MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Türkiye’de son iki gün içerisinde farklı cezaevlerinde kalan 2 hasta tutuklu yaşamını yitirdi. Cezaevleri hasta tutuklular için her geçen gün daha da zorlaşırken, hasta tutukluların yaşam hakları da bu zorluklar içerisinde ihlal ediliyor. Aile ve avukatların yaptığı bütün çağrılara rağmen Adalet Bakanlığı hasta tutukluların tahliye edilmesine dair bir adım atmazken, ülkede son 10 yılda 684 tutuklu cezaevinde yaşamını yitirdi. Bu sayının artmasına engel olmak için ailelerin üzerine büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden hasta tutuklu yakını Şazime Yakut, ailelere tutukluların etrafında bir olması gerektiği çağrısında bulundu.

Cezası bitmesine rağmen tahliye edilmiyor

Şazime Yakut’un 23 yaşındaki kızı Rojbin Yakut, 2015 yılından bu yana tutuklu. Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Rojbin Yakut, “örgüt üyeliği” iddiasıyla 7 yıl hapis cezası aldı. Bir yıl Urfa’da kaldıktan sonra Mersin Tarsus Cezaevi’ne sürgün edilen Rojbin Yakut, bir buçuk yıl sonra da Kayseri Bünyan T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Cezası bitmesine rağmen tahliye edilmeyen Rojbin Yakut’un “gardiyanları yaraladığı” gerekçesiyle hakkında açılan üç farklı disiplin suçu nedeniyle infazının yakıldığı ve tahliyesinin iki yıl sonrasına ertelendiği öğrenildi.

“Kızım 28 kiloya düştü”

Rojbin Yakut’un annesi Şazime Yakut, kızının hastalıkları nedeniyle 28 kiloya düştüğünü söyledi. Doğuştan gelen bir hastalığından dolayı fiziki zorluklar ile kızının yaşamını idame ettirdiğini ifade eden Şazime Yakut, Tarsus Cezaevi’nde kızının sürekli fiziki ve psikolojik şiddete maruz bırakıldığına dikkat çekti. Kızının gördüğü işkencenin yanı sıra hakkında açılan disiplin soruşturmaları nedeniyle bugün tahliye edilmediğini belirten Şazime Yakut, devletin topyekûn hem tutuklu hem de tutuklu yakınlarına zulüm ettiğini vurguladı.

“Defalarca işkence gördü”

Kızının şuanda kaldığı Kayseri Cezaevi’nde de baskıların had safhada olduğuna değinen Şazime Yakut, “Biz tutuklu yakınları en son oraya gittiğimizde çıplak aramaya maruz bırakıldık. Tutuklulara da çok farklı baskılar söz konusu. Tarsus’ta kızım defalarca darp edildi işkence gördü. Kendileri darp etti ama sanki onlar yaralanmış gibi kızım hakkında dava açtılar. Bu nasıl bir vicdan bu nasıl kanun? Bize işkence etmek için bunları yapıyorlar” sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi.

“Sol gözünü kaybetti”

Kızının küçüklüğünden bu yana gözlerinden rahatsız olduğunu söyleyen Şazime Yakut, tedavi edilmemesinden kaynaklı kızının sol gözündeki görme yetisini kaybettiğini ifade etti. Şazime Yakut, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Cezaevinde de hiçbir şekilde onu tedavi etmiyorlar. Sol gözü o kadar bozulmuş ki gittiği doktor o gözünün çıkması gerektiğini söylemiş. Gözünden dolayı sürekli hastalanıyor ve halsiz kalıyor. Sürekli kilo kaybediyor. Cezaevinde korona oldu ondan sonra bir türlü kendine gelemedi. Şuan cezaevinde su bile içemiyor. İki yıldır bu yasaktan dolayı hiç cezaevine gidip onu göremiyorum. Bunları telefondan öğreniyorum.”

“Baskıyla bizi yıldıramazlar” 

Yaşanan baskıların göz önünde olduğunu belirten Şazime Yakut, ailelerin tutuklular etrafında bir olup mücadele etmesi gerektiği çağrısında bulundu. Tutuklular için ailelerin ellerinden gelen her şeyi yapması gerektiğini dile getiren Şazime Yakut, “Onlar baskılarını artırdıkça biz mücadele etmeye devam edeceğiz. Onlar zulüm ettikçe biz daha da güçleneceğiz. Ne bizi ne de çocuklarımızı bunlarla yıldıramazlar” şeklinde konuştu.