‘Urmiye’de eğitim politikaları erken yaşta evliliğin önünü açıyor’

Kürtlerin yaşadığı Urmiye ve diğer bölgelerde merkezi hükümetin politikalarından kaynaklı çocukların eğitimleri yarıda bırakılıyor. Öğretmen Ronak Mohammedi, okullarından uzaklaştırılan çocukların evlendirildiklerine dikkat çekiyor.

LANÊ MUHAMMEDÎ

Urmiye- Doğal zengin kaynaklara ve önemli coğrafi konumuma rağmen yoksullukla boğuşan Urmiye kenti, eğitimden altyapı sorununa kadar birçok zorlukla karşı karşıya. Urmiye’de özellikle Kürt halkının yoğunlukta yaşadığı bölgelerde ve kırsal alanlarda çocukların eğitimlerini yarı bırakma oranları oldukça yüksek.

Urmiye Valiliği Sosyal ve Kültürel İşler Dairesi Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan istatistiklere göre Urmiye’de öğrencilerin yüzde 10'u okulu bırakmış durumda. Bu Sistan ve Belucistan’ın ardından Urmiye için ülkenin en yüksek istatistiği anlamına geliyor. Uzmanlara göre çocukların okuldan uzaklaştırılması sadece ekonomik ve kültürel sorunlardan değil, aynı zamanda sistematik ayrımcılıktan ve merkezi hükümetin politikalarından kaynaklanıyor.

‘Aileler masrafları karşılayamıyor’

Urmiye ve kırsal bölgelerde okulu bırakmanın ana nedenlerinden biri olarak ekonomik sorun gösteriliyor. Birçok aile çocuklarının eğitim masraflarını karşılayamıyor. Urmiye’deki ilkokullardan birinde öğretmenlik yapan Ronak Mohammadi, "Eyaletin birçok köyünde okullar asgari olanaklara sahip değil. Aileler, çocuklarının kırtasiye ve kıyafet başta olmak üzere eğitim masraflarını karşılamakta ciddi sorunlar yaşıyor. Bazı ailelerin bırakın eğitim masraflarını karşılamayı, çocuklarına doğru dürüst yemek bile hazırlamaya paraları yetmiyor" sözlerine dikkat çekti.

‘Eşit olanaklara sahip değiller’

Ülkenin birçok kentinin eğitim olanaklarına sahip olduğunu söyleyen Ronak Mohammadi, “Bu olanaklar Urmiye vilayetinin kırsal kesimlerinde, özellikle de Kürt bölgelerinde adaletsiz bir şekilde dağıtılıyor. Bu bölgelerdeki okullarda kütüphane, laboratuvar ve uygun eğitim donanımı bulunmamaktadır. Pek çok öğrenci, okulların ikamet ettikleri yere uzaklığı ve uygun araçların bulunmaması nedeniyle eğitimlerine devam edemiyor” şeklinde konuştu.

‘Öğrenciler kültürleriyle bağ kuramıyor’

Yoksulluğun, Urmiye'de okulu bırakma nedenlerinden yalnızca biri olduğunu belirten Ronak Mohammadi, sözlerine şöyle devam etti: “Kenar mahalleler olarak bilinen alanlara yönelik sistematik ayrımcılık önemli bir rol oynuyor. Merkezi hükümetin eğitim ve kültür politikaları çevre bölgelerin özel ihtiyaçlarını dikkate almayacak şekilde tasarlanmaktadır. Devlet ideolojisiyle yazılan ve Kürdistan, Azerbaycan gibi bölgelerin kültürüne ve diline yerelleştirilmemiş ders kitapları, öğrencilerin eğitime devam etme motivasyonunu ve ilgisini azaltan temel zorluklardan biri. Devletin ideolojisine uygun, yerel kültürle alakası olmayan ders kitapları, öğrencilerde memnuniyetsizlik ve yabancılaşmaya neden oluyor. Bu kültürel uyumsuzluk özellikle Kürdistan'da güçlü bir şekilde hissediliyor. Birçok öğrenci bu kitaplarla bağ kuramadığı için sonunda okulu bırakıyor.”

