“Belgeler kabul edilirse Türkiye yargılanacak”

Türkiye’nin savaş suçu işleyerek uluslararası kanun ve sözleşmeleri ihlal ettiğine dikkat çeken Fırat Bölgesi İnsan Hakları Derneği Eş Başkanı Sara Qewas, Türkiye’nin işlediği savaş suçları kapsamında uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini vurguladı.


Türkiye’nin savaş suçu işleyerek uluslararası kanun ve sözleşmeleri ihlal ettiğine dikkat çeken Fırat Bölgesi İnsan Hakları Derneği Eş Başkanı Sara Qewas, Türkiye’nin işlediği savaş suçları kapsamında uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini vurguladı.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê-
 Tük Silahlı Kuvvetleri’ne ait insansız hava araçları 16-17 Ağustos’ta Şengal’i bombaladı. Yapılan her iki saldırıda çok sayıda kişi yaşamını yitirirken, birçok kişi ise yaralandı. Türkiye aynı zamanda Til Temir, Zirgana, Kobane ve Qamışla’ya da saldırılar düzenledi. 1949’dan 1964 yılına kadar 4 aşamada yürütülen Cenevre Sözleşmesi kapsamında, suç ve cinayetleri ‘savaş suçu’ olarak tanıdı. 4 sözleşmede sivillerin kesinlikle korunması gerektiği belirtildi. Bu sözleşme uluslararası kanunlar kapsamında kabul edildi. Bu kapsamda savaş suçu işleyenlerin ve katliam yapanların cezalandırılması için 2002 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi kuruldu. Sözleşmeye göre; ailelere işkence edilmesi, idam edilmeleri, kadına yönelik tecavüz ve mal mülklerinin talan edilmesi, demografinin değiştirilmesi, zorla göç ettirme, soykırım ve şiddet savaş suçu olarak tanımlandı. Bu kapsamda değerlendirme yapan Fırat bölgesi İnsan Hakları Derneği Eş Başkanı Sara Qewas, Türkiye’nin hak ihlallerine dikkat çekti.

“Zorlu bir süreçten geçiyoruz”

Derneklerinin görevinin insan haklarını savunma ve bütün yönleriyle izlemek olduğunu belirten Sara Qewas, “Vahşet, şiddet, baskı, katletme ve işkencenin en üst düzeye çıktığı bir süreçten geçiyoruz. Bu durumda dernek olarak insanlara yönelik yaşatılan ihlalleri takip ediyoruz. Birçok anlamda müdahale etmek istiyoruz ancak sözleşmemiz buna izin vermiyor. Onların durumunu izlemek ve belge altına almakla sınırlı kalıyoruz. Daha sonra yaşanan hak ihlallerini sosyal medyada paylaşarak,  sorumluların gündemine sokuyoruz” dedi.

“Kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyorlar”

İşlenen uluslararası suçlara karşı devam eden sessizliğe dikkati çeken Sara Qewas, “Tarihsel olarak baktığımızda Türk devletinin katliamlarla tanındığını görürüz. Bu nedenle Şengal’e yönelik gerçekleşen saldırılar, Türk devletinin halklara yönelik işlediği katliamlardaki yerini aldı. Türk devletinin 21’inci yüzyılda yaptığı katliam ve saldırılar dünyadaki insan hakları dernek ve örgütleri tarafından kabul edilmemektedir” diye belirtti. “Şengal’e yönelik katliam bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşti ancak buna karşı bir tepki görmedik” diyen Sara Qewas, “Uluslararası güçlerin bu sessizliği bize insan hakları ve sözleşmelerin ihlal edilmesinden çok kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini gösteriyor” diye konuştu. Sara Qewas, Güney Kürdistan ve Irak hükümetinin sessizliğine de işaret etti.

Sessiz kalmayın çağrısı

Türkiye’nin yargılanması yönünde çağrı yapan Sara Qewas, “Şengal hastanesinin bombalanması bir savaş suçudur. Türk devleti hastane saldırısında kadın, çocuk, sağlık çalışanlarını ve yaşı ileri olanları hedef aldı. Bu Türk devletinin işlediği vahşi saldırıların bir kanıtıdır. Bizim buradaki rolümüz yaşananları belgeleyerek dünyaya duyurmaktır. Eğer belgelerimiz kabul edilirse Türk devletinin uluslararası mahkemelerde yargılanması gerekir” ifadelerini kullandı. İnsan hakları örgütleri ve derneklerinin silahlı bir savaş yürütemeyeceklerini ancak sözleşme ve yasalarına uygun bir tavır almaları gerektiğini bildiklerini söyleyen Sara Qewas, Fırat Bölgesi İnsan Hakları Derneklerine, uluslararası kamuoyuna ve insan hakları derneklerine seslenerek Türk devletinin işlediği suçlara karşı sessiz kalmamalarını istedi.