Zenubya Kadınlar Topluluğu: Der Hafer’de yaşananlar münferit değil

Cihatçı HTŞ’nin Halep kırsalında gerçekleştirdiği ve çoğu kadın ile çocuğu hedef alan katliama tepki gösteren Zenubya Kadınlar Topluluğu, sorumluluğun Suriye geçici yönetiminde olduğunu vurguladı.

Rakka – Cihatçı HTŞ’nin Halep’e bağlı Der Hafer’de 2’si çocuk 7 kişiyi katletmesine dönük tepkiler giderek artıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Rakka Kantonu’nda Zenubya Kadınlar Topluluğu Der Hafer’de kadın ve çocukları hedef alan katliama ilişkin bugün bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, Halep kırsalındaki sivillere yönelik işlenen bu vahşi saldırı kınandı ve sorumluluğun doğrudan Suriye geçici yönetiminde olduğu vurgulandı.

Zenubya Kadınlar Topluluğu açıklamasında, Deyr Hâfer’de yaşananların münferit bir olay olmadığını, bilakis istikrarı sarsmayı ve halkı topraklarından göç etmeye zorlamayı hedefleyen sistematik saldırılar zincirinin bir parçası olduğunu vurguladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün Halep kırsalında savunmasız sivillerimize karşı işlenen vahşi bir suçla karşı karşıyayız. Deyr Hâfer bölgesinde gerçekleştirilen silahlı saldırıda, aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu dört kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı. Bu manzara insan vicdanını sarsmaktadır.”

Faillerin cezalandırılması gerekiyor

Açıklamada ayrıca, bu saldırının tesadüfi olmadığı, halkı korkutmayı ve topraklarından sürmeyi amaçlayan sistematik saldırıların açık bir göstergesi olduğu belirtildi. 
“Biz Zenubya Kadınlar Topluluğu olarak bu vahşi suçu kınıyoruz” denilen açıklamanın devamında, “Bu ihlallerden Suriye geçici yönetimini sorumlu tutuyor ve bunu insan onurunu hedef alan sistematik bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Uluslararası kurumları ve insan hakları örgütlerini bu saldırıları durdurmak ve faillerini cezalandırmak üzere acilen müdahale etmeye çağırıyoruz” denildi.

Zennubya Kadınlar Topluluğu sivillerin korunmasının yalnızca yerel bir talep değil, aynı zamanda ahlaki ve hukuki bir yükümlülük olduğuna dikkat çekerek, ulusal ve uluslararası toplumun derhal harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

Açıklamada, “Bu tür saldırıların toplum dokusunu tehdit etmesine ve halkın acılarını artırmasına izin verilmemelidir. Katledilenlerin aileleriyle tam dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyoruz. Şehitlerin kanı yolumuzu aydınlatmaya devam edecek, annelerin feryadı adalet ve hak yerini bulana dek vicdanlarda yankılanacaktır. Bizler, adaletin hüküm sürdüğü, özgürlüğün korunduğu ve eşitliğin güvence altına alındığı bir toplumu inşa etme yolunda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz” denildi.