RONAHÎ NÛDA

Hesekê – Türk devleti 19 Kasım’da savaş uçakları, İnsansız Hava Araçlarıyla (İHA) ve ağır silahlarla Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırdı. Saldırıda can ve mal kaybı yaşandı. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Dêrik kentinde yaşanan saldırıda 11 kişi toplamda 14 kişi yaşamını yitirdi. Ayrıca Türk devleti bu saldırılarda bölgenin petrol, gaz, okul ve hastane gibi altyapısını da hedef aldı.  Saldırılara karşı Kuzey ve Doğu Suriye'de, tüm Kürdistan'da ve Avrupa'da Kürt dostları ve halkı ayağa kalktı ve Türk devletinin saldırılarına tepki gösteriyor.

Konuya dair konuştuğumuz YPJ komutanı Viyan Adar, saldırıların amacını ve saldırılara karşı gösterdikleri direnişi değerlendirdi.

‘Demografiyi değiştirmek istiyorlar’

Türk devletinin saldırılarının yeni olmadığını on yıldır Türk devletinin farklı şekillerde saldırdığını belirten Viyan Adar, “Türk devleti son saldırısını İstanbul patlaması senaryosuyla gerçekleştirdi. Ve aralıksız sürüyor. Kuzey ve Doğu Suriye bölgesi çetin bir savaştan geçti.  Birçok çete grubuyla savaşıldı. Çetelere dışarıdan çok fazla destek verildi. Çetelere destek veren ülkelerin başında Türk devleti geldi ve bu destek gözle görülür bir şekildeydi. Türkiye bugün bile çeşitli bahanelerle bölgeyi tehdit ve işgal etmeye çalışmaktadır. Bununla Osmanlı hayalini gerçekleştirmek istiyor. Biz Türkiye'ye saldırmadık ve kendi bölgemizdeydik. Türk devleti bahaneler üreterek bölgemize saldırıyor. Faşist Türk devleti, işgalle bölgenin demografisini değiştirmeye çalışıyor. Bu nedenle insanları fiziksel, kültürel ve her alanda inkâr etme, yok etme planını sürdürmektedir. Temel hedef Kürt halkının soykırımı ve Demokratik Ulus Projesi'nin yenilgiye uğratılmasıdır” dedi.

‘Saldırılara cevap olacağız’

Saldırıların amacının devrimin kazanımları olduğunu vurgulayan Viyan Adar, “19 Temmuz devriminin gerçekleştiği günden bu yana Türk devletinin saldırıları sürüyor. Bu saldırılar karşısında halk ve özgürlük savaşçıları mücadele veriyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir günde 50 savaş uçağının havalanıp sivil halka saldırdığı görülmemiştir. Ancak Türk devleti bunu tüm dünyanın gözü önünde yapıyor. 19 Kasım saldırısında çok sayıda yurttaşı şehit oldu. Bu saldırılarda gerçekleri dünyaya göstermek isteyen gazeteciler şehit oldu ve yaralandı. Halkımıza yönelik saldırılara asla cevapsız kalmayacağız. Ne yazık ki dünyanın birçok gücü bu gerçekleri iyi görmesine rağmen kimse bundan bahsetmiyor. İnsan haklarının korunması nerede?” diye sordu.

Türk devletinin kalbine korku saldılar

YPJ'nin kadınların ve insanlığın değerlerine sahip çıktığını belirten Viyan Adar, “YPJ kadın ve topluma öncülük ediyor. YPJ'nin bu savaşlardaki direnişi, özellikle DAİŞ çetelerine karşı yürüttüğü savaş, Rojava Kürdistan Devrimi'nde kadınların güçlü konumunu ortaya koydu. Bu yüzden Rojava Kürdistan devriminin kadın devrimi olduğunu söyledik. Neden kadın devrimi? Sadece YPJ'li kadınlar değil, evdeki kadınlar, siyasi, diplomatik, akademik alanlardakiler kadın devrimini her alanda savundu. Kadınlar her alanda iktidardaki erk zihniyete karşı büyük bir mücadele verdi. Tanrıçaların iradesi, kimliği ve kararlılığı kazandı diyebiliriz. Devletler devletlerle savaşır. Ancak Türk devleti birliğimize karşı savaşıyor ve birliklerimizden korkuyor. YPJ/YPG ve QSD, Türk devletinin kalbine büyük bir korku saldı” ifadelerini kullandı.

‘Ortadoğu halkları tepki göstermeli’

Türk devleti ile yaşanan savaşta, tekniğe karşı iradeleri ile kazandıklarına vurgu yapan Viyan Adar, “Tekniğimiz onlarınkiyle aynı olmayabilir ama bu savaşlarda irademiz kazanıyor. YPJ, DAİŞ çetelerine karşı nasıl savaşıp kazanmışsa,Türk devletine karşıda savaşıyor. Türk devleti dört bir yandan Kürtlere saldırıyor. O halde tek düşmanımız var. O da Türk devletidir. Bu yüzden Kürdistan'ın her parçasında halkın ve özgürlük mücadelesi veren tüm bileşenlerin iradesiyle mücadele etmemiz gerekiyor. Bugün burada yapılan saldırılar sadece bu bölge halkına yönelik değil, Ortadoğu'ya yöneliktir. Bu yüzden Ortadoğu halklarının bu saldırılara karşı tepki göstermesi gerekir” diye konuştu.

‘Kadınlar özgürlüğü sağlayacak’

Jîna Mahsa Amînî’nin katledilmesiyle İran ve Rojhilatê Kurdistan’da yaşanan ayaklanmalara dikkat çeken Viyan Adar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Jîna Mahsa Amînî sahsında İran ve Rojhilatê Kurdistan’da büyük bir isyan yaşandı ve yaşanıyor. Halk Jîna Amînî’nin katledilmesinin ardından tepki gösterdi ve bugün ayakta. YPJ olarak Rojhilatê Kurdistan ve İran'daki ayaklanmayı selamlıyoruz. Ayaklanmalarda ortaya çıkan halk iradesini kutluyoruz. 'Jin, jiyan, azadî' sloganının dünyaya yayılması önemli.  'Jin, jiyan, azadî' sloganı tüm dünya kadınlarının birliği içindir. Rojhilatê Kurdistan ve İran'daki ayaklanmalara kadınlar öncülük ediyor. İran sistemi halkı eziyor. Kadınların cesareti isyana katılan tüm topluma güç verdi. İktidar, kadınların bu isyana öncülüğünden korkuyor. İsyanlarda bugüne kadar çok sayıda insan yaşamını yitirdi, onları anıyorum. Bu kadın isyanı tüm dünyaya yayılacak ve kadınlar öncülüğünde kadın özgürlüğünü sağlayacaktır.”