Haber Merkezi- Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama taparak aynı zamanda elindeki verileri paylaştı. 1997 yılından bu yana faaliyetlerine devam eden büroya, toplam 849 kadın başvuruda bulundu.

Açıklamada özellikle iç hukukunda yapılan düzenlemeler ve imzalanan uluslararası sözleşmelere rağmen, kadınların Türkiye’de devlet kaynaklı şiddete maruz kaldığı belirtildi.

“Bir kez daha tekrarlıyoruz ki, kadınlar ve trans kadınlar sokakta, ev baskınlarında ve gözaltında devlet kaynaklı şiddet yaşamaya devam ediyorlar. Devlet dili olabildiğince sertleşmiş durumda. Şiddet özellikle İçişleri Bakanı’nın açıklamalarında görüleceği üzere adeta onaylanıyor ve şiddete devlet diliyle meşruiyet kazandırılıyor. Devlet dili ile topluma yayılan şiddet fikri, uygulamaya geçtiğinde önce kadınları vuruyor.”

‘Cinsel işkence yaygın durumda’

Açıklamada Türk devletinin hukuk devleti olamadığı ifade edilirken “İşkence ve cinsel işkence son derece yaygın durumda. Yasayla ve uluslararası sözleşmelerle yasaklandığı halde, fiziki ve psikolojik işkence yöntemleri yoğun olarak kullanılmakta. Ev baskınlarında, sokak eylemlerinde ve gözaltı ortamlarında Birleşmiş Milletler Mandela Kuralları’nı sürekli ihlal ederek kadınlara ve trans kadınlara kötü muamele uyguluyor” denildi.

En çok Kürt kadınlar başvurdu

Gözaltında Cinsel taciz Ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’na 1997 yılından bu yana 849 kadının başvuruda bulunduğu bilgisine yer verilen açıklamada 2022 yılının verileri paylaşıldı. Buna göre 2022 yılı içerisinde büroya 91 başvuru yapıldı,  bu başvurulardan 16 tanesi trans kadın. Başvuruculardan 48 kişinin etnik kimliği Kürt. Başvurulardaki şikayetler ise “80 kişi cinsel taciz, 17 çıplak arama, 3 cinsel saldır fiili” olarak tanımlandı.

Failler kolluk!

Başvuruculara yönelik işkence yöntemini gerçekleştirenlerin çok büyük bir bölümünün polis, gardiyan, bekçi, fuhuş çetesi üyesi ve ayrıca tedavi vermeyi engelleme biçiminde doktorların olduğu ifade edilen açıklamada, “Başvurucuların en çok şikayet ettikleri işkence yöntemleri; çıplak şekilde otur-kalk yaptırma, cinsel içerikli küfür, tecavüz tehdidi, uzun saatler aç ve susuz bırakma, uzun saatler ters kelepçeli bırakma, tekme atma, kol burkma, yer yalatma, uzun süre araçta bekletme ve cinsel saldırı” şeklinde sıralandı.