Ağır yaralı olarak kurtulduğu saldırıya ilişkin davada ‘adalet’ bekliyor
Dilek Bitgin, kendisini katletmeye teşebbüs edip olaya intihar süsü vermeye çalışan evli olduğu erkek Ahmet Bitgin’in tutuklu yargılandığı davada tek talebinin ‘adalet’ olduğunu anlattı.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Kadına yönelik erkek şiddeti devam ediyor. Erkek şiddetine maruz kalan kadınlardan biri de Amed’in Bismil İlçesinde yaşayan Dilek Bitgin. Evli olduğu Ahmet Bitgin tarafından uzun yıllardır sistematik şiddete maruz kalan Dilek Bitkin, evinde 10 Kasım 2021 tarihinde de ateşli silahla sırtından vurularak ağır yaralandı.
Olaya ‘intihar’ süsü vermek istedi
Olayın ardından silahı Dilek Bitgin’in eline yerleştirerek intihar süsü vermek isteyen Ahmet Bitgin, olay yerinden kaçtı. Yardım çığlıklarının duyulması üzerine Dilek Bitgin komşuları tarafından hastaneye kaldırıldı. Aynı gün gözaltına alınan Ahmet Bitgin tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ahmet Bitgin hakkında “kasten öldürmeye teşebbüs”, akrabası Pakize Bitgin hakkında ise “suç delillerini yok etme” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. 3 duruşma görülen davanın 4’üncü duruşması ise Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ise 6 Haziran’da görülecek.
ATK raporu bekleniyor
Fail Ahmet Bitgin’in Dilek Bitgin’i yaraladığı olay için “intihar etti” beyanı üzerine mahkeme Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) vücuda giren kurşunun giriş-çıkış noktasına ilişkin rapor istedi. ATK’den istenen rapor ise henüz çıkmadı. Dilek Bitgin ve avukatı Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Şirvan Yakut dava sürecini anlattı.
‘Yıllarca şiddet gördüm’
Ağır yaralandığı olaydan sonra bir hafta yoğun bakımda tedavi gören Dilek Bitgin, ölüm riski olduğu için ameliyat olamadığını annesinin desteği ile hayata tutunduğunu anlattı. Tedavisinin devam ettiğini dile getiren Dilek Bitgin, Ahmet Bilgin’in evliliği süresince kendisine şiddet uyguladığını anlattı. Dilek Bitgin, “Yıllarca şiddet gördüm. Beni çocuklarımla, ailemle tehdit ettiği için ben kimseye de söylemiyordum. Sadece o değil ailesi de bana zulüm uyguluyordu. Herkes ‘O erkektir’ diyerek yaptığı şiddeti savunuyordu. Bir keresinde gördüğüm şiddet nedeniyle evden gitmek istedim ancak evdekiler beni darp ederek gitmemi engelledi. Sürekli benim hakkımda herkese ‘bu delidir’ diyordu.” dedi.
Silahla yaraladıktan sonra işkenceye devam etti
Dilek Bitgin, Ahmet Bitgin tarafından ateşli silahla ağır yaralandığı olayı ise şöyle anlattı: “Her şey o akşam yaşandı. Ben çocuklara yemek verip uyuttum. Sonra ben uyumak için odaya geçmeye çalışırken önümdeki aynadan arkamdan onun geldiğini gördüm. Ben tam ayağa kalkarken ‘madem sen kendini öldürmüyorsun ben seni öldüreceğim’ diyerek sırtıma ateş etmesi bir oldu. O bana ateş ettikten sonra kurşun sırtımdan girip ön taraftan çıktı duvara gitti. Ateş ettikten sonra gelip yaramın üzerinde işkence yaptı, sonra da ateş ettiği silahı elime bırakarak gitti. Ben son sesimle kızımı çağırdıktan sonra kendimden geçtim. O sırada komşular gelip beni hastaneye götürmüş. Bir hafıza kaybı yaşamam için sürekli başıma vuruyordu.”
‘Tek talebim adalet’
Ağır yaralandığı olaya ilişkin Ahmet Bitgin’in ‘intihar’ olarak yansıtmaya çalıştığı savunmasının dikkate alınmamasını isteyen Dilek Bitgin, sürekli ölümle tehdit edildiğine dikkati çekti. Devam eden yargılamadan talebinin ‘adalet’ olduğunu vurgulayan Dilek Bitgin, “Ben adalet istiyorum. Onun ceza almasını istiyorum. Bana karşı ‘o kendini vurdu’ diyor ama ben kendimi vurmadım. O beni vurup silahı da elime verdi. Onun o cezaevinden çıkmamasını istiyorum” dedi.
‘Olay sonrası bütün deliller yok edildi’
Yargılamanın devam ettiğini belirten Dilek Bitgin’in avukatı Şirvan Yakut da, sanık Ahmet Bitgin ve yakınları tarafından olay sonrasında bütün delillerin yok edildiğini bu nedenle olaya dair kesin delilere ulaşılamadığına dikkat çekerek, yargılamanın ATK’den gelecek raporu ile şekilleneceğini söyledi.
‘Dosyadaki delillere ulaşamıyoruz’
Şirvan Yakut, yargılama aşamasında Dicle Üniversitesi’nden gönderilen raporda kurşunun giriş yerinin sırt olduğunun belirtildiği ancak kesin bir bildirim yapılmadığı için itiraz ettiklerini belirterek, şunları aktardı:
“Raporda iki aşamalı bir bildirimden bahsedilmiş. Dosya içerisindeki belge ve beyanlarda, kurşunun giriş kısmı sırt, çıkış kısmı ise göğsün üzerinde olduğu belirtiliyor. Rapora biz de itiraz ettik, evet söylenen beyan bizim de en baştan beri söylediğimiz savunduğumuz beyan ancak bunun kesin bir şekilde bildirilmemiş olması bizim açımızdan itiraz nedeni. Şu an da biz dosyada yer alan delillerin birçoğuna ulaşamıyoruz. Bunların göz önünde bulundurulması gerekiyor. Çünkü olaydan sonra deliller sanık eliyle yok ediliyor. Bu nedenle dosyanın İstanbul veya Ankara’da bulunan Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi bekleniyor. Dosya bu şekilde devam edecek. Bir sonra ki duruşmamız 6 Haziran’da görülecek. Sanık tutuklu, bizler son gelen rapora itiraz ettik.”