Tunuslu kadınlar: Hukuk hücrede, kadın mezarda!

Tunuslu Rifqa Charni’nin eşi tarafından katledilmesine ilişkin dava iki yıl sonra feminist kadınların mücadelesiyle görüldü. Şiddetin önlenmesine ilişkin yasaların uygulanmamasına tepki gösteren kadınlar, “Hukuk hücrede, kadın mezarda!” dedi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus – Tunus’ta kadınların katledilmesini engellemeye yönelik gerek yargı ve gerekse de hükümet yetkilileri sorumluluğunu yerine getirmiyor. Dün Tunus'un kuzeybatısındaki El Kef Valiliği önünde bir araya gelen kadın dernekleri, Tunuslu Rifqa Charni’nin katledilmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşmasına katıldı. Duruşma sonrasında açıklama yapan kadınlar, Rifqa Charni'nin failinin güvenlik görevlisi olduğunu ve yargılanmasının da feminist mücadele için bir zafer olduğunu söyledi.

Kadın katillerinin hesap vermesi için 2017 tarihli 58 Sayılı Kanun’a işaret eden kadınlar, failin bir güvenlik görevlisi olduğu düşünüldüğünde, özellikle davanın birçok sorunla gölgelendiğine vurgu yaptı.

‘Hukuk hücrede kadın mezarda’

Duruşmaya katılan kadınlardan feminist aktivist ve sosyolog Fathia Al-Saeedi, 58 Sayılı Kanun’un hâlâ yürürlükte olduğunu ve etkili bir şekilde uygulanmadığına vurgu yaptı. Şiddet gören kadınların büyük çoğunluğunun koruma talebinde bulunduğu ancak bu talebin yerine getirilmediğine dikkati çeken Fathia Al-Saeedi, şunları ifade etti:

“Kadına yönelik şiddet normalleştiriliyor. Şiddet oranları özellikle de kadın cinayetleri son beş ayda artış gösterdi. 5 ayda 17 kadın katledildi. Şiddete karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Kadına yönelik şiddete karşı hukuk etkin bir şekilde uygulanmıyor. Yasalar var ancak dinlenme merkezleri, uzmanlaşmış birimler başta olmak üzere birçok alanda uygulamada eksiklikler yaşanıyor. 'Hukuk hücrede, kadın mezarda' gibi sloganlar atılıyor. Bu slogan yerinde bir slogandır. Kadınlar sloganlarla yaşanan trajediyi ortaya koyuyorlar.”

‘Rifqa Charni’nin davası iki yıl sonra başladı’

Tunus Demokratik Kadınlar Derneği Başkanı Naila Zoghlamy ise, katledilen Rifqa Charni’nin davasının iki yılın ardından başladığına işaret etti. Katil eşin yargılanmasının kadınların verdiği mücadelenin sonucu olduğuna dikkati çeken Naila Zoghlamy, şunları kaydetti:

“Yasalar kadınları korumakla yükümlüdür ve bu yasaların yerine getirilmesini, uygulanmasını istiyoruz. Failler mahkeme önlerine çıkıp hesap vermeli ve hak ettikleri cezayı almalıdırlar. Öte yandan şiddete maruz kalan kadınlar için barınma alanlarının olmaması, bunun için hükümetin bütçe ayırmaması, stratejilerin yetersiz olması da büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor. Rifqa Charni davası diğer kadın katliam davalarına örnek olacağını düşünüyoruz.”

‘Yetkililer görevini yerine getirmiyor’

El Kef Valiliği Kadın ve Vatandaşlık Derneği Başkanı Karima Brini de erkeklerin kadınları kontrol etmesine izin veren ataerkil zihniyetin yayılmasından herkesin sorumlu olduğunu söyledi. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığın olmadığını belirten Karima Brini, “Yetkililer görevlerini yapmadığı için kadın katliamları artıyor. Özellikle şiddet mağduru kadınlar gidip ilgili kurumlara başvurup şikayetlerini dile getiriyor. Ancak yetkililer, kadınların içinde bulunduğu tehlikeye karşı önlem almıyor. Siyasi partiler ise konuyu ikincil bir konu olarak görüyor. Kadın katliamlarına karşı bir plan ve politikaları yok” şeklinde konuştu.