‘Okul terki ciddi krize dönüştü’

Bu alanlardaki hükümet politikalarının yaşam koşullarının ve eğitimin iyileştirilmesinden ziyade kontrol ve boyun eğdirmeye yönelik olduğunu dile getiren Ronak Mohammadi, “Kaynak tahsisindeki ayrımcılık ve eğitim ihtiyaçlarına yeterince dikkat edilmemesi okul ihtiyaçlarını ciddi bir krize dönüştürdü. İran'ın siyasi ve sosyal yapısında merkezin çevreye bakışı her zaman zorlu bir konu olmuştur. Tahran ve ülkenin diğer önemli merkezleri, gelişmiş eğitim tesislerine ve kaliteli özel okullara sahipken, Urmiye gibi çevre bölgelerde okul eksikliği, uzman olmayan öğretmen ve zayıf eğitim altyapısı gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Bu eşitsizlikler, bu alanlardaki öğrencilerin daha başlangıçtan itibaren ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır” sözlerini vurguladı.

‘Çocuk evlilikleri doğrudan etkiliyor’

Tahran ve İsfahan şehirlerinde en iyi imkanlara sahip özel okulların mevcut olduğunu kaydeden Ronak Mohammadi, şöyle konuştu: “Ancak Urmiye’nin köylerinde bilgisayarla donatılmış bir okul bile yok. Bu bölgelerdeki öğrencilerin ulusal eğitim yarışmalarında başarılı olmalarını nasıl bekleyebiliriz? Urmiye vilayetinde okulu bırakma oranındaki artışın geniş sosyal sonuçları var. Öğrencilerin, özellikle de kızların okuldan ayrılması, çocuk yaşta evliliklerin sayısını artırıyor, çalışan çocuk sayısını artırıyor ve toplumdaki yoksulluğu daha da kötüleştiriyor. Çoğunlukla bu bölgelerdeki kültürel ve ekonomik baskılara bağlı olarak ortaya çıkan erken evlilikler, kız çocuklarını eğitim ve öğretim olanaklarından mahrum bırakmakta, yoksulluk ve eşitsizlik döngüsünü devam ettirmektedir. Bu bölgelerde kız çocuklarının erken yaşta evlenmesi okulu bırakmayla doğrudan bağlantılı. Pek çok aile ekonomik sorunlar nedeniyle kızlarını zorla evlendirmekte, bu da eğitim fırsatlarının ellerinden alınmasına neden olmaktadır. Ayrıca okulu bırakma sonucunda çalışan çocukların sayısı da artıyor ve bu sorun toplumdaki yoksulluğu daha da artırıyor.”

‘Ayrımcılığın önlenmesi gerekiyor’

Urmiye kentinde okul terki sorunuyla başa çıkabilmek için hükümetin ciddi önlem ve destek programlarına ihtiyacı olduğuna işaret eden Ronak Mohammadi, “Devletin bu alanlara daha fazla kaynak ayırması ve kaynak dağıtımında ayrımcılığın önlenmesi gerekiyor. Yeni okulların açılması, eğitim altyapısının iyileştirilmesi ve uzman öğretmen sayısının artırılması gerekli tedbirler arasında yer alıyor. Devletin ihtiyaç sahibi ailelere yönelik destek programları uygulaması gerekiyor ki, onların çocuklarının eğitim masraflarını karşılamaları sağlansın. Öğrencilere maddi yardım sağlamak, ücretsiz okul yemekleri sağlamak ve eğitim altyapısının iyileştirilmesi okuldan ayrılma oranlarının azaltılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca ebeveynlere yönelik erken evlilik gibi kültürel yanılgıların değiştirilmesine yönelik eğitim atölyeleri düzenlenmelidir” diye kaydetti.

‘Eşit fırsatlar yaratılmalı’

Ronak Mohammadi, sözlerinin sonunda ise, “Bu sorunu yalnızca ekonomik sorunları dikkate alarak çözmek mümkün değil; aksine, hükümetin kültürel ve sosyal konulara da dikkat etmesi gerekiyor. Nerede yaşadıklarına bakılmaksızın ülke çapındaki öğrencilere eşit fırsatlar yaratılması hükümetin planlarında önceliklendirilmelidir” dedi.