HAYFA XELÎL

Rakka- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük gerçekleştirilen uluslararası komplonun 26’ncı yılında, Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Savunma Birlikleri (YJP) Komutanlarından Semira Al Ahmed, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasının başında IŞİD çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye ve özellikle Rakka şehrine yaptığı saldırılara değinen Semira Al Ahmed, “IŞİD çeteleri Rakka’ya saldırdığında kadınlar birçok adaletsizliğe ve zulme maruz kaldı. Kadınlar olarak bölgelerimizi IŞİD çetelerinden, Türk devletinin saldırılarından korumak için mücadelemizi yürüttük. Ben de bir Arap kadın olarak Kadın Savunma Birlikleri’ne (YPJ) katıldım. Kendini bilen bir kadın, kendisini de toprağını da savunmayı öğrenir” dedi.

‘Kadınlar halkı dün IŞİD’ten bugün de Türk devletine karşı koruyorlar’

Kadınların 5 bin yılı aşkın bir süredir erkek egemen sistemler tarafından baskı altına alınmaya çalışıldığını dile getiren Semira Al Ahmed, “Erkek egemen sistemin binlerce yıldır yarattığı savaşlar ve krizlerin en ağır bedelini kadınlar ödüyor. Kadınlar toplumun en zayıf halkası olarak görülüyor. Aslında kadınların en güçlü halka ve barışın temeli olduklarını bildikleri için öncelikle kadınları hedef alıyorlar. Suriyeli kadınlar ve özellikle Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar, 2012 yılından bu yana önemli bir direniş sürecinin içindeler. Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar 2012 yılında gerçekleştirilen 19 Temmuz devrimiyle birlikte önemli kazanımlar elde etti. Halkı ve bölgeyi IŞİD’ten kurtaran YPJ, bugün de Tişrîn Barajı’nı Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına karşı koruyor. Kadınlar sadece işgalin karşısında durmuyor, şehitlerimizin kazanımlarını savunmak için de ön saflarda yer alıyor” şeklinde konuştu.

‘Önder Öcalan’ın fikirleri tüm kıtalara ulaştı’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgür yaşam paradigmasını esas alan ve bu paradigma ile hareket eden Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınların kazanımlarını da bu temelde elde ettiğini ifade eden Semira Al Ahmed, "Önder Abdullah Öcalan'ın düşüncesi ve felsefesi, kadınlara özgür olma, toplumun yol göstericisi olma ve onu ilerletme gücü ve iradesi verdi. Önder Öcalan’ın fikirleri sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de değil, tüm Ortadoğu’dan dünya ülkelerine tüm kıtalara ulaştı. Önder Öcalan, tüm dünyaya yeni ve önemli bir düşünce sundu. Önder Öcalan’ın düşünce ve fikirleri eğitim müfredatlarında da yer alıyor ve üniversitelerde öğrencilere okutuluyor” diye belirtti.

‘Yaşam felsefesi kadınlara özgürlüğün kapılarını açıyor’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşam felsefesinin kadınlara özgürlüğün kapılarını açtığını ve kadınlara güç verdiğinin altını çizen Semira Al Ahmed, şöyle konuştu: “Önder Öcalan’ın fikirleri kadınları her zaman maruz kaldıkları adaletsizliklerden uzaklaştırmıştır. Önder Öcalan’ın fikirleriyle her alanda önemli roller üstlenen kadınlar, bu sayede giderek güçlenmiştir. Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar önemli kazanımlar elde etmiştir ve başta öz savunma alanı olmak üzere tüm alanlarda örgütlülüğünü büyütmüştür. Bugün Özerk Yönetim’de ve kurumlarında kadınlar lider konumundadır ve karar verici pozisyondalar. Kadınlar cephesinden yaşanan tüm bu önemli gelişmeler, kadınların Önder Öcalan’ın fikirleriyle hareket etmelerinden kaynaklanıyor.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen 15 Şubat Uluslararası Komplo’nun 26’ncı yılına girildiğini söyleyen Semira Al Ahmed, “Önder Öcalan, 26 yıldır İmralı’da ağır tecrit uygulamalarına maruz kalıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’deki sistemimiz Önder Öcalan’ın Demokratik Ulus Projesi’ne dayanıyor ve Türk devleti bu projenin başarısız olmasını istiyor. Sadece Kürtler değil, Önder Öcalan’ın düşünce ve yaşam felsefesine inanan tüm özgür halklar 15 Şubat’ı bir yas günü olarak ele alıyor. Bizler Kuzey ve Doğu Suriyeliler olarak adaletin sağlanmasını ve Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz. Bizler Önder Abdullah Öcalan'ın düşüncesi ve felsefesiyle kadın devrimini gerçekleştiren kadınlarız ve bu nedenle bu yılın Önder Öcalan’ın fiziksel özgürlük yılı olmasını umuyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.