Günün Olayı: 10 Mayıs 1908, Bursa’da kadın işçiler grev başlattı
1908’de emekle sermaye arasındaki mücadele patlamalarla sonuçlanmıştı. Kadın emekçilerin öncülük ettiği isyanlara bu dönemde tanıklık edildi. 10 Mayıs 1908’de Bursa’da kadın dokuma işçileri greve gitti. Belli aralıklarla süren grev 3 yıl aşkın süre devam etti. İpek kadınlar üretimin karşısında erkekler kadar ücret alabilmek, sağlıksız iş koşullarının iyileştirilmesi, ucuz emek olarak görülen bedenlerine sahip çıkmak için iş bırakma eylemi, grev yaparlar. Böylelikle Bursa’nın ipek kadınları, Türkiye’nin ilk kadın eylemini 10 Mayıs’ta, Bursa’da Kozahan’ın yanında bulunan Ulucami bahçesinde gerçekleştirirler.
İlginçtir ki Bursa’daki eylemin gerçekleştiği yıllarda, Alman sosyalist bir kadın olan Clara Zetkin ‘II. Sosyalist Enternasyonel’de, 1857’de New York’da yanarak ölen dokumacı kadınların anısına 8 Mart’ın bir kadın günü olarak kutlanmasını talep eder. Farklı coğrafyalarda aynı tarih yaşanıyordu.
Oya Baydar’ın ‘Türkiye İşçi Sınıfı’ kitabında, “Bursa’da ipek fabrikalarında çalışan işçilerin, dayanabileceklerinden fazla çalıştırılmamaları ve üç kuruş olan ücretlerinin artırılması için gerekli yerlere başvurdukları ve Nafia ve Ticaret Nezaretleri’nin, durumu denetlemek üzere, memurlar atanması” diye yazar. Ve bu haberin ardında çok geçmez 29 Ağustos 1910’da Sabah gazetesi manşeti atar; “Bursa’da uzun süreden beri iş koşullarının düzeltilmesini bekleyen ipek işçileri greve gitti.”
Aynı dönem Osmanlı’da işçi ayaklanmaları bir çok ilde benzer şekilde sürüyordu.
1872-1907 tarihleri arasında gerçekleşen 50 grevden 9’u kadınların çalıştığı dokuma endüstrisindedir. Dönem, imparatorluğun iflasının etkilerinin çalışma ve yaşama koşullarını ağırlaştırdığı yıllardır. Devlet iş yerlerinde çalışanlar ücretlerini düzenli alamamakta, işçi alacakları birikmekte ayrıca para değeri sürekli düşmektedir. Balkanlar’daki savaşlardaki yenilgiler sonucu Rumeli’den Anadolu’ya, Anadolu’dan endüstri kesimlerine göç hızlanmış, ülkedeki işsiz sayısı artmıştır. Satılık emeğin artışı emeğin değerini düşürmüştür. Bu değer yabancı sermayenin fabrikalarında yerli işçiler için daha da düşmekte, zorunlu iş saati 11 saat olup, öğle yemeği ve benzeri zorunlu işlerde geçen zaman çalışma saati dışında tutulmaktadır. Uşak halı fabrikalarının kadın işçileri günde 33 para alırlar. Bu gündelik de yılda 300-350 kuruş tutar. 1890’da Kazlıçeşme İplik Fabrikası’nda kadınlar 4, çocuklar 2 kuruş ücret almaktadır.
Sivaslı kadın işçiler günde 16 saat çalışıp 40 para yani 1-2 kuruş arasında ücret alıyorlardı. Ekmeğin fiyatıysa 5 kuruştu. 25 Haziran 1908’de elli kadın bir ayaklanmaya öncülük ettiler. “1908 Haziranında Sivas’ta bir isyan patlak verir. 23 Haziran sabahı civardan gelen elli kadar kadın, vilayet konağı önünde toplanarak pahalı ve kötü ekmeği protesto ederler. Kadınların önayak olduğu isyan hızla yayılır, 500 kişilik bir kalabalık vilayet konağının camlarını indirir, un depolarını yağma eder. Un vurguncularıyla hareket eden belediye başkanı, kaçarak linç edilmekten kurtulur.” (Z.H. Kars’ın Belgelerle 1908 Öncesinde Anadolu) İzmir’de de benzer olaylar meydana gelmektedir. 1908-11 yılları özellikle kadınların çalıştığı dokuma ve tütün iş kolunda greve gittikleri yıllar olarak kayıtlarda yer aldı.
Âşık Kul Halil’i bu döneme ilişkin yazdığı bir şiirinde; “Yine neffiri âm oldu uzun saçlılar/Yine toplandılar uzun saçlılar…” diyordu.