‘Tutsak kadınların yaşadıkları ihlallere karşı harekete geçin’
Zenubya Kadınlar Topluluğu Sözcüsü Bithana Abdu, İran devletinin tutuklu kadınlara karşı uyguladığı hak ihlallerine dikkat çekerek, “İdam cezalarının durdurulması için uluslararası insan hakları örgütleri üzerine düşen görevi yerine getirmeli” dedi.
YUSRA AL-EHMED
Rakka- İran hükümeti, özellikle siyasi aktivistler ve gazeteciler olmak üzere kadınlara yönelik sistematik bir baskı politikası uyguluyor. Son olarak insan hakları savunucusu Şerife Muhammedi ve insan hakları aktivisti, Gazeteci Pexşan Ezizi’ye idam cezası verilmişti. İnsan hakları savunucularının ve kadınların eylemleri sonucu Şerife Muhammedi’ye verilen idam cezası bozuldu. Ancak İran’da tutuklu binlerce kadın aktivist uzun yıllar hapis cezası alma ve idam cezası riski ile karşı karşıya.
İran’da baskılar artarken Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın örgütleri özellikle kadın hakları savunucuları ve gazetecilere yönelik uygulamalara karşı durduklarını ifade ederek, Kadın Basın Birliği’nin (YRJ) başlattığı “İdam Cezasına Hayır” kampanyasına katıldı.
Zenubya Kadınlar Topluluğu Sözcüsü Bithana Abdu, İran’daki diğer tutuklu kadınların serbest bırakılması için kadınların eylemlerini sürdürdüğünü söyledi.
‘Amaç kadın devrimini bastırmak’
Bithana Abdu, İran devletinin kadınlara, özellikle siyasi aktivistlere ve gazetecilere yönelik sistematik bir baskı politikası uyguladığını hatırlatarak, “Kadınlara kıyafet ve başörtüsü zorunluluğu gibi keyfi yasaklar getiriliyor. Ayrıca, birçok kadına bu sebeplerden idam cezası verildi” şeklinde konuştu.
Bu politikaların amacının, Rojhilat Kürdistan’ında başlayan ve daha sonra İran’da “Jin Jiyan Azadî” sloganıyla yayılan kadın devrimini bastırmak olduğunu belirten Bithana Abdu “ Bu slogan, kadınların özgürlüğünü ve gücünü simgeliyor. Aynı zamanda otoriter rejimlere karşı durmanın da bir sembolü haline geldi” dedi. Bithana Abdu, uluslarası toplumun kadınların maruz kaldığı insan hakları ihlalleri karşısındaki kayıtsızlığını eleştirerek, birçok tutuklunun sağlık durumunun kötüleşmesine rağmen uluslararası kuruluşların müdahale etmediğini kaydetti.
‘Mücadele edeceğiz’
Bithana Abdu, 12 Ekim’de başlatılan imza kampanyasına kadın hareketlerinin verdiği desteğe dikkat çekerek, “Bu kampanya idam cezalarına karşı yapılan protestoların bir parçasıydı. Kadın hareketleri, Şerife Muhammedi ve Pexşan Ezizi gibi kadınların idam cezalarına karşı kamuoyunu bilinçlendirme konusunda önemli bir rol oynadı. Bizler sürekli olarak bu kadın hakları savunucuları için mücadele edeceğiz. Onların seslerini duyurana kadar devam edeceğiz” diye belirtti.
'İnsan hakları örgütleri görevlerini yerine getirmeli'
Tüm kadınları güçlü bir irade ile direnişi sürdürmeye çağıran Bithana Abdu, şunları söyledi: “İran keyfi yargılamalarıyla kadınların iradelerine zarar veremez. Bizler, Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak, farklı ülkelerden kadınlarla ortak mücadeleyi güçlendirmeli, egemen zihniyetin yargılarına boyun eğmeyi kabul etmeyen özgür kadınlar olarak birlik olmalıyız. Adaleti sağlamak ve İran hapishanelerindeki tüm kadın tutukluları serbest bırakmak için sesimizi ve taleplerimizi kamuoyuna iletebilmek için tek bir sesle mücadele edelim.”
Bithana Abdu son olarak, uluslararası toplumu ve insan hakları örgütlerini görevlerini yerine getirmeye ve kadınların İran hükümeti tarafından maruz bırakıldıkları hak ihlalleri ve suçlar karşısında ciddi bir duruş sergilemeye çağırarak, “Tutuklulara dönük alınan idam kararları iptal edilmesi ve adaletin sağlanması için ortak mücadele ve hızlı bir müdahaleye ihtiyaç var” dedi.