‘Tunus’un kırsal bölgelerinde kadınlar daha yoksul’
Tunuslu kadın aktivistler, ülkedeki kadınların yaşadıkları sorunların benzer olduğunu ancak kırsal bölgelere gidildikçe kadınların işsizlik ve yoksulluk sorunlarıyla daha fazla mücadele etmek zorunda kaldıklarını anlattı.
NAZIHA BOUSSIDI
Tunus – Tunuslu Kadınlar Ulusal Birliği’nin 2-3 Aralık tarihlerinde düzenlediği 15’inci kongresine katılmak üzere gelen bölge temsilcileri, kadın sorunlarının çözümüne yönelik yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Ajansımıza konuşan Tunuslu Kadınlar Ulusal Birliği'nin Jendouba Valiliği Bölgesel Temsilcisi Laila Lamouchi, Jendouba kentindeki kadınların daha fazla ekonomik ve sosyal zorluklar yaşadıklarını belirtti. Laila Lamouchi, Jendouba'da pazarlama imkanlarının zayıf olduğunu, şehirden ayrılarak kırsal alanlara ve arazi yapısı nedeniyle zor bölgelere gidildiğinde zorlukların arttığını anlattı.
‘Tüm aileyle ilgili çalışma yapıyoruz’
Birlik olarak yaptıkları çalışmalara değinen Laila Lamouchi, şunları aktardı: “Ancak her zaman fırsatların azlığı ve işgücü piyasasıyla bağlantı eksikliğiyle karşı karşıya kalıyoruz. Jendouba'da kadına yönelik şiddet oranları yüksek. Birlik olarak bu nedenle şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evleri, dinleme ve yönlendirme merkezleri açarak kadınların psikolojik olarak takip edilmesi, eğitim merkezlerine yönlendirilmesi ve proje yönetimine dahil edilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Sadece kadın sorunlarıyla ilgili değil tüm aileyle ilgili çalışma yapıyoruz. Yakın zamanda erkek çocuklar için berberlik ve güzellik sanatları alanında bir eğitim merkezi açtık. Bu çalışma diğer bölgelere de dağıtılacak. Kadınların tarımsal faaliyetlerine ilişkin eğitim çalışmalarının yapılması için çalışıyoruz.”
İşsizlik sorununa karşı mesleki kurslar
Tozeur Valiliği Bölge Savcılığı Genel Sekreteri Dalal Chihawi ise, ülkedeki devrimden sonra ekonomik koşulların bozulması nedeniyle kadın işsizliğinin arttığını söyledi. Kadınlara yönelik ekonomik şiddeti engellemeye yönelik çalışmalar da yaptıklarını dile getiren Dalal Chihawi, "Basit imkanlara rağmen genel merkezimizi geliştirdik. Dikiş, berberlik ve tatlıcılık alanında 6 eğitim merkezi açtık. Her merkezde yaklaşık 70 kursiyere ulaşıyoruz. Her kurstan yaklaşık 200 kadın eğitim alıyor. Kursları tamamlayan her bir kadın alanında çalışabiliyor” dedi.
‘Kadınlar ev işleriyle sınırlandırılıyor’
Tunuslu Kadınlar Ulusal Birliği'nin Kasserine Valiliği'ndeki Bölge Temsilcisi Fatima Zahraa Moulahi, Kasserine'deki kadınların başkentteki ve diğer bölgelerdeki kadınlarla benzer sorunlar yaşadığını ancak daha fazla işsizlik, güvencesiz çalışma, yoksulluk, pahalılık sorunları yaşadıklarını söyledi. Devrim sonrasında yoksulluk oranında yaşanan artışa işaret eden Zahraa Moulahi, “Kadınlar genellikle çocuk bakma, yemek yapma gibi genellikle ev işleriyle sınırlandırılıyor” dedi.
‘Kadınlar ekonomik olarak güçlendirilmeli’
Kadınların ekonomik olarak güçlenmesini önemsediklerini vurgulayan Fatima Zahraa Moulahi, “Çünkü kadınlar ekonomik olarak bağımsızlıklarını elde ederse öz güvenleri daha da yükselir. Bu nedenle sigorta için sembolik bir ücret karşılığında kadınlara çeşitli uzmanlık alanlarında eğitimler veriliyor. Bu eğitimler sonrası kadınlar küçük projeler için kredi alabiliyor. Bu sayede kadınlar iş kurabiliyor” diye konuştu. Fatima Zahraa Moulahi, kadına yönelik şiddetin yaygınlaşmasına dikkat çekerek, 58 Sayılı Kanun'un uygulanmasının büyük önem taşıdığını söyledi.
‘Aile içi şiddet oranlarında ciddi artış var’
Ancak sadece yasanın tek başına uygulanmasının şiddeti önlemeyeceğine vurgu yapan Fatima Zahraa Moulahi şiddeti önlemeye yönelik şu önerilerde bulundu:
“Sığınma evlerinin sayısının artırılması önemli. Çünkü bölgede hâlâ erkek zihniyetinin büyük oranda hakim olması nedeniyle aile içi şiddet oranlarında ciddi artış var. Bu anlamıyla yasayı tek başına aktive etmek istenilen sonucu yaratmayacaktır. Özellikle eğitim-öğretim müfredatlarında kadın-erkek eşitliğine yönelik düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Erk zihniyetini değiştirmek kanunları uygulamaktan çok daha zordur. Erkek egemen zihniyetin değişmesi için hükümete, sivil toplum ve medyaya önemli roller düşüyor.”