Qamişlo - Son dönemlerde Türkiye,  Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik saldırılarını artırdı. Özellikle 8 Ağustos'tan itibaren Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını yoğunlaştıran Türkiye, sınır hattını 69 top mermisi ile bombaladı ve bu bombalama sonucunda çok sayıda insan katledildi. Ayrıca çok sayıda masum insan da yaralandı. 9 Ağustos'ta da Qamişlo kentine bağlı Sêgirka ve Cirnika Mezin köyüne havan topları ve insansız keşif uçaklarıyla saldıran Türkiye, iki kadın ve dört çocuğun yaralanmasına sebep oldu. Cirnika Mezin’de yaşayan ve saldırıdan yaralı olarak kurtulan 33 yaşındaki Halepçe Raşid, olay anını ajansımıza anlattı.

“Sivil halk hedef alınıyor”

Yüreğinde saldırının acısını hisseden Helepçe Reşîd, Türkiye’nin sabahın erken saatlerinden itibaren Hîzam sınır hattını bombaladığını ve bu bombalama sonucunda 4 insanı katlettiğini söyledi. Helepçe Reşîd, olay anını şöyle anlattı: “Öğleden sonra saat 16.00 sularında sivil halk uyarılmadan bombalama başladı. O saldırının ortasında küçük çocuklar çok korktu ve onlara zarar gelmesin diye öncelikle onları bir kenara bırakmak istedik. Evden çıktığımda çocuğum kucağımdaydı ve aniden top yanımdaki evi bombaladı. Maalesef komşum ve küçük çocukları ağır yaralandı ve ben de kolumdan yaralandım, havan topu parçaları bize isabet etti. Hiçbir şey hissetmedim, kendim için korkmadım, çocuğum için korktum, çocuğumun öldüğünü sandım."

“Sınır hattına saldırıyorlar”

Türkiye’nin sınır hattına saldırdığını söyleyen Helepçe Reşîd, "Türk devleti, Türkiye ile aramızdaki sınır hattına saldırıyor ve sivil halkı hedef alıyor. Türkiye dünden bu yana Qamişlo, Amûdê ve Dirbêsiyê kırsalında bulunan onlarca sivili bombaladı. Biz masum insanlar ne yaptık, Türk devleti niye bize saldırıyor?” şeklinde tepkisini ortaya koydu.

“Direnmekten başka yolumuz yok”

Saldırılara karşı her zaman dik duracaklarını vurgulayan Helepçe Reşîd, “Şuan sizinle konuşurken bile  Türk devletinin topçu ve keşif uçaklarının sesi duyuluyor. Bu insanlık dışı saldırılara rağmen evlerimize döndük. Türk devleti bizi korkutmak ve bizi buralardan göç ettirmek istiyor ama biz sonuna kadar direneceğiz. Bizim için direnmekten ve ayakta durmaktan başka yol yoktur. Bu savaş bir varlık ve yokluk savaşıdır. Artık sorumlu devletlerin susmalarını kabul etmiyoruz. Sorumlu devletler bu saldırılara tepkilerini göstermeli” şeklinde konuşmasını bitirdi.