Tunuslu Wasila Ayesh: Medya Suriye’deki kadınların sesini dünyaya duyurmalı

Tunuslu sendika aktivisti Wasila Ayesh, Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, medyanın Suriyeli kadınların yaşadığı hak ihlallerini, bir kez daha zorla yerinden edilmelerini ve maruz kaldıkları şiddeti dünyaya duyurmasını istedi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Suriye’deki gelişmeleri ajansımıza değerlendiren Tunuslu sendika aktivisti Wasila Ayesh, Suriye'de yaşanan son gelişmelerin endişe verici olduğunu belirterek, farklı isimler adı altında örgütlenen çetelerin saldırıları yöntemlerinin IŞİD’i hatırlattığına dikkat çekti. Özellikle son yıllarda IŞİD vahşi saldırılarıyla Ezidi ve Kürt kadınlarına karşı duyduğu kin ve nefreti çok açık bir biçimde ortaya koydu.  

Savaşlarda ilk hedef alınanın kadınlar olduğunu dile getiren Wasila Ayesh, “Savaş koşullarının beraberinde getirdiği birçok zorluk var. Bunların başında barınma, gıda, hijyen, sağlık, eğitim ve daha birçok soruna yol açıyor. Bunun yanı sıra kadınların bedenlerine yönelik saldırılar gelişiyor. Kadınlar ataerkil zihniyet nedeniyle çifte acı çekiyor ve rollerini yapamaz hale getiriliyor” diye belirtti.

‘Tunuslu kadınlar, Suriyeli kadınların sesini duyurmalı’

Suriye’deki görüntülerin Gazze ve Beyrut senaryosunu hatırlattığını kaydeden Wasila Ayesh, “Zorla yerinden edilme, açlık ve ihtiyaç tablosunun bir kez daha ortaya çıktığı görülüyor. Arapların Suriye’de yaşanan olaylara karşı sessizliği hayret vericidir. Harekete geçmek için daha neyi bekliyorlar? Siyasi çıkmazdan çıkıp daha da kötü bir durumdan kaçınmak için Arapların siyasi bir duruş ve irade göstermesi gerekiyor. Tunuslu kadınlar, Suriyeli kadınların sesini duyurmalı ve onlara desteklerini sunmalıdır. Suriye'de insanlar, özellikle de kadınlar, evde, sokakta, kamusal alanda kendileri üzerinde kurulan ataerkil otoriteye karşı direniyor” ifadelerinde bulundu.

‘Hala umut var’

Yaşanan yıkıma rağmen kadınlar için hâlâ umut bulunduğunu kaydeden Wasila Ayesh, “Çatışma bölgelerinde kadın sorunlarına hizmet etme çabaları yoğunlaştırılmalı. Medyanın, savaş bölgelerinde yaşanan gerçekleri, taciz ve tecavüze maruz bırakılan kadınları, yaşadıkları hak ihlallerini, yerinden edilmelerini, katliamları ve yaşanan acıları dünyaya aktarmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.