MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu raporuna göre, Türkiye cezaevlerinde 457’si ağır olmak üzere bin 333 hasta tutuklu bulunuyor. Yapılan başvurular ve ATK raporlarına rağmen tahliye edilmeyen hasta tutuklular cezaevlerinde gereken tedaviyi göremiyor. İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı, Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Toplum Partisi (DTP) eski Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna ilişkin hazırladığı raporda, “hayatını yalnız idame ettirebilir” dedi. Raporda, “Hayatını yalnız idame ettirebileceği, tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli poliklinik kontrollerinin sağlanarak cezaevi şartlarında infazına devam ettirebileceği…” ifadelerine yer verildi. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı da rapor doğrultusunda, Aysel Tuğluk’un avukatları tarafından yapılan tahliye talebini reddetti.

“Siyasi kimliğinden dolayı tutuklu tutuklandı”

Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Aysel Tuğluk’a “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla 10 yıl hapis cezası verilmişti. Aysel Tuğluk, 29 Aralık 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunuyor. Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, bu senenin başlarında sağlık sorunları baş gösteren Aysel Tuğluk’un son durumuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Aysel Tuğluk’un siyasi kimliğinden ve yaptığı siyasi çalışmalarından dolayı tutuklandığına dikkat çeken Reyhan Yalçındağ Baydemir, müvekkili Aysel Tuğluk’un DTK Eş Başkanı olduğu dönemde Anayasa Komisyonu tarafından resmen Meclis’e davet edildiğini hatırlatarak, bugün ise DTP Eş Başkanlığı yaptığı suçlamasıyla yargılandığına işaret etti.

Kocaeli ATK “cezaevinde kalamaz” raporu verdi

Aysel Tuğluk’a verilen hapis cezasının onanmasının ardından Mart 2020 tarihinde Anayasa Mahkemesine başvurduklarını belirten Reyhan Yalçındağ Baydemir, sürecin diğer HDP’li vekillerde olduğu gibi sürüncemede olduğuna yer verdi. Aysel Tuğluk’un süreç değişti diye özgürlüğünden alıkonulmuş Kürt siyasetçilerinden biri olduğuna değinen Reyhan Yalçındağ Baydemir, “Aysel Tuğluk cezaevi koşullarının da etkisiyle bu sene başlarında rahatsızlanmaya başladı ve ilk teşhisi Seka Devlet Hastanesi koydu. Hastalıktan sonra cezanın geri bırakılması için yaptığımız başvurular kabul edilmedi. Biz bunun üzerine ATK süreci için girişimlerde bulunduk. Kocaeli Adli Tıp Kurumu 4 ay süren muayene, tetkik, testler sonucunda kurul olarak oybirliğiyle Aysel Tuğluk’un cezaevinde kalmasının uygun olmadığını, tek başına yaşamını idame ettiremeyeceği, hastalığının kronik ve ilerleme gösteren hastalıklardan olduğu için tedavisinin cezaevinden sürdürülemeyeceği gerekçesiyle açık şekilde cezasının ertelenmesi gerektiğini belirtmiştir” ifadelerinde bulundu.

“İstanbul ATK Başkanlığı ise tam tersi bir karar verdi”

Hazırlanan raporun İstanbul ATK Başkanlığına geçtikten sonra tam tersi bir hal aldığı bilgisini veren Reyhan Yalçındağ Baydemir, “Söz konusu rapor ve sağlık dosyasıyla birlikte ATK Başkanlığı tarafından muayene edilen Aysel Tuğluk ile ilgili tam tersi bir rapor hazırlamıştır. Oysaki Kocaeli Adli Tıp raporunu hazırlayan uzman kurul, 4 ay boyunca kendisini defalarca muayene eden, tetkikleri yapan ve yakından gözlemleyen kuruldur. Ancak ATK Başkanlığı tarafından tam tersi hazırlanan rapor Aysel Tuğluk’u tek bir defa muayene eden kurul tarafından hazırlandı. Bu rapor hastalığın kendisini inkâr etmeyen, tam tersine teyit eden fakat nedense ‘cezaevinde kalabilir’ diyen bir rapordur” dedi.

“Yaşanacak olumsuzluktan ATK Başkanlığı sorumludur”

“Bu karar tıpkı diğer siyasi hasta tutuklu dosyalarında olduğu gibi, objektiflikten uzak ve vicdana aykırı verilen bir karardır” diyen Reyhan Yalçındağ Baydemir, alınan karara itiraz ettiklerini söyledi. Müvekkilinin sağlık durumunun kötüye gitmesi durumunda sorumlusunun ATK Başkanlığı olacağı vurgusunda bulunan Reyhan Yalçındağ Baydemir, “Rapora karşı Adli Tıp Üst Kuruluna yapmış olduğumuz itiraz henüz sonuçlanmamış olup ayrıca uzman bağımsız bir heyet tarafından konuyla ilgili bir mütalaa hazırlatmaktayız” ifadelerinde bulundu.  

“Tüm hukuki süreçleri başlatacağız”

Aysel Tuğluk’un derhal, tek bir saniye dahi beklenmeksizin tahliyesi edilmesi gerektiğine dikkat çeken Reyhan Yalçındağ Baydemir, son olarak şu ifadelerde bulundu: “Cezaevinde tedavisi olası olmayan bir hastalık olduğu için her bir saat aleyhe işlemektedir. Yaşadığı hastalığın özgünlüğünden dolayı cezaevinde tedavisi de hastalığın ilerlemesinin durması da imkânsızdır.  ATK Başkanlığı sadece Türkiye’de değil, ama demokratik yönetim sorunu yaşayan tüm ilkelerde her daim sorun olmuştur ve iktidarın hukuksuzluklarına ortak olmaktadır. Bu defa bu yanlıştan dönmeleri çağrısını yaparken, üst kuruldan itirazımızın reddedilmesi durumunda ATK ile ilgili diğer tüm hukuki süreçleri başlatacağımızı da belirtirim.”