MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Diyarbakır-Bingöl Karayolu’nda, 19 Haziran 2017’de Lice’deki operasyondan dönen özel harekât polislerini taşıyan zırhlı midibüsün sürücüsü polis Burhan Kolbaşı, yaptığı hız nedeniyle kullandığı aracın tekeri patladı. Aracının kontrolünü kaybeden polis Burhan Kolbaşı, karşı şeritte seyir halinde olan minibüsün sol ön kısmına çarptı. Olayda köylüleri taşıyan minibüsün sürücüsü Remzi Menteşe (36), Zilan Yamankılıç (10) ile İlhan Ayaş (37)  yaşamlarını yitirdi.

Hapis cezası para cezasına çevrildi

Polis Burhan Kolbaşı hakkında “taksirle birden fazla insanın ölümüne neden olmak” suçundan açılan davada, 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Ancak ceza, 45 bin 600 TL para cezasına çevrildi.  Verilen ceza 4483 sayılı kanun gerekçesiyle İstinaf Mahkemesi’nden dönerken, yerel mahkeme soruşturma izni için dosyayı valiliğe gönderdi. ATK raporunu dikkate alan valilik, kusurun poliste değil aracın tekerinde olduğunu ileri sürerek, soruşturma izni vermedi. Avukatlar valiliğin verdiği karara karşı İdare Mahkemeye başvuruda bulundu.

Bilirkişi “tam kusurlu” dedi

Yaşanan kazanın ardından polis hakkında açılan soruşturmada iki rapor hazırlanırken, bilirkişi raporunda polis Burhan Kolbaşı “tam kusurlu” bulundu. Tarafların bilirkişi raporuna yaptığı itiraz üzerine yeniden rapor aldırılması için dosya Adli Tıp Kurumu (ATK) Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı, Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderildi. Trafik İhtisas Dairesi Başkanı M. Faruk Balcı ile biri profesör ve mühendisten oluşan heyetin hazırladığı 29 Mart 2018 tarihli raporda, kazanın “Teknik bir arıza (tekerleğin patlaması)” sonucunda meydana geldiği belirtildi. Raporda kusurun yüzde yüz patlayan lastikte olduğuna yer verilirken, raporu dikkate alan Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi 15 Eylül 2020 tarihinde 3 kişinin ölümüne neden olan polis memuruna para cezası verdi.

Suç polisin değilmiş!

Verilen para cezası daha sonra İstinaf Mahkemesi tarafından valilikten soruşturma izni alınmadığı gerekçesiyle bozuldu. Bozulan karar yerel mahkemeye geri gönderilirken, mahkeme geçtiğimiz Nisan ayında dosyayı istenilen soruşturma izni için Valiliğe gönderdi. Başvurudan aylar sonra dosya hakkında karar veren Valilik, ATK raporunu kıstas alarak ceza alan Burhan Kolbaşı hakkında soruşturma izni vermedi. Valilik kararında ATK raporuna değinerek şu ifadelere yer verdi: “Raporlarda olayın sürücüden kaynaklanan bir nedenden dolayı meydana gelmediğinin, harici bir etkinin olduğunun, dolayısıyla olay nedeniyle sürücü Burhan Kolbaşı’na yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığının belirtildiği..”

Avukatlar İdare Mahkemesine başvurdu

Valiliğin soruşturma izni vermemesine itiraz eden avukatlar, Antep Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Diyarbakır İdare Mahkemesi Başkanlığına itirazda bulundu. Avukatların geçtiğimiz günlerde yaptığı itirazda valilik tarafından verilen kararın kendilerine 3 ay sonra tebliğ edildiğine yer verdi. Avukatlar itirazda Anayasanın insan haklarına dayanan 5, 17 ve 2’nci maddelerine dikkat çekerek, yaşanan olayda devletin bütün birimlerinin sanığı ve bağlı olduğu emniyet birimindeki ihmali olanları aklamak için canla başla mücadele ettiklerini aktardı. Avukatlar Valiliğin hukuka aykırı olarak verilen kararının kaldırılmasını talep etti.