YPJ’li enternasyonalist savaşçı: Kobanê tüm dünya kadınlarına umut oldu

Kobanê Direnişi’nin tüm dünya kadınlarına umut olduğunu söyleyen YPJ’li enternasyonalist savaşçı Dersim Mizgîn, Türk devletinin Kobanê’yi hedef alarak halkın umut ve direnişini kırmak istediğini ancak bunu başaramadığını vurguladı.

JÎNDA AMARA

Hesekê- IŞİD, 15 Eylül 2014'te Türk devletinin iş birliğiyle Kobanê’ye saldırdı. Rojava Kürdistan'a açıktan müdahale edemeyen Türk devleti, IŞİD eliyle Rojava Devrimi’ni ya da bir diğer adıyla Kadın Devrimi'ni yok etmek istedi. 19 Temmuz 2012'de devrimin kıvılcımı Kobanê’de ateşlenmişti. Bu nedenle Türk devleti, tüm dünyanın umudu haline gelen devrimi Kobanê'de boğmak istedi.

134 günlük direniş

YPJ ve YPG’li savaşçılar Kobanê’nin düşmesine izin vermedi. Tarihi bir direnişle IŞİD’e karşı canlarını kalkan yaptılar. YPJ öncülüğünde gelişen direniş tüm dünya ülkelerinin dikkatini çekti. İnsanlığı geleceğini Kobanê’de gören enternasyonalist genç kadın ve erkekler, yönünü buraya verdi. Kürdistan'ın ve dünyanın dört bir yanından gelen her yaştan kişiler, YPG ve YPJ’li savaşçılarla el ele verip, 134 gün süren direniş sonucunda 26 Ocak 2015’te Kobanê’yi kadın düşmanı IŞİD’in elinden kurtardı.

YPJ’li savaşçı Dersim Mizgîn, Kadın Devrimi’nden etkilenen enternasyonalist savaşçılardan biri. Dersim Mizgîn, “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle Kobanê’de başarılı olan direnişi ve yarattığı etkiyi anlattı.

‘Kobanê dünya kadınları için bir kazanımdır’

Fransalı YPJ savaşçısı Dersim Mizgîn, Rojava Devrimi'nin Avrupa halkları arasında büyük yankı uyandırdığını söyleyerek, özellikle Kobanê Direnişi’nin büyük bir başarı olarak görüldüğünü ve bu başarının da kadınlara ait olduğunun farkında olunduğunu belirtti. Dünya çapında paylaşılan YPJ savaşçılarının görüntülerinin kamuoyunda büyük yankı uyandırdığını vurgulayan Dersim Mizgîn, “YPJ savaşçılarının görüntülerini ve fotoğraflarını gördük. Kürt kadınları DAİŞ'e karşı silah kaldırmış ve savaşıyorlardı. O zaman kadınların kendilerini örgütleyebileceklerini ve mücadelelerini yürütebileceklerini anladık. YPJ savaşçıları, elindeki kısıtlı imkanlarla sadece silahla DAİŞ gibi vahşi bir düşmana karşı savaştı ve kazandı. Bu durum beni çok etkiledi. Bu yüzden bu büyük direniş ve başarı Rojava Kürdistan halkı için büyük bir umut oldu” dedi.

‘Kobanê direnişi benim için güç kaynağı oldu’

Kobanê’nin sıradan bir kent olmadığını ve Kobanê’yi kadın gücü ve iradesinin sembol yeri olarak gördüğünü vurgulayan Dersim Mizgîn, “DAİŞ çeteleri Kobanê’yi neden hedef aldı? Ya da Erdoğan neden ‘Kobanê düştü düşecek’ dedi? Çünkü Kobanê’de ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi esas alındı. Kadınlar yaşamı yaratıyor, yaşam da özgürlük anlamına geliyor. YPJ’li savaşçılar Kobanê’yi savundukları zaman aynı anda tüm dünya kadınları için savaştılar. Yani tüm dünya kadınlarının özgürlüklerini savundular. Örneğin ben Fransalıyım. Ancak kadınlar öncülüğünde Kobanê’de gelişen direniş benim için güç kaynağı oldu. Tabi sadece benim için değil tüm dünya kadınları için böyleydi. Avrupa’da kapitalist yaşam insanlarda bir umutsuzluk yaratmış durumda. Yaşamdan umudunu kesen çok sayıda genç var. Bu gençler intihar ediyor. Ancak ben buranın sayesinde umudun olduğunu görüyorum. Bu umutta Kadın Devrimi’nin ta kendisidir. Bu nedenle buraya gelip devrimin bir parçası olmak istedim” ifadelerini kullandı.

