Günün Portresi: Kız kardeşler Shahla ve Nasren Kabi
Shahla ve Nasren Kabi, iki kız kardeş… İç savaş sırasında kimliklerine bakmaksızın yaralıları tedavi ettikleri için idam edildiler.
Haber Merkezi - İran’da rejim bugüne kadar sayısız Kürt’ü katletti. Shahla ve Nasren Kabi, Kürdistan’daki sivillere yönelik İran rejimi tarafında gerçekleştirilen saldırılara duyarsız kalamadı.
İki kız kardeş, 1979 sonbaharında üzerlerindeki baskıların artışı ile yüz yüzeydi çünkü onlar sağlıkçıydı ve yaralıları tedavi ediyordu. Kirman eyaletinin Mahan kasabasına sürgüne gönderildiler.
1980 baharında Kürt partilerin aldıkları kararlar ile sürgünde yaşayanların yurtlarına dönme kararı üzerine tekrar topraklarına geri döndüler. Özgürlükleri uzun sürmedi. 1980 yılının Haziran ayında tutuklandılar. Önce Sanandaj ve Sakız’da kısa bir süre sonra da Evin Hapishanesi’ne götürüldüler. 27 Ağustos 1980 tarihinde ise bir gece yarısı Sanandaj’da idam edildiler.
Haklarında yargılama yapılmadı
İdam edildikleri güne kadar haklarında yargılama yapılmayan iki kız kardeşin anısına İran’da hala sahip çıkılıyor. İki sağlıkçı kardeşin idam edilmelerine tanık olan bir isim o geceyi; “Hiç bir açıklama yapmadan onların ikisini de hücrelerinden çıkardılar. Onlar itiraz etmek ve hücrelerinden çıkmak istemedi. Ancak ellerine kelepçe takarak onları dışarı çıkardılar. İdam mangası hazırdı, gözleri bağlanmak isteyen Nasren ‘Gözlerimin bağlanmasını istemiyorum’ dedi. Shahla ise ‘Gözlerimi bağla’ dedi kibirli sırıtan gardiyana. İran muhafızlarından biri Shahla’ya ölümden korkup korkmadığını sordu sırıtarak. Shahla ise ‘Kız kardeşimin ölümünü görmek istemiyorum’ diye cevap verdi. Ardından da kardeşi de gözlerini kapatmalarını istedi” sözleriyle anlattı
İdamın ertesi günü İran’da gazeteler kadınların “silahlı güçlere yardım etmek” suçundan idam edildiğini duyurdu. Sanandaj kışlasında sabah 4:30'da idam edildiklerinde Shahla Kaabi 34, Nasreen Kaabi ise sadece 27 yaşındaydı.