Berkin Elvan davasında karar: Fatih Dalgalı’ya ödül gibi ceza!
Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili davanın karar duruşmasında, sanık Fatih Dalgalı’ya müebbet hapis cezası verildi. Ceza olası kast sebebiyle indirilerek, 16 yıl 8 aya düşürüldü. Sanık hakkında tutuklama kararı verilmezken, sadece yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri uygulandı.
İstanbul - Gezi olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin sürdürülen davanın 20’nci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nin 17’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmayı Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan ve yakınlarının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Mahmut Tanal ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve İnsan Hakları Aktivisti takip etti.
Duruşmada Elvan ailesinin avukatları hazır bulunurken, sanık polis Fatih Dalgalı ise Van’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı. Duruşmada konuşan mahkeme başkanı, davaya yeni atandığını dosyayı inceleyebildikleri kadar incelediklerini ifade ederek, "Adil bir yargılama yapmaktan başka bir işimiz yok. Sadece somut delillere, kanuna ve vicdana uygun karar vermeye çalışıyoruz. Adil karar konusunda kimsenin şüphesi olmasın" dedi. Ardından duruşma savcısına mütalaa da bir değişiklik olup olmadığını sordu. Savcı, esas hakkındaki mütalaasında bir değişiklik olmadığını dile getirdi.
“Başından beri delil karartılmaya çalışıldı”
Ardından söz alan Elvan Ailesi avukatlarından Çiğdem Akbulut, Elvan dosyasının kamuoyuna mal olduğunu ve özel bir dosya olduğunu belirterek, “Berkin kaza ya da ihmal ile değil, devletin resmi kolluğu tarafından kasten öldürüldü. Dönemin ve bu günün yetkililerinin söylemleri nedeniyle bu dosya siyasi bir dosyadır. Polis, yıllarca yargıdan kaçtı. Katil ortaya çıksın diyen avukatları bu gün aramızda değiller. Ebru Timtik bunlardan yalnızca biri. Kolluğun Elvan’ın cebinde bulduğu maytapları sürekli medyaya taşıyarak cinayeti meşrulaştırma gitti. Jandarma yıllar sonra keşif yaptığını ve sonrasında ‘biz bu konuda uzman değiliz’ dedi. Başından beri delil karartılmaya çalışıldı. Bu da bir tutuklama gerekçesidir. Cezasızlıkla karşı karşıyayız ve bunun son bulmasını istiyoruz” diye belirtti.
“Berkin kasten vuruldu”
“Vereceğiniz karar bundan önce olan olaylara engel olamayacak” diyen Çiğdem Akbulut, “Ceylan Önkol’un katili çıkmadı. Polis tarafından öldürülen Uğur Kaymaz’ın katili bulunmadı. Vereceğiniz karar bundan sonra olacak olayları engelleyebilir. Ethem silahla vurulmuştu. Ali İsmail Korkmaz dövülerek katledildi. Kolluğa istediğinizi yapabilirsiniz mesajı veriliyor. Bundan dolayı Berkin’in kasten vurulduğunu söylüyoruz” dedi.
“Dalgalı tek değildi, ona talimat veren amiri de vardı”
SEGBİS’in etkisiz olacağı için bu duruma itiraz ettiklerinin altını çizen Çiğdem Akbulut, bu itirazlarının can güvenliği gerekçesiyle reddedildiğini söyleyerek, şunları belirtti: “Bu dosyada karar verilmesini ve Fatih Dalgalı’ya ceza verilmesini istiyoruz. Çünkü Berkin’i bilerek vurdu. Vereceğiniz kararın polis elini silaha attığında bin kere düşünmesine sebep olmasını istiyoruz. Bir önemli talebimiz daha var. Dalgalı tek değildi, ona talimat veren amiri de vardı. Gereksiz yere gaz atan ve Berkin’in yönünü değiştiren ve ölmesine neden olan kolluk da bu cinayete dahildir. Hakkında takipsizlik verilen kolluk Kadir Hanbaloğlu’un tekrardan dosyaya dahil edilmesini ve yargılanmasını istiyoruz.”
“Kasten vurulduğuna dair görüntü kayıtları var”
Ardından söz alan avukat Akçay Taşçı ise sanık Fatih Dalgalı’nın Berkin’i kasten vurduğuna dair görüntü tespitlerinin olduğunu ve mahkemeden izletilmesini istedi. Akçay Taşçı, “Görüntülerde sanık polisin tavırlarında bir tereddüt görünmüyordu. Sanık polis doğrudan hedef alarak, nişan alarak 1, 55 boyundaki bir çocuğu başından vurarak öldürdü. Bu husumetin nerden geldiğini biliyoruz. En yukardan aşağıya kadar iktidar tarafından verildi. Bu husumet tarihseldir. Sanık, buna bakarak başına bir şey gelmeyeceğini bildiği için Berkin’i kasten öldürdü” diye belirtti.
