Viyan Hebabî: 11 aylık direniş özgür yaşam umutlarını artırdı

Şengal'in kurtuluşunun 7’nci yıl dönümü vesilesiyle değerlendirmelerde bulunan YJŞ Komutanı Viyan Hebabî, Êzidî toplumunun KDP tarafından çürütülen direniş ruhunun gerilla tarafından yeniden canlandırıldığını söyledi.

SITÎ ROZ

Şengal - Şengal'i kurtarmanın üzerinden 7 yıl geçti. YJA Star, HPG, YPJ, YPG, YBŞ ve YJŞ tarafından verilen 11 aylık direniş sonucunda Şengal’in tüm kentleri, 13 Kasım 2015’te tamamen IŞİD’den kurtarıldı. Şengal’i özgürleştirme atılımı Êzidî savaşçı ve toplumu için özgür yaşam umudu yarattı. Şengal adım adım kurtarıldı. YJŞ Komutanı Viyan Hebabî, Şengal’i özgürleştirme sürecinde verilen 11 aylık direnişi, Êzidî toplumu, kadını ve gençlerinin bu direnişteki rolleri ve direnişin Êzidî kadınlarında oluşturduklarına ilişkin ajansımıza konuştu.

‘Son fermanla bizi tamamen yok etmek istediler’

Şengal’in özgürleştirilmesinin 7’nci yılını tüm Êzidî toplumu ve özellikle de Êzidî kadınlarına kutlayan Viyan Hebabî, “Bu direnişte yaşamını yitiren tüm şehitleri anıyoruz. O fermanın amacı Êzidî toplumunu kökten yok etmek ve bu topraklar üzerindeki Êzidî varlığını ortadan kaldırmaktı. Bunu gerçekleştirmek için de DAİŞ ilk olarak kutsal alanlarımızı ve kadınları hedef aldı. Doğrudur, Êzidî toplumu olarak bu amaçla yapılan birçok ferman gördük. Ancak bu sefer bizim varlığımızı yeryüzünden kaldırmak istediler. Bu da sadece DAİŞ’in planı değildi. Türk devletinin KDP’nin ve Şengal’in etrafında olan kimi Arapların planıydı. Bu durum Êzidî toplumunun varlığı karşısında savunmasız ve umutsuz kalmasına neden oldu” dedi.

‘Soykırım olarak tanınmadığı için tehlike devam ediyor’

Ferman tehlikesinin hala devam ettiğini sözlerine ekleyen Viyan Hebabî, “Êzidî soykırımının hala tanınmamış olması bu tehlikenin devam ettiğini gösteriyor. Bugün fiziki olarak bir ferman yaşanmıyor olabilir ancak bu ferman kültürümüzü eritmeyle sürüyor. Bunun güçlü ayağı da Başûrê Kurdistan’da KDP egemenliği altında olan Êzidîlerdir. Tüm güçler, inancımızın içini boşaltmayı ve gerçekliğinden uzaklaştırmayı amaçlamaktadır. Bunun üzerinden planlar yapılıyor. Bu yüzden de 74’üncü ferman bugün soykırım olarak tanınmadı. Bizler Êzidî toplumu bu yüzden 2014 yılındaki acıları hala yaşıyoruz. Onlarca toplu mezar hala var. Binlerce kayıp Êzidî kadını var. Bütün bunlar asla unutulamaz” ifadelerini kullandı.

‘Gerilla toplumumuza umut oldu’

Gerillanın gelişinin Êzidî toplumu için büyük umut yarattığını dile getiren Viyan Hebabî, “DAİŞ herkeste büyük bir korku yaratmıştı. Bu yüzden kimse DAİŞ ile savaşmaya yanaşmıyordu. Bu durum sadece Şengal’de yaşanmadı, Irak’ın tamamında bu böyleydi. Musul bir günde DAİŞ’in eline geçti. Şengal’deki birçok yerde aynı şekilde bir günde DAİŞ’in eline geçti. Ancak YJA STAR, HPG, YPJ ve YPG’li gerillaların Şengal’i savunmak ve korumak için gelişleri ve DAİŞ’e karşı savaşmaları toplumuzda yeni yaşam umudu verdi. Toplumumuzun gözlerinde görülen tüm acılara rağmen yaşama dönme umudu binlerce şehit sayesinde gerçekleşti. Bugün Şengal’deki güçler olarak Şengal direnişi şehitlerine borçluyuz” şeklinde konuştu.

‘Direniş ruhu gerilla ile büyüdü’

Direniş ruhunun bin yıllardır Êzidî toplumunda var olduğunu ancak KDP’nin siyaseti nedeniyle bu ruhun çürütüldüğünü belirten Viyan Hebabî, sözlerine şöyle devam etti: “Gerilla direnişi uyuyan direniş ruhunu ağır uykusundan uyandırdı. Eski tüm fermanlara bakacak olursak direniş ruhunun toplumumuzda hep var olduğunu göreceğiz. Hiçbir zaman da bu ruh ölmedi. Ancak 2014’te KDP, katletme siyasetiyle toplumun umudunu titretti. Çünkü Şengal’de sadece KDP güçleri vardı. Toplum bu güce sırtını dayamıştı. Ancak ne yazık ki büyük bir ihanet ile toplumumuz yalnız bırakıldı. Êzidî gençleri DAİŞ’e karşı savaşmak istedi ama silahları yoktu. KDP ne savaştı ne de gençlere toplumlarını korumaları için silah verdi. Gerillaların gelişiyle toplumumuz direnen bir gücün var olduğunu gördü. Bu geliş ile KDP’nin çürüttüğü direniş ruhu yeniden can buldu. Gerillanın yanında birçok Êzidî genç savaştı. Sadece gençler değil, kadın, çocuk, yaşlı kimin imkanı varsa bu direnişin bir ayağı oldu.”

