ASMAA FATHÎ

Kahire – Toplumsal hareket, birçok kadın haklarının ihlali ve sorunları etrafında yayıldı. Krizlerle gündeme gelen küresel bir harekete dönüşen toplumsal hareket, kadın haklarının tartışılmasını yeniden gündeme getirdi. 20 yıldır yardım, devam eden gelişmeler, eğitim, psikolojik destek ve sanatsal terapisi ile ilgilenen Dr. Sehar El-Sadani, kadın sorunları ve haklarına ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Kimileri Dünya Kadınlar Günü’nün anlamını bilmiyor kimileri ise bugünün heyecan dolu olduğu görüşünde. Bu olayın Feminist Hareket üzerindeki etkileri sizce nedir?

Pek çok insan Dünya Kadınlar Günü’nün Feminist Hareket ve dünyadaki kadın sorunları üzerindeki etkisini düşünüyor. Bence bu gün, içinde kadınların yeni yıl için talep ve amaçlarını içeren ve değişmesini sağlayan bir bayram günüdür. Bu gün kadınların neşe ve mutluluk arayışında kendilerini kutladıkları, kadınların kendilerini hatırladıkları, varlıklarını ve rollerini kutladıkları bir gün olsun. Bu günün tüm kadınlar için kutlayacağımız bir gün olması gerekir.

Genel anlamda kadınların birçok rolü bulunuyor, bunu biraz açabilir misiniz?

Her kadının bir rolü var ve bu rolü pozisyonuna göre değişebiliyor. Anne, kadın, kız çocuğu, emekçi, öncü gibi birçok rolü bulunuyor. Ancak hepsi de aile ve toplumun gelişimi için çalışıyor. Örgütlü yada örgütsüz olmak demek bir diğerinin değersiz ve etkisiz olduğu anlamına gelmiyor. Bunlar sadece farklı konumlar ve rollerdir. Bazı kadınların şanslı olduğunu görüyoruz. Biraz eğitim alabildiler ve bazıları alamadı. Bu diğerinin kıymetsiz ve etkisiz olduğu anlamına gelmez. Sadece rol ve makamlar değişkendir.

Kadınlar şiddetin birçok yönüne maruz kalıyor. Bir psikiyatrist olarak şiddetin nedeni ve çözümü nedir?

Şiddetin etkisi ve nedenleri hakkında konuşacaksak aileye geri dönmemiz gerekir. Çünkü aile çocukları etkileyen ilk ve ana faktördür. İster erkek ister kadın olsun, refleksler aynı zamanda her birimizin hayatındaki bu önemli ve hassas aşamada ortaya çıkanların bir sonucudur. Gelecekteki davranışları ve etkileşimleri önemli ölçüde etkiliyor. Şiddetin her türlüsünü ortadan kaldıran en önemli etkenin sağlıklı bir anne-babaya sahip olmak olduğu söyleyebiliriz. Çünkü çocuk kendisine verilenlere göre büyüyor. Ve genellikle evde, ailesinden gördüğü şeyin doğal form olduğunu düşünüyor. Bu yüzden sağlıklı çocuk sahibi olmak ve normal bir yaşama sahip olmak için doğum sağlığı hakkında çok konuşuyoruz. Erkeklerin kadınlara karşı uyguladıkları istismar ve şiddet eylemlerinin çoğunun, erkekte çocukluk döneminde maruz kaldıkları etkilerden kaynaklandığını sık sık görüyoruz. 

Sizce kadınlar her türlü taciz ve istismar etkilerinden nasıl kurtarabilirler?

Tecavüz ve cinsel saldırı insanın kolay atlatabileceği bir şey değildir. Bunun etkileri sonsuza kadar kalabilir. Kimileri bu etkiden kurtulamıyor ve yaşamlarını normal bir şekilde sürdüremiyorlar. 20 yaşında bir genç ile tanıştım. Onunla yaptığım konuşmada bu gencin küçükken akrabası tarafından tacize uğradığını anladım. Gördüğü tacizi zorda olsa annesine anlatması bu olayı atlatmasını sağladı. Bu olay biz ailenin rolüne ve bunun çocukların kendilerini nasıl rahat hissettikleri üzerindeki etkisine geri getiriyor. Güvenli bir ortam olduğu için çocuklarını kucaklayarak ve destekleyerek bu sorunu atlatmalarını sağlayabilirler.

Feminist örgütlerin yaptığı çeşitli eylemlerin sorunların çözümü üzerinde ne gibi bir etkisi var?

Kadınlara ilişkin yapılan çalışmalar ve hareketler birçok kavramı da etkilemiş. Kadınların tamamen ilgilendiği miras konusu buna örnektir. Mısır'da erkek, kız kardeşinin veya onunla birlikte ailedeki kadınların miras hakkına sahip olduğunu hissetti. Bu aynı zamanda birçok insanın haklarını savunmasına yardımcı oldu. Çalınan hakların geri alınması konusunda bilinçlenme düzeyi arttı.

Sanat krizlerden kurtulmada nasıl kullanılıyor?

Sanat, krizlerden aşılmanın bir yöntemidir. Bu anlamda insanı rahatlatıcı bir özelliği var. Topluluklar, sanatın etkisini gördüğü oranda benimsemeye başlamışlardır. Sanat ile toplumu çocuk yaşta zorla evlendirme konusunda bilgilendirebiliriz. Yine kadın sünnetini de sanat aracılığıyla daha kolay yansıtabiliriz. Bu anlamda toplumda bir bilinç oluşturabiliriz.