Simone De Beauvoir’in 1943’te kaleme aldığı “Konuk Kız” modernist ve gelenekselci yaklaşımların çarpıklığını derinden hissettiren, okurken adeta huzursuz hissettiren romanlardan. Köylü genç kadına acıyarak bakan şehirlinin zamanla hayranlığa dönüşen bakışının ilmek ilmek işlendiği romanda, gelenekselciliğin de modernizmin de güçlü eleştirilerini hissediyoruz.

Romanın en etkileyici kısmı kendini üstün gören şehirli kadının içinde bulunduğu kibar, elit olarak görülen ortamının yapaylığını köyden gelen genç kadının doğal öfkesinde görmesi ve bunun dehşetini yaşaması. Aslında her satırında yaşamda varolan anlayış ve yaklaşımları bir kadının gözünden, ruhundan okuyabileceğiniz bir roman.