MEDİNE MAMEDOĞLU- NUCAN ARAS

Wan- Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması özellikle Kürt siyasetinin merkezinde olan bir yerde demokratik hakların kullanılması ve yeni süreç tartışmalarında yaşanan gerilimin yansıması olarak değerlendiriliyor. Kürt sorununun çözümü konusunda yeni süreç açıklamaları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmeler gerçekleştirilirken böylesi bir adımın atılması Wan halkı tarafından da tepkiyle karşılanıyor. Siyasi iklimdeki hassasiyetlere dikkat çekilirken bir yandan da kentin neredeyse tüm sokaklarında başlayan eylemler polis saldırılarıyla bastırılmaya çalışılıyor.

‘Wan halkına mesaj verilmek istendi’

Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şadal, kayyım politikalarının nedenleri ve olası sonuçlarını ve ne anlama geldiğini ajansımıza değerlendirdi. Konuşmasına Wan haklının iradesinin kayyımlarla gasp edildiğine dikkat çekerek başlayan Neslihan Şadal, kayyım tarihinin önemli bir zamana denk getirildiğini ifade ederek “15 Şubat Uluslararası Komplo'nun yıl dönümünde, Wan halkına büyük bir mesaj verilmek istenildi ancak, Wan halkı işgalcilere, sömürgecilere, soykırımcılara ve AKP'e politikalarına karşı yanıtı her zamankinden daha büyük oldu. Üç dönem de atanan kayyımlara karşı Wan halkı, özelde kadınlar ve gençler öncülüğünde güçlü bir direniş ve mücadeleyle yanıt verildi" dedi.

'Wan'da AKP büyük bir yenilgi yaşadı'

31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimlerde Wan halkının büyükşehir ve 14 ilçe belediyesini kazanarak aslında AKP’ye bir cevap verdiğini dile getiren Neslihan Şadal, “AKP, Wan'da kayyım politikaları ile büyük bir yenilgi yaşadı. Mazbata krizi çıkarmak istediler fakat Wan halkı görkemli ve iddialı bir şekilde direnerek, kendi iradesini AKP politikalarına ve kayyımlara asla teslim etmedi" diye konuştu.

'Özel savaş politikalarından hiç vazgeçmedi'

Kentte yürütülen özel savaş politikalarına işaret eden Neslihan Şadal, "AKP, Wan halkına, kadın ve gençlerine dönük yürütmüş olduğu özel savaş politikalarından hiç vazgeçmedi. Wan halkı bu politikalara karşı, örgütlü bir şekilde direndi. Yine AKP'nin yürütmüş olduğu politikaları kabul etmediğini her defasında ifade etti” dedi. Wan halkının, kadınların ve gençlerin özelde de annelerin ciddi anlamda örgütlü bir ruha sahip olduğunu anlatan Neslihan Şadal,"Wan halkı kendi belediyelerini huzur ve barış içinde kendi iradeleri ile yönetmek istiyorlar. Ancak, dünyanın hiçbir hukukunda görülmemiş işgalci, sömürgeci bir tutumla, Wan'ın dört bir çevresini sararak, yüzlerce kişiyi göz altına alarak tepkilerin büyümesine neden oldular" şeklinde konuştu.

‘Halkımız başarı örneği sergiledi’

Neslihan Şadal, yeni bir çözüm sürecinin konuşulduğu şu günlerde AKP iktidarının barışın kapılarını kapatmaya çalıştığını vurgulayarak şunları söyledi:

“Toplumsal barışa yakın olduğumuz bu süreçte, AKP, barışın yolunu ve önünü kapatarak, toplumsal barışın kalıcılaşmasını istememektedir. Korktuğunu görmekteyiz. Adaletinin bir gün ona da döneceğini de bilmektedir ve adımlarını buna göre atmamaktadır. Özel savaş politikaları ile, hırsızlık, talancılık, halkların soykırımı üzerinden yine kadın ve gençlik üzerinden politikalarını yürüttüğüne tanık oluyoruz. Dünyanın hiçbir hukukunda bu tarzda bir muamele, saldırı, adaletsiz ve vicdansız bir yaklaşım yoktur. Bu halkın büyük emeklerine ve çabalarına karşı büyük bir işgal saldırısı geliştirildi. Buna rağmen halkımız ciddi bir başarı örneği sergilemektedir.”

Halkla birlikte kayyıma karşı sonuna kadar direneceklerini dile getiren Neslihan Şadal son olarak “Bu yaklaşımlarını kınıyoruz, hiçbir meşrutiyetleri yoktur ve onları tanımıyoruz" dedi.