“Devlet güvenliği” gerekçesiyle hasta tutuklular ölüme terk ediliyor

Türkiye’de cezaevlerinde kalan hasta tutukluların durumu gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor. İnfaz erteleme başvurularının “Devlet güvenliği” gerekçesiyle reddedildiği son süreçte pandemi koşulları tutukluların tedavi imkânlarını da kısıtlıyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - İnsan Hakları Derneği’nin ( İHD) 2020 raporuna göre Türkiye cezaevlerinde 457’si ağır olmak üzere 1434 hasta tutuklu var. Pandemi süreci ile birlikte koşulların daha da ağırlaştığı cezaevlerinde hasta tutuklular tedaviye ulaşmakta zorluk çekiyor. Hasta tutukluların infaz erteleme başvuruları da farklı gerekçeler ile kabul edilmezken Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2013 yılından bu yana Adli Tıp Kurumu tarafından “ceza infaz kurumlarında kalabilir” raporu verilen ağır hasta tutsak dosya sayısının 1330 olduğunu öğrenildi.

Rakamlar gerçeği yansıtmıyor

Tutuklu Abdullah Turan ve Mehmet Emin Özkan ile yeniden gündeme gelen hasta tutukluların pandemi süreciyle birlikte cezaevlerinde yaşadıkları mağduriyeti Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) avukatlarından Gulan Çağın Kaleli ajansımıza değerlendirdi. Hasta tutukluların cezaevinde kaldığı gün boyunca hastalıklarının daha da ağırlaştığına ve yeni hastalıklar ile mücadele ettiğine değinen Gulan Çağın Kaleli, cezaevi öncesi hastalıkları olmayan tutukluların ise cezaevine yeni hastalıklar ile karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Son raporlara göre cezaevlerinde 1434 hasta tutuklu olduğu bilgisini paylaşan Gulan Çağın Kaleli, bu rakamın mevcut durumu yansıtmadığını da söyledi. Gerçek rakamlara ulaşamadıklarını söyleyen Gulan Çağın Kaleli,  “Biz çoğu zaman hasta tutukluların sürecini aileleri ya da tutukluların hastaneye kaldırılması sonrasında takip edebiliyoruz” diyerek yaşadıkları durumu özetledi. 

“Pandemi koşulları süreci daha da ağırlaştırdı”

Gulan Çağın Kaleli, şöyle konuştu:

“Başlı başına cezaevlerindeki kapatma koşuları hasta tutuklular için uygun değil. Hem hapishanelerde verilen yemekler hem hapishanenin hijyen koşulları hem de son süreçte gelişen pandemi koşulları ile birlikte hasta tutukluların koşulları çok daha ağır bir sürece girmiş durumda. İnfaz kanununda mevcut sağlık koşulları sebebiyle infaz erteleme usulü her ne kadar bir hak olarak tanınsa da buna dair birçok engelleme ile karşılaşabiliyoruz. Başlı başına kapatılma durumları hasta tutuklular için bir tehlike arz ederken bir de üzerine pandemi koşullarının gelmesiyle birlikte hasta mahpusların durumuna ilişkin daha da ağırlaşan bir süreçle karşı karşıyayız. Özellikte tedavi edilmesi gereken hasta tutuklular hastaneye gittiklerinden sonra cezaevlerinde dönüşlerinde 14 günlük karantina sürecine maruz kalıyorlar. Bu karantina sürecini de tek başlarına geçiriyorlar. Bu nedenle son süreçte hastaneye gitmek de tutuklular için çok sıkıntılı hale gelmiş durumda.”

“Başvurular tek gerekçeyle reddediliyor”

Hasta tutuklular için avukatlar olarak yaptıkları infaz erteleme başvurularının çoğu zaman aynı gerekçeler ile reddedildiğini söyleyen Gulan Çağın Kaleli, “Hasta tutuklulara ilişkin özellikle sağlık koşullarının ağırlaşması ile birlikte elbette birçok meslektaşımızla birlikte bizlerde infaz erteleme başvurularında bulunuyoruz. Ne yazık ki infaz yasasında her düzenlemesinde özellikle son süreçte çokça düzenleme yapılan kanunlar yayınlandı. Ve yapılan kanun düzenlemelerinin hepsinde istisnasız bir şerh var o da ‘devlet güvenliğini tehdit’.  Bu bizim açımızdan son derece engel oluşturan bir kavram. Çünkü siz sağlık gibi en temel insani hakkı devlet güvenliği tanımı içerisinde sıkıştırıyorsunuz ve dolayısıyla bir insanın yaşamına mal olabilecek koşulların önünü açıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“Abdullah Turan ve Mehmet Emin Özkan sürecin örneklerinden”

Son süreçte hastalığı ile gündeme gelen ve 26 yıldır cezaevinde olan ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan örneğini veren Gulan Çağın Kaleli, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şimdi bizler son süreçte bunu nerelerde gördük. Mesela Abdullah Turan belden aşağısı felçli bir tutuklu. Meslektaşlarımız kendisi için infaz erteleme başvurusunda bulundu ama Abdullah Turan için yine benzer engelleme olan devlet güvenliğini tehdit bir bahaneyle infaz erteleme başvurusu reddedildi. Ancak meslektaşlarımız çalışması ve başvuruları ile bu infaz erteleme aylar sonra kabul edilebildi. Mevcut tablo biraz karanlık görünse de esasında hukukçuların mücadelesi ve ısrarı ile birlikte bu tür kazanımları da elde edebilme şansımız olabiliyor. Aynı şekilde biz de son süreçte Mehmet Emin Özkan şahsında bir infaz erteleme başvurusunda bulunduk. Ondan sonra süreç başladı ve 26 yıldır cezaevinde olan tutuklu Mehmet Emin Özkan hastaneye kaldırıldı.”