130 kadın basın ve ifade özgürlüğünü kullandığı için hakim karşısına çıktı
MLSA’nın Mart ayı verilerine göre son bir ayda 276 kişi ifade ve basın özgürlüğü nedeniyle yargılandı; bunların 130’unu kadın ve LGBTİ+ haklarını savunan aktivistler ve gazeteciler oluşturdu.
ELİF AKGÜL
İstanbul - Medya ve Hukuk Çalışmaları (MLSA) Derneği Mart ayı ifade ve basın özgürlüğü davalarına ilişkin verileri ajansımızla paylaştı. Verilere göre Mart ayında 276 kişi basın ve ifade özgürlüklerini kullandığı için hakim karşısına çıktı. Bunların 130’unu kadınlar oluşturdu. 130 kadından 18’i gazeteciydi. Kadınların çoğunluğunun İstanbul Sözleşmesi için yapılan protestolar nedeniyle yargılanması dikkat çekti.
8 Mart’ta “vazo davası”
Mart ayındaki davaların dikkat çekici olanlarından biri 8 Mart’ta görülen aralarında gazeteci Şehriban Alkış'ın da bulunduğu 7 kadın ve LGBTİ+'nın yargılandığı dosya oldu. Davada yargılanan sekiz kişi 7 Temmuz 2020’de İstanbul Aile ve Çalışma Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için “Artık Yeter, Kadınlar Yaşam Güvencesi İstiyor” yazılı pankartı sallandırdıkları için polis tarafından darp edilerek gözaltına alındıkları eylemde "2911 sayılı Kanuna muhalefet etmek" ve "görevi yaptırmamak için direnmek", “kamu kurumunun faaliyetlerinin engellemek” ve “kamu malına zarar vermekle” yargılanıyorlar. İddianamede “kamu malına zarar vermek” suçlaması bir vazonun kırıldığı iddiasıyla yöneltiliyordu. Dava 9 Haziran’da görülmeye devam edecek.
“Veriler ifade özgürlüğüne karşı baskıyı gösteriyor”
Ajansımıza konuşan MLSA Hukuk Birimi avukatı Merve Kurhan “MLSA olarak takip ettiğimiz davalara ilişkin her ay sonunda yayınladığımız raporlarda, her geçen gün daha fazla yurttaşın Anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınan ifade ve toplanma özgürlüklerini kullandıkları için yargılandıklarını görüyoruz” dedi.
Sadece Mart ayında 277 kişinin bu özgürlükleri kullandıkları için hakim karşısına çıktığının altını çizen avukat Merve Kurhan, 276 kişinin 112’sini oluşturan kadınların “giderek artan bir saldırı altında olan kadın ve LGBTİ+ haklarını savunmak için gösteri yürüyüşü ve protestolara katılan aktivistler” olduğunu kaydetti.
Davalar yaşanan baskıyı gösteriyor
Avukat Merve Kurhan, “Bunların arasında İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkmaya çalışan ve vazgeçmeyen kadınların, üniversitelere kayyum atanmasına karşı üniversitelerinin özerkliğini savunan öğrencilerin ve yıllardır barışçıl bir biçimde gerçekleştirilen Onur Yürüyüşü'ne karşı yapılan polis müdahaleleri sonrası gözaltına alınıp haklarında davalar açılan LGBTİ+'ların olması Türkiye'de ifade özgürlüğüne karşı olan baskıyı göstermesi açısından çok önemli” diye konuştu.