“Düzenleme ile tutuklular mahkeme olmadan yeniden cezalandırılıyor”
İnfaz yasasında yapılan düzenleme ile yüzlerce tutuklu “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle tahliye edilmiyor. Farklı gerekçelerle tahliyeleri altı ay sonrasına ertelenen tutukluların bu düzenleme ile mahkeme olmadan yeniden cezalandırıldıklarına dikkat çeken Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Sekreteri Avukat Rengin Ergül, düzenlemedeki kriterlerin objektif olmadığı görüşünde.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed - Pandemi gerekçesiyle 14 Nisan 2020’de siyasi tutsakların kapsam dışı bırakıldığı “İnfaz Yasası”na 1 Ocak itibariyle yeni bir düzenleme getirildi. “Hükümlülerin İyi Hal Değerlendirmesi” adını taşıyan düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle beraber birçok tutuklu hükmünü bitirmiş olmasına rağmen “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle tahliye edilmiyor. İyi hal şartlarının objektif ve uzmanlar tarafından ele alınan kriterler olmadığına dikkat çeken Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Sekreteri Avukat Rengin Ergül, iyi hal kapsamında ele alınan aleyhe kararların geçmişi kapsamaması gerektiğini ifade etti.
“Karar en çok siyasi tutuklular hakkında veriliyor”
Çıkarılan yönetmelik kapsamında idare ve gözlem kurulunun cezaevi personelinden oluştuğuna yer veren Rengin Ergül, bu personellerin cezaevi psikoloğu, sosyal hizmet uzmanı ve savcılık olduğu bilgisini verdi. Değişiklik sonrası idare ve gözlem kurullarından yoğun bir şekilde ‘iyi halli olmama’ kararı aldıklarını söyleyen Rengin Ergül, bu kararın en çok siyasi tutuklular hakkında verildiğini ifade etti.
“Siyasi iradeyi yok etme kastı var”
İyi halin yasada tanımlanmış olmamasına rağmen bazı şartlarının olduğuna dikkat çeken Rengin Ergül, şartları şöyle sıraladı: “Yönetmelikle bu şartlara şu maddeler eklendi; işlediği suçtan dolayı pişmanlık duymak, tekrar suç işleme riskinin bulunmaması ve cezaevinde kitap okuma alışkanlığı ya da cezaevinde aldığı ödüller. Bunlar çok objektif olmayan ve sınırları çizilmeyen kıstaslar. Dolayısıyla bir kişinin cezaevinde kitap okuyup okumadığı ya da ödül alıp almadığı tahliyeyi erteleyecek durumlar değildir. Özellikle siyasi suçlar açısından pişmanlık duymasının istenmesinde siyasi iradeyi yok etme kastı var. Bu kriterler hem objektif hem de uzmanları tarafından ele alınan kriterler değildir.”
“Kriterler geçmiş suçları kapsamamalı”
Bu kurullardan genel olarak olumsuz kararlar aldıklarını belirten Rengin Ergül, verilen olumsuz kararlara karşı önce infaz hâkimliği sonra da ceza hâkimliğine başvurduklarını söyledi. “Son çare olarak verilen kararlara karşı anayasa mahkemesine başvuruyoruz” diyen Rengin Ergül, “İnfaz hâkimliği dosya üzerinden inceleme yapıyor ama normalde bu incelemenin duruşmalı yapılması gerekiyor. Son durumda bunu anayasa mahkemesine taşıyoruz. Şuana kadar anayasa mahkemesinden aldığımız bir karar yok. İyi halde aleyhe olan kriterler geçmişe yürümez. Yani iyi hal yönünde aleyhe bir düzenleme getiriyorsanız bunun bugünden itibaren ki suçlar için geçerli olması lazım. Geçmişteki suçlar için geçerli olmaması lazım. Şuan ikinci bir değerlendirme için bir altı ay sonrasını bekliyorlar. Genel olarak ikinci değerlendirmeleri bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.
“Tutuklular cezalandırılıyor”
Tutuklulara genelde tahliyelerine yakın bir zamanda bu kararın söylendiği bilgisini veren Rengin Ergül, tutukluların aileleri ile birlikte bu karardan ciddi anlamda etkilendiklerini söyledi. Rengin Ergül, “Tutuklulara ortada bir mahkeme kararı olmadan cezalandırma yapılıyor. Belirsiz olarak da bir altı ay sonrasında değerlendirme bırakma hem tutuklular hem de tutuklu yakınları için bir yıkıma sebep oluyor. Genelde bu kararları tam tahliye aşamasında veriyorlar. Tahliyeye yakın öğrendiğimiz için o aşamada biz de itiraz ediyoruz. Genel olarak da basına yansıyan bir sürü ailenin öyküsü var. Bunların hepsi yakıcı öyküler ve bunların basına yansıması gerekiyor” sözleriyle yaşanan duruma tepki gösterdi.