bırakılan Muhterem Akbulut’un toplumsal baskı nedeniyle fail Hasip Akbulut’tan boşanamadığı öğrenildi. Karara bağlanmayan davada katil verdiği ifadesinde “tahrik” savunması yaparken “Beni aldattı, çocuklar benden değil” dedi. Katilin ifadelerini göz önüne alan mahkeme heyeti kararı vermek için Diyarbakır 2’nci Aile Mahkemesi’ne gönderilen kan örnekleri ve Adli Tıp Kurumuna gönderilen DNA testi raporlarını bekliyor. Katille çocukları arasında test yapılacak.

Cezai ehliyet raporu istendi

Tahrik indirimi isteyen sanık hakkında son olarak Aralık ayında görülen duruşmada sanığın cezai ehliyetinin tam olup olmadığına dair rapor da istendi. Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan sanığın gönderildiği Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından çıkarılan raporun mahkemeye gönderilmesi talep edildi.

“Failin kullandığı ilaçlardan bir sonuca ulaşılamadı”

Üç yıldır sonuçlanmayan dava sürecini dosya avukatlarından Elif Tirenç İpek Ulaş değerlendirdi. İlk günden bu yana failin ‘tahrik’ ifadeleriyle savunma yaptığına dikkat çeken Elif Tirenç İpek Ulaş şunları söyledi:

“Yargılama devam ederken sanık tarafından aile mahkemelerinde soybağı davası açılmıştır. Bunun üzerine mahkeme bu davanın sonucunu beklemeye karar vermiştir. Yargılama devam ederken mahkeme kendiliğinden failin cezai ehliyeti olup olmadığının araştırılmasına karar verdi. Bunun için sanığın uzun yıllar önce kullandığı psikiyatri ilaçları araştırıldı ancak sonrasında bir sonuca ulaşılamadı.”

“Failin daha az ceza alması için her yol deneniyor”

Bu tür yargılamaların daha çok failleri korumaya dönük yapıldığına dikkat çeken Elif Tirenç İpek Ulaş, “Faillerin uzun süren yargılamalarda tahrik indirimi, cezai ehliyet durumları gibi lehlerine uygulanabilecek her konu mahkemeler tarafından araştırılıyor ve bunun sonucunda failin daha az ceza ile kurtulabileceği her yol deneniyor. Muhterem Akbulut dosyasında tüm bu yöntemler denenmiş ve bundan kaynaklı yargılama çok uzun sürmüştür. Uzun yargılamalar tutukluluk süreçleri uzadığından failler lehine yorumlanıyor”  diye konuştu.

Raporların beklendiği dosyanın 9’ncu duruşması 30 Mart tarihinde Diyarbakır 13’ncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.