“Türkiye’de adalet krizi hiç bu kadar derin olmamıştı”
Avukat Can Atalay da taş atan çocuklara cezaların verildiğini belirterek, “Sadece İstanbul’da polis 5 bin kişinin vücut bütünlüğüne zarar vermiş. Sanık, ilk önce Kadir Hanbaloğlu ile konuşuyor ondan sonra atış yapıyor. Görüyor, karar veriyor ve ilk çıkacak kişiyi vuruyor. Dalgalı ve amirleri, ekmek almaya çıkan bir çocuğu başından vurdu. O dönem de önemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ‘kararı ben verdim’ demişti. Kendisi hakkında ve dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Türkiye’de adalet krizi hiçbir bu kadar derin olmamıştı” diyerek, davanın geldiği aşamaya tepki gösterdi.
Gülsüm Elvan: Ellerim yakalarında olacak
Ardından söz alan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, oğlu Berkin’in devlet tarafından öldürüldüğünü ifade etti. Başka bir çocuğun ölmemesi için mücadele ettiğini söyleyen Gülsüm Elvan, “Başka çocuk öldürülmesin, başka anne ağlamasın ama her gün bize bir anne katılıyor. Kesinlikle bunun sorumlusu devlettir. Bu devlet hem çocuğumu öldürdü hem de üzerinden para kazandı. Yeter artık. Olup bitenlerin sebebi yargıçlardır. Bu suçlara ortak olduğunuz için gün gün acımıza acı ekleniyor. Ben adalet istiyorum. Başka annen aynı acıyı çekmesin. Ben bu katillere ceza verilene kadar ellerim yakalarında olacak. Siz ceza vermeseniz de ben bu işin peşinin bırakmayacağım. Siz ceza vermeyecekseniz o zaman bana çocuğumu verin, bana çocuğumu geri verin” diye mahkemeye seslendi. Daha sonra “Övünün yasalarınızla” diyerek fenalaşan anne Gülsüm Elvan mahkeme salonundan dışarı çıkmak zorunda kaldı.
Gamze Elvan: Hiçbir ceza benim içimi soğutmayacak
Anne Elvan’dan sonra söz alan kız kardeşler Gamze Elvan ve Özge Elvan’da fenalaşmasına rağmen savunma yapmak istedi. En ağır cezanın verilmesini istediğini söyleyen Özge Elvan, “Bununla bir nebze olsun annemin içi soğuyabilir. Burada sanki biz yargılanıyormuşuz gibi bir hava var. Biz burada Berkin’in masum olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz” dedi. Gamze Elvan ise, sanık Fatih Dalgalı’ya seslenerek “Katil ölme, seni vicdanın öldürsün. Hiçbir ceza benim içimi soğutmayacak. Ne olursa olsun Berkin’in adını haykırmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından duruşmaya yarım saat ara verildi.
Sami Elvan: 8 yıldır evime ekmeklerin ucu kırık gelmiyor
Aranın ardından söz alan Elvan’ın babası Sami Elvan 8 yıldır ailesinin acı çektiğini dile getirerek, Deniz Payraz’ın öldürülmesine değinerek bununla acılarının tazelendiğini söyledi. Sami Elvan, “Benim evime ekmeklerinin ucu kırık gelirdi. Hakim bey, 8 yıldır evime ekmeklerin ucu kırık gelmiyor. Buradan sizin vicdanlarınıza sesleniyorum; 8 yıldır evimde her gün cenaze var. Ekranda duran katil oğlumu öldürdü. Bütün kanıtlar ortadayken inkar ediyor. Dönemin Başbakanı arkasında duruyor. Bu ülke sizin ellerinizde. Artık bu ülkede dökülen kanı durdurun. 8 yıldır bizim çocuğumuzu geri gelmeyeceğini biliyoruz. Aynı durumlar yaşanması için buradayız. Siz bu adamı atarsanız halk sizin arkanızda olacaktır. Defalarca bana adamlarını gönderdiler. ‘Bu bir gariban bir şekil de sustururuz’ dediler. Ama ben susmadım, susmayacağım. Ekrandaki Dalgalı sadece bir tetikçidir” İfadelerinde bulundu.
Ödül gibi ceza!
Duruşma sanık Fatih Dalgalı’nın savunmasıyla devam etti. Devamında sanık müdafileri söz alarak, suçlamaların somut delilere dayanmadığını savunarak, Fatih Dalgalı hakkında beraat talep etti.
Savunmalardan ardından, duruşmaya kararını açıklamak üzere 15 dakika ara verildi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti polis Fatih Dalgalı hakkında kasten insan öldürme suçundan müebbet hapis cezası verildi. Ceza olası kast sebebiyle indirilerek 16 yıl 8 aya düşürüldü. Sanık tutuklanmadı, hakkında yurtdışı çıkış yasağı adli kontrol tedbiri uygulandı.