Tunus’taki cezasızlık politikaları failleri cesaretlendiriyor
Tunus’ta kadın katliamlarında yaşanan artış endişe yaratırken, ülkedeki kadın örgütleri konu üzerinde çalışma yürütme kararı aldı. Cezasızlık politikalarının failleri cesaretlendirdiğini belirten kadınlar, hukukun herkes için adil uygulanmasını istedi.

NEZİHA BOUSSAİDİ
Tunus – Tunus’ta kadın katliamları endişe verici bir hızla artıyor. Her geçen gün bir kadın daha, en yakınındaki erkek tarafından katlediliyor. Devletin, yasaların ve toplumun sessizliği ise bu katliamları durdurmak yerine büyütüyor. Mevcut yasalar kadınları korumazken, failler genellikle cezasızlıkla cesaretlendiriliyor. Tunus’un Manouba banliyösünde Hanane El-Candoubi isimli kadın, iki gün önce evli olduğu erkek tarafından yaşadığı evde çocuklarının gözü önünde kesici aletle katledildi.
‘Kadınlar evlerinde bile güvende değiller’
Ülkede artan kadın katliamlarıyla ilgili ajansımıza konuşan Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Sanaa Fathallah Ghanima, "Kadın katliamlarına yol açan sorununun birkaç nedenden kaynaklandığına inanıyorum ve bunların en önemlisi de cezasızlıktır. Tunus'ta kadınları korumak için mevzuat ve yasalar var, ancak pratikte uygulanmadığı için kadın katliamları giderek artış gösteriyor. Yılın ilk 3 ayında 6 kadın katledildi. Bir kadın kendisini en çok yaşadığı evde güvende hisseder, ancak görüldüğü üzere kadınlar kendi evlerinde bile güvende değiller” ifadelerinde bulundu.
‘Şikayetler çoğu zaman önemsizleştiriliyor’
Katledilen kadınların sayılardan ibaret olmadığını söyleyen Sanaa Fathallah Ghanima, “Bu kadınların bir hayatı, aileleri ve çocukları vardı. Kadın katliamlarının yıkıcı sonuçları ve toplumun tamamı üzerinde son derece ciddi psikolojik ve kültürel etkileri var. Tunus’ta kadınları şiddetten korumayı amaçlayan 58 sayılı yasamız ve kadın dinleme merkezlerimiz var, ancak şiddete maruz kalan kadınlar polis karakollarına başvurduklarında durumları ciddiye alınmıyor. Şikâyetler çoğu zaman önemsizleştiriliyor ve kadınlar şiddet gördükleri evlere geri gönderiliyor” sözlerine dikkat çekti.
‘Şiddete sessiz kalmamalıyız’
Kadın katliamlarının sadece gazete manşetlerinde yer alan bir haber olmadığını dile getiren Sanaa Fathallah Ghanima, “İşlenen suçlara sessiz kalmamalıyız ve şiddetin kendiliğinden bitmediğini, aksine farkındalık, eğitim ve özellikle koruma ile sona erdiğini anlamalıyız. Bu nedenle, bu suçların sonuçlarının birincil kurbanları olan kadınları ve çocukları da korumak için kapsamlı bir sistem etkinleştirilmelidir” dedi.
‘Dernek ve örgütler katliamları araştırıyor’
Sosyal hizmet uzmanı Zahra Bouguerra ise, kadın katliamlarının sadece Tunus’ta değil, dünyanın birçok ülkesinde yaşandığını kaydetti. Zahra Bouguerra, “Tunus Demokratik Kadınlar Derneği gibi feminist örgütler şu anda bu konu üzerinde çalışıyor. Kadın dernekleri ve örgütler, kadın katliamlarını inceleyecekler ve bu konu üzerinde kimi araştırmalar yapacaklar. Tunus’ta ekonomik sorunlar özellikle kadınları çok fazla etkiliyor. Ekonomik zorluklar ailelerde kimi sorunlara yol açıyor ve bu durumda kadın her zaman susan, fedakarlık yapan, tepkisiz kalan, zarara göğüs geren taraf oluyor” şeklinde konuştu.
‘Hukuk herkes için adil uygulanmalıdır’
Suç oranlarındaki artışın en önemli nedenlerinden birinin cezasızlık olduğunu vurgulayan Zahra Bouguerra, “Hukuk herkes için adil bir şekilde uygulanmalıdır. Kadın katliamlarının sona ermesi için hesap verilmelidir. Sadece yasanın uygulanmasıyla durum değiştirilemez, toplumsal olarak farkındalık yaratılmalıdır” dedi.