25 Kasım: Kelebekler kanat çırpmaya devam ediyor

11 dakikada 1 kadın ya da kız çocuğunun katledildiği dünyada, 25 Kasım'da kadınlar erkek-devlet şiddetine karşı sokaklarda olacak.

SARYA DENİZ

Haber Merkezi - 25 Kasım, tüm dünya kadınlarını 1960’dan günümüze mücadele ve direnişe çağırıyor. 25 Kasım 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde faşist diktatörlüğe karşı verilen mücadelede sembol haline gelen ve bu mücadelenin öncülerinden olan Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek katledildiği gündür.

Mirabel Kardeşler, Trujillo yönetimine karşı insan hakları ve demokrasi mücadelesi verdikleri için defalarca tutuklandı ve kötü muameleye maruz kaldı. Mal varlıklarına el konulup adeta yokluğa mahkum edildi. Ancak onlar direnişlerinden vazgeçmedi. Kızkardeşlerden birinin kod adının “Kelebek” olmasından esinlenilerek Mirabeller aynı zamanda “Kelebekler” adıyla anıldı. Mirabel Kardeşlerin tutuklanması, mal varlıklarına el konulması diktatörlük için yeterli olmadı; zaten kardeşleri de hiçbir baskı durduramadı. Diktatörlük kardeşleri önce hedef gösterdi. Bu aynı zamanda bir talimattı da. Hapishane ziyaretinden dönen üç kız kardeş, önce tecavüze maruz bırakıldı, ardından katledildi. Mirabellerin cesetleri bir uçurumdan aşağı atılmıştı. Basın da katliama “trafik kazası” dedi. Ama buna kimse inanmadı. Kelebeklerin etkisi tüm ülkeyi sardı ve direniş güçlendi sonunda diktatörlük devrildi. Diktatörlüğün yıkılmasında büyük rol oynayan ve katledilen Mirabel Kardeşler 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün sembolü oldu.

Kadınlara mücadeleyi işaret eden gün

Güney Amerikalı ve Karayipli kadınlar ilk kez kongrelerinde 25 Kasım’ı ilan etti. O tarihten bu yana da şiddetle mücadele günü olarak anılmaya başlandı. Dünyanın her yerinde karşılığını bulan 25 Kasım, şiddetin devlet şiddetiyle de nasıl iç içe geçtiğini özetleyen ve kadın mücadelesinin ne kadar gerekli olduğunu ifade eden bir gün. Aynı zamanda kadınların talepleri ile şiddete karşı sokaklara çıktığı da bir tarih. Birleşmiş Milletler (BM) 25 Kasım’ı 1999’da  resmi olarak tanıdı. 1999 yılından bu yana kadınlar dünyanın her yerinde şiddete karşı alanlara çıktı.

UNWOMEN: Birleşin

UNWOMEN, 25 Kasım günü başlayacak ve 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar sürecek olan kampanyasını bu yıl da düzenliyor. Kampanya kadınlara yine turuncu rengiyle “Unite/Birleşin” şeklinde sesleniyor. Bu yıl kampanyanın başlığı “Birleşin! Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddete son vermek için aktivizm!” başlığını taşıyor. Kampanyanın nedeni ise #MeToo hareketine atıfta bulunularak şöyle açıklanıyor: “Beş yıl önce, 2006 yılında aktivist Tarana Burke tarafından kurulan #MeToo hareketi patladı ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önleme ve bunlara yanıt verme konusunda bir aciliyet anı yaratarak küresel seferberliği ateşledi. O zamandan beri, dünya çapında aktivistlerin, kadın insan hakları savunucularının ve mağdur savunucuların kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak için amansız çalışmaları sayesinde benzeri görülmemiş bir farkındalık ve ivme yaratıldı.”

Kadınları desteklemek mücadelenin anahtarı

Açıklamada aynı zamanda anti-feminist gruplar da dahil olmak üzere hak karşıtı hareketlerde de  bir artış olduğuna dikkat çekilirken bu durumun sivil toplum alanını daralttığı ve kadın hakları örgütlerine karşı bir tepkiye neden olduğu vurgulandı. Açıklamada “Güçlü, özerk kadın hakları örgütlerini ve feminist hareketleri desteklemek ve bunlara yatırım yapmak, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti sona erdirmenin anahtarıdır. Bu yüzden bu 2022 teması BİRLEŞİN! Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddete Son Vermek İçin Aktivizm” denildi.

BM resmi etkinliği

Küresel eylem çağrısında şiddetin önlenmesi için dünya çapında mücadele kadınlar için seferber olunması istendi. Aynı zamanda 24 Kasım saat 10’00’da gerçekleştirilecek resmi BM etkinliğinin de duyurusu yapılırken etkinliğin UN Women Youtube kanalından ya da UN Eb TV’den takip edilebileceği bilgisi paylaşıldı. 

UNWOMEN, “Neden kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmalıyız?” sorusuyla hazırladığı metinde “Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet, bugün dünyamızdaki en yaygın, kalıcı ve yıkıcı insan hakları ihlallerinden biridir ve etrafındaki cezasızlık, sessizlik, damgalama ve utanç nedeniyle büyük ölçüde rapor edilmemektedir” denilirken şiddetin de tanımı yapıldı.

“Genel olarak, kendini fiziksel, cinsel ve psikolojik biçimlerde gösterir ve şunları kapsar:

*Yakın partner şiddeti (dayak, psikolojik taciz, evlilik içi tecavüz, kadın cinayeti);

*Cinsel şiddet ve taciz (tecavüz, zorla cinsel eylemler, istenmeyen cinsel yaklaşımlar, çocukların cinsel istismarı, zorla evlendirme, sokak tacizi, takip, siber taciz);

*insan kaçakçılığı (kölelik, cinsel istismar);

*kadın sünneti; ve

*Zorla evlendirilen çocuklar

Daha da açıklığa kavuşturmak gerekirse, 1993 yılında BM Genel Kurulu tarafından yayınlanan Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Dair Bildirge, kadına yönelik şiddeti ‘fiziksel, cinsel veya ister kamusal ister özel yaşamda meydana gelsin, bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma da dahil olmak üzere, kadınlara yönelik psikolojik zarar veya ıstırap olarak tanımlar.”

Şiddetin kadınları hayatlarının her döneminde ve aşamasında etkileyeceği belirtilen metinde kadına yönelik şiddetin, eşitliğin, kalkınmanın, barışın sağlanmasının, kadın ve kız çocuklarının insan haklarının gerçekleşmesinin önünde engel olmaya devam ettireceği ifade edildi.

11 dakikada 1 kadın ölüyor

BM en son kadına yönelik şiddet ile ilgili paylaşımında her 11 dakikada 1 kadın ya da kız çocuğunun en yakın çevresinden gördüğü şiddet nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklamıştı. BM’ye göre kadınlar için en tehlikeli yer kendi dört duvarları yani evleri. Tahmini olarak öldürülen 81 kadından 47'si partneri veya bir akrabası tarafından katledildi. 95 ülkeden alınan veriler ışığında değerlendirmeler yapılırken özellikle katledilen kadın ve kız çocuklarının sayısında son zamanlarda artış olduğu vurgulanıyor.