“Ulus devletler öncü kadınları hedef alıyor”
Mirabel kardeşlerden bu yana eşitlik, adalet, özgürlük ve barış isteyen kadınlar iktidarların hedefine konuluyor. Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü üyesi Fewza Henifi, şiddete karşı yeni bir çalışma başlattıklarını açıkladı.
DILUCAN BOZÎ
Kobanê - 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, direniş ve mücadeleyle dolu bir tarihe sahip. Mirabel kardeşlerin direnci birçok kadına mücadele gücü oldu. Kadına yönelik şiddete karşı birçok anlaşma imzalanmasına rağmen 1960’tan 2021 yılına kadar direnişçi kadınlar egemen sistem tarafından hedef alınıp katledildi.
Mirabal Kardeşler olarak bilinen Patria, Minerva ve María Teresa; 1930'dan 1961'e değin Dominik Cumhuriyeti'ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele veriyordu. 1960 yılında diktatörlük karşıtı mücadeleleri ülke çapına yayıldı. 25 Kasım 1960 tarihinde diktatörlüğe karşı mücadele ettikleri için diktatörlük polislerince durdurulduktan sonra üç kardeş ve şoförü Rufino de la Cruz boğazlanarak, dövülerek öldürüldüler. Cinayetin ardından olay örtbas edilmek için cesetler cipe konuldu ve bir uçurumdan atılarak kaza süsü verilmeye çalışıldı.
Olay kamuoyuna Trujillo'nun yandaş gazetesi El Caribe tarafından trafik kazası olarak duyuruldu. Ancak bu örtbas girişimi başarısız oldu. Kardeşlerin kurdukları Clandestine Hareketi öldürülmelerinden bir yıl sonra diktatörlüğün yıkılmasında önemli rol oynadı. BM Genel Kurulu, 1999 yılında Mirabal Kardeşler'in ölüm yıl dönümü olan 25 Kasım gününü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti.
Öncü kadınlar hedefte
1960’tan bu yana sisteme karşı mücadele eden kadınlar hedef alınıyor. Suçlular da yargılanmıyor. Bu da katliamların tekrarlamasına neden oluyor. Son yıllarda Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Hevrîn Xelef, Hebûn Mele Xelîl, Zehra Berkel, Amara Rênas, Barîn Kobanê, Avesta Xabûr, Emîne Mihemed Weysî ve onlar gibi binlerce öncü kadın katledildi.
25 Kasım kapsamında hamle
Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü üyesi Fewza Henifi, 25 Kasım’ın yaklaşmasıyla birlikte bu kapsamda bir çalışma hazırlığında olduklarını belirterek, “Şiddet gören kadınların fotoğraflarını bütün ana cadde ve sokaklara asıyoruz. Komün, meclis, sokak, köy, belde, ilçe ve kentlerde seminer ve sinevizyonlar düzenleyeceğiz. Kadınlar kendilerini nasıl savunacak ve bu şiddet nasıl bitecek? Bu soru üzerine yoğunlaşacağız. Çocuk yaşta evlendirmelerde şiddetin bir boyutudur ve bu en büyük şiddettir. Bu nedenle sadece şiddet üzerine durmayacağız aynı zamanda çocuk yaşta evlendirmelere karşı ve iki eşliliğe karşıda mücadele edeceğiz ve bu konuları da tartışacağız” dedi.
Pandemi ile şiddet arttı
“Türk devletinin saldırıları da şiddet ve suçtur” diyen Fewza Henifi, “Son zamanlarda köylerde yaşayan kadınlara yönelik şiddetin artığını görüyoruz. Bu nedenle köylere ağırlık vereceğiz. Saldırıların ve savaşın olduğu yerlerde elbette ki; kadın, çocuk, gençlere yönelik bir şiddetin olduğunu söyleyebiliriz. Halkı bilinçlendirmek için seminer ve eğitimler düzenleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Koronavirüs ile birlikte şiddetin de arttığına dikkati çeken Fewza Henifi, şiddetin psikolojik etkilerine de değindi. Fewza Henifi, anne ile baba arasında yaşanan olası bir tartışma ve kavganın sonucunda çocuğunda şiddet gördüğünü ve bundan çok etkilendiğini sözlerine ekledi.
Barış isteyen kadınlar hedefte
Ulus devletlerin toplum için mücadele eden öncü kadınları hedef aldığını aktaran Fewza Henifi, “Bölgemizde birçok kadın düşman tarafından hedef alındı. 23 Haziran 2020’de 3 yönetici kadın SİHA saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Kadınlar şiddetin her boyutuna karşı mücadele etmeli ve kadına yönelik şiddetin önüne geçmelidir. Bir kadın nerede olursa olsun şiddet, işkence ve saldırıların hedefi oluyor. Kadınlar, adalet, eşitlik, barış ve demokrasiden söz ettiği için devletler tarafından hedef alınıyor” diye konuştu.