Yemen’de iç savaşla birlikte erkek şiddeti arttı

Yemen’de 2015 yılından bu yana devam eden iç savaş en çok da kadın ve çocukların yaşamını etkiliyor. Yerinden edilmeyle birlikte savaşın etkisinin daha da artığını söyleyen kadınlar, savaşın erkek şiddetini de beslediğini belirtti.

RANİA ABDULLAH

Yemen– Yemen’de 2015 yılından bu yana süren savaş ve çatışmalar ülkedeki insani krizi derinleştiriyor. Yemen Haklar ve Özgürlükler Ağı, Yemen’de 21 Eylül 2016- 1 Mart 2024 tarihleri arasında, top atışları, mayın patlamaları ve keskin nişancı saldırıları sonucu 2 bin 786 kadının katledildiğini, 4 bin 369 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Çatışmaların arttığı bölgelerde kadınlar cinsel şiddete, insan kaçakçılığına ve zorla evlendirilme gibi tehditlere maruz kalıyor. Kadınlara yönelik taciz ve tecavüz vakalarının arttığı bildiriliyor. Aileler ekonomik zorlukları gerekçe yaparak kız çocuklarını evlendirirken, Yemen’de erken yaşta evlilik oranları savaş nedeniyle önemli ölçüde artış gösterdi. Yine sağlık sistemindeki sorunlar hamile kadınlar başta olmak üzere kadın ve çocukların hayatını tehlikeye atıyor. Savaşın öznesi olan kadınlar ülke yönetiminde de söz hakları neredeyse yok. Hem karar alma süreçlerine katılım sağlamak için hem de barışın sağlanması için kadınlar aktif rol almak için mücadele ediyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeni ile çatışmaların yoğun yaşandığı Yemen'in güneybatısındaki Taiz şehrinin Al-Dhabab bölgesine bağlı Al-Sayyahi köyündeki kadınları ajansımız adına ziyaret etmek, seslerini duyurmak, yaşadıklarının bilinmesini istedik. Fakat bölgedeki güvenlik sorunları sebebi ile köye gidişimiz tüm girişimlerimize rağmen engellendi. Biz de köyde bulunan bir hak savunucusu aracılığı ile kadınlarla telefonda konuşarak görüşlerini aldık.

‘Güvenli bir hayatımız yok günlerimiz korku ile geçiyor’

Görüştüğümüz köy sakinlerinden Hania Qassem, çatışmalar nedeniyle zorlu bir yaşam sürdüklerini söyleyerek, “Köydeki kadınlar olarak günlük işlerimizi yaparken kurşun sesleri duyduk ve evlerimize sığındık. Evin ortasında bulunan odalardan birine sığındık. Güvenli bir hayatımız yok ve günlerimiz korkuyla geçiyor” dedi.

‘Çatışmalar nedeniyle evsiz kaldım’

Taiz şehrinin Jabal Sabre bölgesindeki köylerinden biri olan Al Shaqab köyünde yaşayan 50 yaşındaki Safia Ali de yaptığımız görüşmede şunları anlattı: “Sürekli bombalamalar nedeniyle insanlar yerinden ediliyor. Böylesi bir yaşamı hiç beklemiyorduk. Köyde bir evim, dükkanım ve tarlam vardı, ancak çatışmalar nedeniyle evsiz kaldım. Ailemle birlikte daha güvenli bir alana göç etmek zorunda kaldık. Göç sırasında Husilerin saldırısı sonucu vuruldum. Bunun sonucunda sol elimi hareket ettiremiyorum. Mayınlar ve saldırılar nedeniyle birçok kişi aile üyelerini kaybetti. 2015 yılında savaş başladığında köyümüz çatışmalara tanık olan ilk köylerden biriydi ve bugüne kadar hala devam ediyor. Köyümüzün toprakları mayınlarla dolu.”

‘Anneler ve babalar yakınlarını kaybetmenin acısını çekiyor’

Yakınları Zorla Kaybedilen Anneler Derneği Üyesi Asma Al-Rai ise, tüm dünya kadınların 8 Mart’ını kutlayarak, şu ifadelerde bulundu:

"Yemenli kadınlar savaşın başlangıcından bu yana acı çekiyor. Yakınları Zorla Kaçırılan Anneler Derneği’nde çalışmalarımı yürütüyorum. Anneler ve babalar yakınlarını kaybetmenin acısını çekiyor. Kadınlar kaçırılan yakınları hakkında bilgi alabilmek için uzun mesafeler arasında seyahat etmek zorunda kalıyor ve araştırmalar yapıyor. Kimilerinin hapishanelerde tutulduğuna dair bilgiler alsak da aileleriyle görüşmelerine izin verilmiyor.”

‘İnsan hakları raporları ihlallerin arttığını gösterirken’

Yemen'de devam eden çatışmalar nedeniyle kadınların ağır ihlallere maruz kaldığını kaydeden Avukat Hoda Al-Sarari de “İnsan hakları raporları bu ihlallerin arttığını gösterirken, uluslararası toplumun dikkatini gerektiren rahatsız edici bir insani durumu yansıtıyor. Savaş devam ettikçe kadınlara yönelik baskı, şiddet ve ihlaller arttı. Ayrıca Yemen toplumunda olmayan dijital şantaj gibi şiddet biçimleri ortaya çıktı. Bunun yanı sıra kadın ve kız çocuklarına yönelik katliamlar artarken, kadınların ve kız çocukların güvenlik ve mahremiyet hakları ihlal ediliyor” açıklamasında bulundu.