Günün filmi: Leyla’nın Kardeşleri
“Leyla’nın Kardeşleri” filmi, İran’daki ataerkil sistemin toplumun tüm kurumlarına nasıl sirayet ettiğini gözler önüne seriyor. Leyla’nın hayat mücadelesi üzerinden molla rejiminin kadın ve toplum karşıtı politikalarını beyaz perdeye taşıyor.
Haber Merkezi- Film, İran’daki yönetimin rejimin toplum ve kadın karşıtı politikalarının bir yansıması olarak yaşanan toplumsal krizi ve sorunları ele alıyor. Devletin despotik siyasetiyle sömürülen toplumun yaşadığı ekonomik kriz, aile ve kadın sorunlarını her geçen gün daha da derinleştiriyor. Film, ekonomik krizin yarattığı toplumsal baskıları; aile içi çatışmalar ve kadınların bu zorluklar karşısındaki mücadelesi üzerinden, yaşamın dili ve bir aile örneği üzerinden aktarıyor.
Film, İran’daki rejimi eleştirdiği gerekçesiyle gösterime girdikten sonra ülkede yasaklandı ve yönetmen Saeed Roustayi altı ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bununla birlikte “Leyla’nın Kardeşleri”, 75. Cannes Film Festivali’nde Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu (FIPRESCI) Ödülü’nü kazandı ve dünya çapında yılın en çok merak edilen projelerinden biri haline geldi. Yönetmenin isteği üzerine film, İran’ın devlet film festivali olan “Fajr”da ise gösterilmedi.
Hikâye…
Filmin hikâyesi, kırk yaşına kadar tüm hayatını anne babasına ve dört erkek kardeşine bakmakla geçiren Leyla adlı bir kadının etrafında şekilleniyor. İlk bakışta sıradan bir aile dramı gibi görünse de içerik ve verdiği mesajla İran’daki “Jin, Jiyan, Azadî” kadın ve toplum devrimine destek niteliği taşıyor.
Kardeşlerinin işlerini kaybetmesiyle birlikte evin ekonomik sorumluluğu Leyla’ya kalıyor. Bu noktada İran’ın kadim kültürü devreye giriyor; kadınların yaşamın öncüleri ve direnişçi yanları öne çıkarken, en büyük engel olarak ise yine molla rejiminin kadının emeğini ve varlığını görmezden gelen baskıcı yaklaşımı karşısına çıkıyor. Filmde Leyla, bu yargıları kırmanın mücadelesini verirken ailesi için yaptıkları ve cesaretiyle öne çıkıyor.
Film, İran’a uygulanan ambargo ve devletin toplumu sömüren politikalarını mercek altına alırken, yoksul bir ailenin bir günde nasıl dibe sürüklendiğini de gözler önüne seriyor. Baba, ailesine rağmen kendi çıkarlarının peşinde koşarak oyunlar kurar ve kurnazlık yapar. Onun bu sömürücü tavrı, çocukların yaşam umutlarını derinden etkiler.
Babasının aile üzerindeki baskıcı ve çıkarcı yönünü fark eden Leyla, ona karşı bir mücadele başlatır. Aile düzenine karşı verdiği bu direniş, toplumsal cinsiyetçilik ve eğitimsizlikten doğan sorunların insan hayatlarını nasıl etkilediğini de açığa çıkarır. Leyla, çürümüş ve baskıcı bir yapıya adeta tokat atar; aile geleneklerine karşı direnen ve pes etmeyen bir kadının duruşunu sergiler.
“Leyla’nın Kardeşleri”, gelenek ile modernitenin çarpıştığı, dramatik ama aynı zamanda alışılmadık bir mizahla işlenen güçlü bir aile ve toplum hikâyesi sunar. Film, İran’daki mevcut rejimle artık sürdürülebilir bir yaşamın kalmadığını çarpıcı bir biçimde anlatır
Film, “Jin, Jiyan, Azadî” kadın ve toplum devrimini destekleyen içeriğiyle, kadınlara ve topluma önemli mesajlar veriyor.