‘YJŞ, YJA-Star’dan ilham aldı’

Êzidî kadınların fermanda yaşadığı acıların Êzidî kadınların güçlenmesine ve ordulaşmasına neden olduğunu sözlerine ekleyen Viyan Hebabî,  “Êzidî kadınları en ağır saldırıların kendilerine yönelik olduğunu gördüklerinde ve bedenlerine dönük bir ferman gerçekleştiğini gördüklerinde kurtuluş yolu aradılar. Yaşananlar özellikle de DAİŞ’in elinde kalıp sonra kurtarılan kadınların yaşadıkları ağır bir psikoloji yarattı. Sadece Êzidî kadınlarında değil, toplumun tamamında bu korku psikolojisi yayılmıştı. Êzidî kadınlar için kurtuluş kendi intikamını almaktı. YJA-Star’dan aldıkları ilham ile YJŞ kuruldu. YJŞ’nin kuruluşu fermana bir yanıttı. İntikamlarını almak için YJŞ Şengal’i kurtarma hamlesine katıldı. Reqa ve Minbic’e kadar da gittiler. Yani YJA-Star, YJŞ’e ilham oldu ve YJŞ de tüm Êzidî kadınlarına ilham oldu” diye belirtti.

‘11 aylık direniş büyük bir fedakarlıkla gelişti’

Şengal’i kurtarma direnişinin Şengal’i savunma umudunu gerçekçi hale getirdiğini söyleyen Viyan Hebabî, “Şengal’de gerçekleşen 11 aylık direniş büyük bir fedakarlıkla gelişti. Cesur ve kahraman bir ruha dönüştü. Şengal’in Sûka Kevin’i şehitlerin kanıyla özgürleştirildi. Bu 11 aylık direniş biz Êzidîlerin hiçbir zaman unutmayacağı tarihine geçti. Şengal’in kurtarılması toplumumuzda yeni yaşam umutlarını yeşertti. Bu umutla Êzidî gençleri Şengal’in kurtarılması hamlesine katıldılar” diye konuştu.

‘KDP özür dilemek yerine saldırıyor’

KDP'nin Şengal’e yönelik planları ve KDP'nin yüzünü gizleme girişimiyle ilgili de konuşan Viyan Hebabî, “Şengal’i yeni kurtarmış ve şehrin temizlenmesi sürecini başlatacaktık. KDP her zamanki gibi yüz karalılığını nasıl saklayacağını bilmiyordu. Utanmadan basına çıkıp Şengal’i kendilerinin özgürleştirdiğini söylediler. Eğer dedikleri gibi doğru ise direniş şehitleri nerede? Şehitleriniz için bir mezarlığınız var mı? KDP kendini kaybetti. Toplumumuzdan özür dilemek yerine toplumumuza saldırıyor” diye ifade etti.

‘Şengal direnişi Irak’ın onurunu da korudu’

Şengal direnişinin Irak’ın onurunu koruduğunu sözlerine ekleyen Viyan Hebabî, son olarak şu ifadelerde bulundu: “Fermana karşı gelişen direniş Êzidî kadınlarına büyük bir deneyim kazandırdı. Bu deneyimlerden en büyüğü de silah kullanımı ve Êzidî kadınlarında yok olan direniş ruhunu güçlendirmekti. Êzidî kadını kendine inandı ve Şengal dışına kadar da intikamını almak için savaşmaya gitti. Şengal’deki gelişen bu direniş ruhu Irak güçlerini de etkiledi. Irak’ın diğer kentlerinde DAİŞ’e karşı savaşması için örnek oldu. Şengal direnişi Irak’ı yüzünü akladı. Ancak ne yazık ki, Irak hükümeti bunun farkında değil. Görmedi, hala da görmüyor. Bu gerçekliği ne zaman göreceği bilinmiyor. Fermandan bu yana Irak hükümeti, toplumumuzun hakları konusunda hep eksik kalmıştır. Irak hükümetinin en azından hava saldırılarına karşı sessiz kalmaması gerekiyor.

Direniş öncülüğünden varlık savunmasına

KDP ve Türk devletinin tüm oyunlarına rağmen Şengal’i bugüne kadar ayakta tutan Êzidî kadınlardır, annelerimizdir. Xanesor savaşında direnişe öncülük ettiler. 9 Ekim komplosunun uygulanmaması Êzidî kadınları ve annelerimizin öncülüğünde oldu. Birçok taraf annelerin güçlerini karartmak istiyor. Êzidî kadınları 2014’teki düşmana karşı gelişen kin ve öfkeyle kendilerini örgütlediler. Şengal’in özgürleştirilmesinin 7’nci yılında Êzidî Kadınları Özgürlük Hareketi (TAJÊ) ikinci kongresini gerçekleştirecek. Bu büyük ve güçlü bir adımdır. Günümüzdeki tüm saldırılara yanıttır.

‘Tüm fermanların önüne geçilecek’

Êzidî toplumumuz bugün kendini savunma inancına karşı tepkisiz olursa toplumumuzun durumu kötüye gidecektir. Çünkü bugün birçok güç özel savaş ile inancımızı yok etmek istiyor. Bizi yok etmek istiyorlar. Birliğimiz ve toplum ittifakıyla bu saldırıları boşa çıkarabiliriz. Biz Êzidîler bu topraklarda yaşayacağız. Gücümüz birliğimizden geliyor.”