‘Önder Apo’nun felsefesi Kobanê’de uygulandı’

Devrime katılmadan önce Avrupa'da bazı örgütlerde yer aldığını söyleyen Dersim Mizgîn, teori ile pratik arasında bir fark olduğunu anlattı. Dersim Mizgîn, “Avrupa'daki enternasyonalist dostlar olarak bizim de gruplarımız ve örgütlerimiz vardı. Ancak seviyemiz teoriyi geçmedi. Teoriyi pratikleştiremiyorduk. Rojava Kürdistan'ına geldiğimde dikkatimi çeken şey bu konuydu. Bazı yerde sorunların yaşandığı ve çelişkilerin çıktığı doğrudur. Ancak Önder Apo’nun felsefesini uygulama çabaları var. Örneğin ailelerin yanına gittiğimizde ve annelere bir şeyler sorduğumuzda; annelerin verdiği yanıtlardan çok etkileniyorum. Bunun Önder Apo'nun ve devrimin etkisi olduğunu gördüm. Diğer etkilendiğim örneklerden biri de Rakka’da eş başkan bir kadındı. DAİŞ’in başkenti olan, kadınların birçok zorluk yaşadığı bir kent bugün bir kadın tarafından yönetiliyor. Bu çok büyük ve anlamlı bir şeydir. Yüzlerce örnek verebilirim ama beni en çok etkileyen bu iki örnektir” şeklinde konuştu.

‘2014’ten bu yana Kobanê’ye yönelik saldırılar durmadı’

Kobanê’ye yaptığı ziyareti anlatan Dersim Mizgîn, Kobanê ziyaretinin hem mutluluk hem de üzüntü yarattığını ifade etti ve konuşmasına şöyle devam etti: “Çünkü arkadaşım Nûjiyan Öcalan 25 Aralık 2021'de işgalci devletin saldırısında hayatını kaybetmişti. Kobanê'ye gittiğimde genç devrimcilerle birlikteydim. Burada Nûjiyan arkadaşla tanıştım. Bir süre sonra buraya döndüğümde Nûjiyan ve onunla birlikte beş arkadaşın Türk devletinin hava saldırısında şehit olduğunu öğrendim. İşte o zaman Kobanê'ye yönelik saldırıların bitmediğini anladım. Dün DAİŞ, bugün de Türk devleti Kobanê’ye saldırıyor. DAİŞ ile Türk devletinin Kobanê ve kazanımlarına yönelik tehditlerinin sürdüğünü iyi bilmeliyiz. Sadece Kobanê'de değil, Kuzey ve Doğu Suriye'nin her yerinde bu tehlike devam ediyor. Bundan birkaç gün önce 12 yaşındaki bir çocuk Türk uçakları tarafından vuruldu ve katledildi.”

‘Halkın umudu kırılmak isteniyor’

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına dikkat çeken Dersim Mizgîn, Türk devletinin bu saldırılarla Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarını yok etmek istediğine işaret etti. Dersim Mizgîn, “Türk devleti şimdi Kobanê'yi hedef alıyor. Çünkü Kobanê, Rojava Kürdistan Devrimi’nin simgesidir. Halkın umut ve mücadelesini kırmak için Kobanê’yi hedef alıyor. Hedef alınan arkadaşlara baktığımızda hepsinin öncü ve halkta umut yaratan arkadaşlar olduğunu görürüz. Örneğin Jiyan Tolhildan ve Barîn Botan 22 Temmuz 2022'de Türk devleti tarafından hedef alındı. Şehit Mizgîn, YPJ komutanıydı ve 2 Temmuz 2022'de şehit oldu. İşgalci Türk devleti elektrik, buğday, su gibi temel yaşam ihtiyaçlarını da hedef alıyor. Ancak Türk devleti ne yaparsa yapsın halkın umudunu kıramaz. Çünkü bu halk umutlarına bağlıdır. Eşit ve özgür bir yaşam için umutları ve felsefeleri var.”

‘Dün DAİŞ bugün Türk devleti’

Avrupa ve hegemonik devletlerin ekonomik çıkarları için Türk devletinin saldırı ve katliamlarına göz yumduklarını dile getiren Dersim Mizgîn, “Bugün Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldıran Türk devletidir.  Türk devleti, NATO üyesidir. Bu nedenle uluslararası devletlerin çıkarları söz konusu ve Türk devletine ses çıkarmıyorlar. Örneğin Alman devleti, Türk devletine silah sattığı için sesini çıkaramıyor. Devlet ile halk arasında farklılıkların olduğunu iyi bilmeliyiz. Devletler belki ses çıkarmaz ama halk halklar sokağa çıkıyor ve saldırılara karşı tepkisini gösteriyor” dedi.

‘Kadınların yanındayız’

Jîna Mahsa Amînî’nin katledilmesiyle Rojhilat Kürdistan ve İran’da süren ayaklanmaları selamlayan Dersim Mizgîn, tüm dünya kadınlarına Kobanê Direnişi’ne sahip çıkma çağrısı yaptı. Dersim Mizgîn, “Jin, jiyan, azadî sloganı Rojhilat Kürdistan ve İran kadın ayaklanmalarıyla dünyaya yayıldı. Bu slogan ilk olarak Önde Apo’nun kitaplarında kadınlar için bir perspektif olarak anlatıldı. YPJ’nin enternasyonalist bir kadını olarak, Rojhilat Kürdistan ve İran kadın ayaklanmalarını selamlıyor ve onların yanında olduğumuzu söylüyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.