‘Tunus ‘ta kadınlar hem seçmen hem aday olarak engellendi’

Tunus Akdeniz Merkezi Başkanı Ahlam Al-Nusairi, kadınların seçmen ve aday olarak yerel seçimlere katılım oranının düşük olduğuna dikkat çekerek, hem yasaların hem de erkek zihniyetinin kadınların siyasete katılımı önündeki engeller olduğunu belirtti.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tunus’ta Bölgesel ve Yerel Ulusal Konseyi seçimleri ilk olarak geçen yıl yeni anayasanın hazırlanma süreciyle kamuoyunda tartışılmaya başlandı. Tunus’ ta 25  Temmuz 2022’de gerçekleştirilen anayasa referandumu ile birlikte erken genel seçimler yapıldı. Yeni anayasa ile başkanlık sistemine geçilen Tunus’ta, oluşturulacak Bölgesel ve Yerel Ulusal Konseyinin, Halk Meclisinin ikinci kanadını oluşturması kararlaştırıldı.

Tunus’ta Bölgesel ve Yerel Ulusal Konseyi seçimleri ilk turu 24 Aralık 2023’te yapıldı. Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulundan yapılan açıklamaya göre oylamaya katılanların oranı yüzde 11, 84’te kaldı.  Bölgesel ve Yerel Ulusal Konseyi seçimlerinin ikinci tur oy verme işlemleri ise 4 Şubat’ta gerçekleşti. 

Yerel ve Bögesel Ulusal Konsey üyeliği seçimlerine kadınların katılım oranı yüzde 35'i bulurken, gençlerin katılım oranı da sadece yüzde 21 olarak tespit edildi. Tunus Akdeniz Merkezi Başkanı Ahlam Al-Nusairi, kırsal bölgelerdeki kadınların şehirdeki kadınlara oranla seçimlere katılımlarının daha yüksek olduğunu bunun nedeninin ise aday gösterilen aile üyelerinin desteklenmesi için kadınların oy kullanmaya zorlanmaları olduğunu söyledi.

‘Seçim yasası eşitliği ortadan kaldırıyor’

Ahlam Al-Nusairi, “Yoğun propaganda kampanyalarına rağmen önemli sayıda kadının seçimlerle ilgili hiçbir fikri bulunmuyor. Öte yandan adaylara olan güven eksikliği de var” tespitinde bulunarak, geniş ailelerin kırsal kesimlerdeki kadınların oy kullanma haklarını kontrol altında tuttuğuna vurgu yaptı. Ahlam Al-Nusairi, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Burada ataerkil otorite kadınları belirlenen adaylara oy vermeye zorluyor. Kadınların yerel konseylere katılımı zayıf ve bu da konseylerin erkeklerden oluşması nedeniyle toplumsal olarak bir dengesizliği ortaya çıkarıyor. Kadınların seçmen ve aday olarak yer almamasının nedeni, yatay ve dikey eşitliği ortadan kaldıran, onları kamu finansmanından mahrum bırakan, ekonomik açıdan en savunmasız oldukları gerçeğini hesaba katmayan yeni seçim yasasıdır. Bunun yanı sıra kadınların önlerine birçok engel yerleştiriliyor.”

‘Ekonomik destekten mahrum bırakıldılar’

Hem yerel hem de yasama seçimlerinin 1 ve 2’nci turlarında kadın adayların kamunun ekonomik desteğinden mahrum bırakıldığını dile getiren Ahlam Al-Nusairi, bu durumun kadın adayların erkek adaylar gibi seçim kampanyası yürütmesini engellediğini söyledi. Finansman sorunu nedeniyle kadınların programlarını dijital medya siteleri aracılığıyla duyurduğunu aktaran Ahlam Al-Nusairi, şunları ifade etti:

“Bu yöntem şehirlerde başarılı oldu, ancak kırsal alan ve sınır bölgeleri için aynı şeyi söyleyemeyiz. Kırsal ve sınır bölgelerinde erkek zihniyetin baskın olması nedeniyle kadın adaylar şiddete ve tehdide maruz kaldıkları durumlarda adaylıklarını geri çekebiliyorlar. Kadınların varlığı üzerinden bir değişiklik yaratmak istiyorsak seçim yasasının mutlaka değiştirilmesi gerekiyor.”