RÊVAN VEJÎN

Rakqa- Türk devleti ve çeteleri Kuzey-Doğu Suriye’ye son 13 gündür saldırıları yoğunlaştırdı. YPJ, QSD ve YPG savaşçıları, yapılan saldırılara karşı cephelerde tarihi bir direniş gösteriyor.

Saldırıların hedefi olan Tişrîn Barajı’ndaki direniş de ön saflarda yer alan YPJ savaşçıları, Türk devleti ve çetelerinin saldırılarını ajansımıza değerlendirdi.

‘Tepkimiz sert olacaktır’

YPJ savaşçısı Ekîn Doza, Türk devleti ve çetelerinin gelişmiş bir teknikle saldırılar yapmasına rağmen irade ve direnişle saldırıları bertaraf edeceklerini belirtti. Ekîn Doza, konuşmasının devamında, "Biz onların topraklarımıza girmesine izin vermiyoruz. YPJ savaşçıları olarak her türlü saldırıya karşı tepkimiz sert olacaktır” dedi.

‘İşgal saldırılarını mutlaka yeneceğiz’

Rojava Devrimi’nde kadınların öncülüğüne dikkat çeken Ekîn Doza, kendilerinin de bu özgür kadınların takipçisi olduklarını ve bu temelde savaş cephelerindeki direnişin büyüdüğünü söyleyerek, “Bu işgali mutlaka yeneceğiz. Biz Önder Apo'nun düşünceleri ve felsefesiyle örgütleniyoruz. Savunmamız Rojava Devrimi’nin ve Kuzey ve Doğu Suriye halkının savunmasıdır. Direniş cephelerinde yerini alan tüm arkadaşlarımı selamlıyorum. Başarı bizimdir, kazanacağız" ifadelerinde bulundu.

‘Devrimi sonuna kadar savunacağız’

YPJ savaşçısı Sorxwîn Cigerxwîn ise, "Halkımıza yönelik saldırılara karşı en meşru hakkımız olan savunma hakkını kullanıyoruz. Türk devleti ve çeteleri kendilerine ait olmayan topraklarda savaş yürütüyor. İnsanlara ve kadınlara saldırıyorlar. Buna karşı YPJ savaşçıları olarak halkımızla birlikte kadınların inşa ettiği devrimi sonuna kadar savunacağız ve yapılan tüm saldırılara cevap vereceğiz. Topraklarımızın işgal edilmesine izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Sorxwîn Cigerxwîn, Tişrîn Barajı önünde günlerdir süren tarihi direnişi kutsal bir savaş olarak değerlendirerek, "Bu direnişte yer alan tüm arkadaşlarımı selamlıyorum. Şehit düşen arkadaşlarımızı da anıyoruz. Onların intikamını alacağız, bu bizim asli görevimizdir” diye belirtti. Sözlerinin sonunda “Jin, Jiyan, Azadî” diyen Sorxwîn Cigerxwîn, konuşmasını bir şiir ile tamamladı.